Tarih: 16.03.2017 10:26

KÜÇÜK; " EMNİYET, SAVCILIK VE YARGI ÜZERİNDEN TOPLUMA, YURTTAŞA KORKU, ENDİŞE VE BASKI YAPILAMAZ"

Facebook Twitter Linked-in

13 Mart 2016 tarihinde Ankara´da gerçekleşen canlı bomba saldırısını, terörü ve yaşanan katliamı kınamak üzere Adana´da KESK, DİSK, TMMOB, TTB, Adana Barosu gibi kurumların çağrısı ile 15 Mart günü, Büyükşehir Belediyesi önünden Atatürk Parkına bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenlenmek istendiğini anımsatan Av. Küçük, "Ancak kolluk güçleri tarafından yürüyüş yapılmasına izin verilmemiş, hatta yürüyüş yapmak isteyen kitleye gaz ve coplarla müdahale edilmiş, pek çok kişi yaralanmıştır. Yaşanan bu yersiz ve hukuksuz müdahalenin ve saldırının ardından, bir de aralarında sendika, meslek örgütü, siyasi parti başkan ve yöneticilerinin, avukatların da olduğu toplam 63 kişi hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçlaması ile dava açılmıştır. İlk duruşması Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesinde 03.03.2017 tarihinde görülmüş olan bu yargılama demokratik bir toplumda olması gereken düşünce ve ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü başta olmak üzere pek çok hakkın ihlali niteliğindedir" diye konuştu.

03.03.2017 tarihinde açılan bu davayı protesto için Emek ve Demokrasi Güçleri, ADAMOB, sivil toplum kuruluşları ile birlikte yapılan basın açıklaması sonrası Eğitim Sen üyesi Mehmet Akarsubaşı hakkında, "Cumhurbaşkanına Hakaret" suçundan soruşturma açıldığını belirten Av. Küçük, "Basın açıklamasına dair kamera görüntülerinin delille olarak dayanıldığı soruşturmada, Mehmet Akarsubaşı´na somut iddialar ve isnat sunulmadan savunma yapması ve bayan sunması istenilmiştir. Düşünce ve ifade özgürlüğü; demokratik toplumun gereği ve temel insan haklarından biridir. Anayasa´nın 25 ve 26 maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 9 ve 10. maddelerinin yanı sıra Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 19. maddesi de bu özgürlükleri koruma altına almaktadır. Anayasa Mahkemesi, 04.06.2015 tarih ve 2013/9343 sayılı Mehmet Ali Aydın kararında demokratik bir toplumda ifade özgürlüğünün sadece "hoşa giden" düşünceler için değil "Devletin veya toplumun bir bölümünü eleştiren, onlara çarpıcı gelen, onları rahatsız eden ifadeler" görüşler için de geçerli olduğunu, siyasal eleştiride kamu otoritelerinin takdir marjının çok sınırlı olduğunu ifade etmiştir" dedi.

Adana Baro Başkanı Av. Küçük, açıklamasına şöyle devam etti:

"Hal böyle iken bir hukuksuzluğu ve haksızlığı kınamak için yapılan bir basın açıklaması sırasında, bugüne kadar defalarca söylenmiş sözleri katılanlar içerisinden sadece bir kişi, Mehmet Akarsubaşı seçilerek, onun cezalandırılması için açılan soruşturmanın zorlama olduğunu ve asla kabul edilemeyeceğini bildiriyoruz. Kamu otoritesi ile, soruşturmalar ile emniyet ve savcılık, açılan davalar ile yargı araç olarak kullanılarak, toplum ve yurttaş üzerinde korku, endişe ve baskı yaratma çabasının çağdaş ve evrensel kurallara dayalı hukuk devletinde asla mümkün olmayacağını bir kez daha ifade ediyor, bu uygulamayı ve bakış açısını kınıyoruz, protesto ediyoruz."(CO)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —