Tarih: 09.12.2019 11:42

Netanyahu: "ABD’nin Ürdün Vadisi’ndeki egemenliğimizi tanımasını istiyorum"

Facebook Twitter Linked-in

Ürdün Vadisi ilhakı, ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı David Schenker’ın açıklamalarına göre, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Portekiz'deki gündeminde yer almadı. Bu konunun masaya yatırılması konusunda ısrarcı olan Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile yakın zamanda yapacağı görüşmede bu konuya değineceğini açıkladı.

İsrail Başbakanı Netanyahu, dün yaptığı açıklamada, Ürdün Vadisi’nde İsrail kanunlarının uygulanması ve tüm yerleşim birimlerinin meşrulaştırılması gerektiğini vurguladı.

Netanyahu, basın toplantısında yaptığı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile yaptığı görüşmede bu konuyu gündeme getirdiğini belirtti. Netanyahu, “Pompeo, konuya ilişkin ayrıntılı bir plan sunmasa da ben fikri ortaya atmış oldum. ABD’nin hem Golan Tepeleri’ndeki hem de Ürdün Vadisi’ndeki egemenliğimizi tanımasını istiyorum. Ürdün Vadisi'nde İsrail egemenliği kurmanın zamanı geldi” dedi.

Netanyahu’ya sert eleştiri

Netanyahu’nun açıklamaları, Pompeo’nun açıklamaları sonrası akıllarda soru işaretleri bırakarak ağır eleştiri aldı. Netanyahu'dan çok Pompeo'ya inandıklarını söyleyen muhalif milletvekili Ofer Shelah ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Amerikalılar neredeyse her zaman bizim söylediğimizi savunuyor. Netanyahu, Ürdün Vadisi’nin ilhakı meselesini gündeme getirdiği konusunda ciddi değil. Yalnızca boş açıklamalar yapıyor. Onun asıl amacı seçimlerle elde edeceği çıkarları. Açıkçası bu adam yalan söylemeye çok alışmış. İsrail hükümeti, tarihinde böyle bir yalancı görmedi” dedi.

Shelah, Netanyahu’nun başkanlık koltuğunda kalma şansının zayıf olduğunu keşfettiği an ülkeyi askeri maceralara sürükleyeceği konusunda da uyarıda bulundu. Bu uyarı, Netanyahu ve Savunma Bakanı’nın Gazze’deki silahlı taraflarla beraber İran, Hizbullah, Irak ve Suriye’yi sık sık tehdit etmesi sonrası geldi.

Netanyahu: Roket atışları durmadan sakinlik gerçekleşmeyecek

Geçtiğimiz hafta İsrail’in güneyine üç füze fırlatılmasının ardından, söz konusu basın toplantısında ve hükümet oturumunun başında Gazze hakkında konuşan Netanyahu, “Terörizmin kökünü kazımak için gerekirse Gazze'de büyük bir askeri operasyon düzenleyeceğiz. Daha ileri gitmelerini tavsiye etmem. Roket atışları durmadan sakinlik gerçekleşmeyecek” dedi.

Açıklamalarında İran konusuna da değinen Netanyahu, “İran’a yaptırım ve baskı uygulamak, onun sınırlarımıza yerleşme çabalarıyla yüzleşmek ve ona karşı çıkmak için çok güçlü çabalar sarf ediyoruz. Başkan Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile geçen hafta gerçekleştirilen görüşmelerimizde dile getirildiği gibi, İran karşıtı uluslararası çabalara liderlik ediyoruz. Bu görüşmelerdeki odak noktam İran’dı” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, stratejik konulardaki tutumunu ise şu şekilde özetledi:

“ABD ile tarihi bir savunma ittifakı kurabiliriz. Önümüzdeki birkaç ay boyunca Tanrı'nın yardımıyla gerçekleştirmek istediğim şey bu ve ben bunu yapabilirim. Bu büyük fırsat için her türlü çaba gösterilmelidir. Diğer bir fırsat ise Ürdün Vadisi'nde İsrail kanununu uygulayarak artık doğu sınırlarımızı belirlemek ve bunun başta ABD olmak üzere uluslararası alanda tanınmasını sağlamak. Maalesef böyle bir şey geçiş dönemi hükümeti altında mümkün değil, ancak bir sonraki hükümet kurulduğunda böyle bir imkan olacak. ABD’nin hem Golan Tepeleri’ndeki hem de Ürdün Vadisi’ndeki egemenliğimizi tanımasını istiyorum. Zirâ bu önemli bir husus. Resmi bir plandan bahsetmediğimiz söyleniyor. Evet doğru. Bu konu henüz gündeme gelmedi, ancak üzerinde tartıştık. İlhak meselesini Dışişleri Bakanı Pompeo'ya sundum; Trump yönetimine sunmayı da planlıyorum. Ürdün Vadisi'nde İsrail egemenliği kurmanın zamanı geldi. Yahudiye ve Samarya’daki tüm Yahudi bölgelerinin durumunu nihayete erdirmenin de zamanı geldi. Yerleşim bölgesi içinde olsun ya da olmasın, bu noktalar İsrail Devleti sınırları içerisinde olacak”

İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett ise dün aynı basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Tarihimizin tamamında İsrail topraklarında iki devlet bulunuyordu. Bir yandan tehditlerin, diğer yandan ise fırsatların olduğu bir dönemdeyiz. 2020 yılı da ciddi tehditler ve büyük fırsatlarla dolu bir yıl olacak” dedi.(Kaynak:Şarku’l Avsat)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —