PROF.DR. ULUSOY, “BİTKİ YOKSA TOPRAKTA YOK OLUR”
TARIM 26.01.2023 11:04:00 2619 0

PROF.DR. ULUSOY, “BİTKİ YOKSA TOPRAKTA YOK OLUR”

Prof. Dr. M. Rifat Ulusoy,“Her canlının yaşama hakkı vardır ve doğada var olan canlı var olma görevini yerine getirmektedir. Yunus Emre'nin 'Yaratılanı severim yaratandan ötürü' şiarı ne çabuk unutuldu”dedi.

 

Vahit Şahin

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Rifat Ulusoy, “Üzerine bastığımız toprağa yabancılaştık” dedi.

Ç.Ü. Türkoloji Araştırma Merkezi’nde “Biyoçeşitlilik ve Bitki Koruma” üzerine bir konferans veren Prof. Dr. M. Rifat Ulusoy, “Bitki yoksa toprak da yok olur, toprak olmazsa orada herhangi bir yaşamda olmaz, vatan da olmaz” dedi.

Ulusoy, “Bir insanın bir yerde yaşayabilmesi için gerekli madde ve koşulları sağlamada başta cansız faktörler olmak üzere en az 40 bin canlı türüne ki bunlar bakteri, protista, mantar, hayvan ve bitkileri kapsayan canlı varlıklara ihtiyacı vardır. Bu canlıların tamamına cansız çevre ile birlikte biyoçeşitlilik denilmektedir. Cansız olarak tanımlanan bir çevrede, biyoçeşitlilik arttıkça o çevre canlı hale gelir ve ekolojik zenginliği de aynı ölçüde artış gösterir. Biyolojik zenginliği oluşturan tüm türler arasında geliştirilmiş olan "Doğal Denge" unsuru birbirleriyle etkileşimli artışa sahip olduğunda biyoçeşitlilik oluşmuş olur. Bu denge herhangi bir türün lehine değişim gösterirse doğal denge bir zaman sonra bozulmaya başlar. Bu nedenle doğal dengenin korunduğu bir ekosistemde biyolojik çeşitlilik artış gösterir, madde dolaşımı ve enerji akışları daha etkin ve dengeli olarak gerçekleşir. Bunun biyolojik çeşitlilik azaldığında, ekosistem hizmetlerinde de belirgin bir şekilde azalmalar ve devamında da bozulmalara paralel olarak yok oluşlar görülür. Aksine, ekosistemdeki Ekosistemi ayakta tutan 'Kilit Taşı görevi gören canlı tür ya da türleridir” dedi.

Kilit taşı olan bir Mikoriza mantarının bir yaşındaki bir çam fidesinin köklerinde oluşturduğu ortak yaşam ilişkisi ile fideye gerekli mineralleri ve suyu sağlamak için onlarca metre kök sistemi oluşturmaktadır.  Bir bitkinin yok olmasıyla neleri kaybediyoruz. Bir ağacın köklerinde 250 ton su vardır. Bu ağacı kestiğimizde içtiğimiz suyu da kesiyoruz” dedi.

İnsan nüfusu arttıkça doğal yaşam alanlarının yok edilerek, yeni yerleşim alanlarına, evlere, yollara ve bulvarlara, tarım alanlarına, otoyollara, sanayi bölgelerine ve insana özel park-peyzaj alanlarına hızla dönüştürüldüğüne şahit olunduğunu söyleyen Ulusoy, “İnsan nüfusunda ve aktivitesinde görülen artışlar bir yandan bitki biyoçeşitliliğinin yok olmasına, bitkilerin yok oluşu ile toprağın kaybedilmesine (erezyon) ve ölmesine ve bunlarla doğru orantılı olarak karasal ortamların su tutma kapasitelerini kaybetmesine neden olmaktadır. Sonuç ise ekosistemin ölümüdür” diye konuştu.

Ulusoy şöyle devam etti:

“Bu silsile içerisindeki öldürücü darbe ise tüm bu faaliyetler sonucunda karbon salınımının hızlanarak yerkürenin soğumaya başladığı bir milyar yıl öncesine dönüşün başlamış olmasıdır. Bu geri dönüşün adı "Küresel Isınma" olup karasal ve sucul ekosistemleri ve bu alanlarda yaşayan insanların yararlandıkları biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin hızla yok olmasını tetiklemektedir. 

Diğer önemli konu ise 'Bitki Besleme' ve 'Zirai Mücadele'dir. Ekosistemin korunması için 

Zararlı nedir? Bilinmesi gereken en önemli konu: Zararlı diye mücadele etmek istediğimiz bir tür gerçekten zararlı mıdır? Kime göre zararlı ve neye göre zararlıdır? Zararlı,  biz insanların kendi öz çıkarları için ortaya çıkardığı bir kavramdır; Düşmanlıklar ortaya çıkarılmazsa herhangi bir canlı türü için zararlı diye bir kavramda ortaya çıkmaz. Bu bağlamda biz kendi doğrultusunda çıkarlarımız tarımsal ürünlerimizde kayıplara neden olan canlılara zararlı adını vermekteyiz. Oysa, her canlının yaşama hakkı vardır ve doğada var olan canlı var olma görevini yerine getirmektedir. Yunus Emre'nin 'Yaratılanı severim yaratandan ötürü' şiarı ne çabuk unutuldu.”

“Biyoçeşitlilik ve Biyolojik Mücadelenin genel anlamda, bir canlının (faydalı) insanlar tarafından zararlı olarak adlandırılan diğer bir canlıya karşı kullanılmasıdır" diyen Ziraat fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Rifat Ulusoy, “Kültür bitkilerinde zarar yapan zararlılara, hastalık etmenlerine ve yabancı otlara karşı, onlarla beslenerek yaşamını sürdüren doğal düşmanların bilinçli bir şekilde insanlar tarafından kullanılarak yoğunluklarını yani olası yapacakları azaltmak için yapılan uygulamadır” şeklinde konuştu.

Konferans sonunda ÇÜTAM tarafından hazırlanan teşekkür belgesi Prof.Dr. Abdurrahman Yiğit tarafından takdim edildi. 

(vş)

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

Bilgiç, “Çiftçi tarımdan uzaklaştırılmamalı, üretene sahip çıkılmalıdır”

"2023 YILI TMO MISIR ALIM FİYATI YENİDEN REVİZE EDİLMELİDİR"

TZOB,”Mısır Piyasasında fiyatlar geçen yılın da gerisinde seyrediyor”

KORKUT: MISIR FİYATI EN AZ 9,4 TL/KG OLMALI

TURUNÇGİLDE AKDENİZ MEYVE SİNEĞİNE KARŞI SIFIR TOLERANSLI MÜCADELE

TZOB,“ÜLKEMİZİN TARIM ENVANTERİ HAZIRLANMALIDIR”

Mısır Üreticisinin Fiyat Beklentisi: 7.30 TL

“Gelecek Tarımda Herkes Bir Arada”

ATB, "DIŞA BAĞIMLILIK BİR FELAKETTİR"

Tarımda Dijitalleşme ve Akıllı Araç Kullanımı Artacak

Ceyhanlı Üreticilere Planlı Üretim Modeli Anlatıldı

Gümüldür çiftçisi İyi Tarım Uygulamalarıyla katma değer üretmeye devam ediyor

TZOB, “Aşırı sıcaklar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor”

“ANIZ YAKMAK TOPRAĞI VERİMSİZLEŞTİRİR”

TZOB, “ÜRETİCİLERİMİZ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADI”

İthal ayçiçeği stokları doldurdu, yerli üretici kaygılı

TZOB, “ BAĞ-KUR’LU ÇİFTÇİ SAYISI DÜŞTÜ”

SÜT ÜRETİCİLERİ ZAM BEKLİYOR

TZOB,“TMO çiftçilerimizi mağdur etmemelidir”

Adana'da Akdeniz Meyve Sineği ile Mücadele Sürüyor

TMO hububatın satış fiyatını açıkladı

  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51
  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli