Tarih: 28.04.2020 09:44

Ressam Çevirgen,”Sanatı çocukluktan itibaren her bireye aşılamalıyız”

Facebook Twitter Linked-in

RÖPORTAJ: VAHİT ŞAHİN

Ressam Safter Çevirgen’i geçen yıl, 24 Ekim 2019 tarihinde Adana Ressamlar Derneği’nde açtığı kişisel sergisinde tanıdım. Kendisi Nevşehirli fakat Mersin’de bir kamu kurumunda çalışıyor.  Eserlerini Adanalı sanatseverlerle paylaşmıştı. Salona girdiğimizde eserlerini incelerken sanki sizi birileri gözetliyormuş gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Çevirgen’le tanıştım. Fotoğraflarını çektim, haberini yaptım. Daha sonra beni Mersin’de açtığı sergisine davet etti ama gidememiştim. Dostluğumuz sürdü, sık sık birbirimizi arar olduk. En son onunla sanat üzerine röportaj yapmaya karar verdik. Aşağıda sorularımıza verdiği yanıtları bulacaksınız:

YENİ ADANA -Merhaba Safter hocam... Nasılsınız? Ressam olarak okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız?

SAFTER ÇEVİRGEN- Merhabalar, iyiyim..Nevşehir doğumluyum. İlk, Orta ve Lise eğitimimi Ankara, Erzurum ve Mersin illerinde, yüksek öğrenimimi sosyoloji ve işletme alanlarında yaptım. Resim yapmaya 1997 yılında başladım, fakat bu çeşitli hocalardan eğitimler alarak başlayan bir süreçti, çocukluğumdan beri resim yapmaktan çok keyif alıyorum.

YENİ ADANA - Önce sanat diyelim, benim de gazeteci olarak sizin Adana'da Ressamlar Derneğindeki serginizi gezme fırsatım olmuştu, sanat nedir?

SAFTER ÇEVİRGEN- Bir duygunun, tasarımın, güzelliğin vb. dışavurumunda, anlatımında kullanılan yöntemlerin tümüne sanat diyoruz. Yaratıcılık esaslı çalışmaların yöntemini belirleyen unsur sanattır. Sanatın tanımına karşılık farklı anlayışların, görüşlerin ileri sürülmesi; sanatı icra edenlerin sanat adına veya sanat olarak algıladıkları, hissettikleri, yaşadıkları, icra ettikleri farklı düşünceler sebebiyledir. Sanatın teknik tanımına karşılık farklı anlayışların, görüşlerin ileri sürülmesi; sanatı icra edenlerin sanat adına veya sanat olarak algıladıkları, hissettikleri, yaşadıkları, icra ettikleri farklı düşünceler sebebiyledir. Yorum ve disiplinler farklı da olsa çizgi hep sanata doğru yönelir, sanatla buluşmak zorundadır, diye düşünüyorum. Dolayısıyla sanat adına ortak bir tanım yapmak neredeyse imkansız, karmaşa yaratmasına şaşırmamak gerekir. Sanatta duygular esastır, dizelerle yapıldığında şiir, notalarla yapıldığında müzik, yontularla yapıldığında heykel, desen ve boyalarla ise resim olur.

YENİ ADANA - Resimlerinizde daima gözler var, neden göz?

SAFTER ÇEVİRGEN-  Gözler, aslında tüm canlıların hissiyatının yansıdığı organdır. Çok etkili bir tanımlama yapmama imkan sağlıyor, iç dünyamda terdirgin ve kaygılı bir vaziyetteyim, üretme aşaması çok meşakkatli ve kendinizi vermek zorunda olduğunuz bir aşama, kendinizle bütünleştikçe dış dünyadan kopmalar oluyor, geri dönmek zorundasınız çünkü bir organizmasınız, bendensiniz. Bir tür sihirbazlık gibi, seyirci karşısında bir nesneyi kaybetmek çok marifet ister, sonrasında ise kaybettiğiniz nesneyi geri getirmeden şovu tamamlayamazsınız, kendimi de o kaybolan ama geri getirilen nesne olarak görüyorum. Bu hazırlamakta olduğum kitabımda da ön plana ortaya çıkıyor. Yazdıklarımı çiziyorum, çizdiklerimi ise yazıyorum diyebilirim. Aslında en az iki kişiyim kendimde, kendimle kendim arasında ki bir çekişme, bir gözetleme halindeyim, kendime de oldukça acımasız davranıyorum, barışık olmaya çalışmıyorum da. Aslında en önce kendimi eleştiriyorum. İzlenimci olarak kendi içime dışarıdan sürekli taşıyorum, toplumu da izlemeyi, trafiği, kargaşayı kendimce yorumluyorum. Expression; yani izlenimci olarak ta besleme yapmak zorundayım aynı zamanda. Duygusallığın getirileri ya da götürüleri olarak tuvallere kaygılı, karamsar bazen meraklı ve heyecanlı bakışlar ortaya çıkıyor. Sergi isimlerinde de bunu vurgulamaya çalışıyorum.

YENİ ADANA - Peki üretmek adına nasıl çalışıyorsunuz? İlham kaynağı ya da esinlenme noktasında nasıl bir yol izliyorsunuz?

SAFTER ÇEVİRGEN-  Aslında gözleme dayalı olarak sanatçı ilk önce toplumdan beslenir, içinde yorumlar ve halka sunar,...Yoğunlaştırmak zorundasınız, ancak bu şekilde sunum yapılabilir, dolayısıyla içinizde çok dirayetli bir benlik bulunmalı. Duygusallığın ve dışavurumun ölçülerini belirlemek yıpratıcı olabiliyor. BİR İŞİ ÖĞRENİRSENİZ O İŞİN İŞÇİSİ OLURSUNUZ, EĞER AKLINIZDAN BİRŞEY KATARSANIZ O İŞİN USTASI OLURSUNUZ, AMA DUYGULARINIZLA BİRŞEY KATARSANIZ SANATÇISI OLURSUNUZ.

Üretim için sürekli aç kalmak zorundasınız, açlık derken merak ve araştırmayı ele alıyorum, doygunluk üretkenliğin en büyük düşmanıdır. Asla zirve diye bir yer yoktur sanatta.

YENİ ADANA- Sevdiğiniz, örnek aldığınız ressamlar kimlerdir, resim sanatının öncüleri olarak kimleri görürsünüz?

SAFTER ÇEVİRGEN- Öncelikle hangi ismi söylersem söyleyeyim bir kaç isim sayacak olursak bunların ilki muhakkak Leonardo da Vinci olur, ressam, heykeltıraş, mühendis, matematikçi ve aynı zamanda filozoftu, nitelik bakımından komple bir sanatçı diyebiliriz. Aynı zamanda Salvador Dali, Picasso(birbirlerinden hoşlanmazlar) Rembrant sevdiğim isimlerden bazıları, Türk ressamlardan ise Ayetullah Sümer, Nazlı Ecevit, Abidin Dino gibi isimler diyebilirim.

YENİ ADANA - Tarz olarak hangi tarzda resim yapıyorsunuz?

SAFFET ÇEVİRGEN- Soyut tarzda resim yapıyorum, varolan nesneler yerine, yoruma dayalı kişisel disiplin belirleme diyebiliriz. Biçimleri değiştirilmiş ya da kompakt hale getirilmiş, sadeleştirilmiş çizgilere çekmeye soyut resim diyebiliriz.

YENİ ADANA - Soyut resmi biraz daha açalım o vakit?

SAFTER ÇEVİRGEN- Memnuniyetle; soyut resmin görsel dünyanın ardında ki ruhsal durumun, içsel yolculuğun ve teknik olarak da yorumun bir yansıması olduğunu düşünüyorum.

YENİ ADANA - Sergileriniz hakkında biraz bilgi verir misiniz?

SAFTER ÇEVİRGEN- 2005 yılından başlamak suretiyle uzun zamandır karma sergilere katılıyorum fakat ilk kişisel sergimi 2018 yılında "O" temalı sergiyle yaptım. 2018 yılında karma sergilere katılmaya devam ettim. 2019 yılında "Crematorium" temalı sergimi, 2019 yılında yine Frekans ve 2020 yılında Takıntı temalı Sergilerimi açtım.

YENİ ADANA - Sanatçıya dair düşünceleriniz nedir?

SAFTER ÇEVİRGEN- Sanatçının bence farkındalık ve idrak duygularının üst noktada olması gerektiğine inanıyorum. Avcı gibi her ayrıntı görebilmeli ve zihninde oluşan işareti çok iyi yorumlayabilmeli diye düşüyorum. Üretkenlik çok özel meziyet ve bunun her sanat dalında geçerli olduğuna inanıyorum. Biraz inatçı biraz da sorgulamacı olmak gerekiyor. SANATÇI İZLENİMLERİNİ BİRİKTİRİR, YORUMLAR, YOĞUNLAŞTIRIP HALKA SUNAR, HALKA SUNDUĞU ESERLER ASLINDA HALKIN KENDİSİDİR. Farkındalık biraz acı vericidir, yalnızlaşmak, anlaşılamamak gibi riskler barındırır.

YENİ ADANA - Okuyucularımıza bir mesajınız olacak mı?

SAFTER ÇEVİRGEN- Sanatseverler ve okuyucularımıza çok teşekkür ediyorum, sanatı çocukluktan itibaren her bireye aşılamalıyız, estetiği görmeyi, şuur sahibi ve vicdanlı olmayı ayrıcalıklı durum olarak görüyorum. Sanata dair tüm çalışmalara, sergi ve oyunlara iştirak etmelerini diliyorum.

(VŞ)

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —