Tarih: 13.10.2019 22:41

KKTC BAŞBAKANI TATAR’DAN CUMHURBAŞKANI AKINCI’YA KINAMA

Facebook Twitter Linked-in

KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Parti Meclisi'ni Cumhurbaşkanı Akıncı'nın son açıklamalarının neden olduğu sıkıntıları ve tepkileri görüşmek üzere yarın saat 17.00'de olağanüstü toplantıya çağırdı.

KKTC Başbakanı Ersin Tatar, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Barış Harekatı açıklamalarına ilişkin, “Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın 4 gün sustuktan sonra Türkiye'nin Suriye'de PKK-YPG terör örgütlerine karşı gerçekleştirmekte olduğu 'Barış Pınarı' adlı askeri harekatla ilgili olarak yazdıklarını üzüntü ve hayretler okudum. Sayın Akıncı'nın yaklaşımı, değerlendirmeleri kesinlikle doğru değildir ve Kıbrıs Türk Halkı'nın neredeyse bütününün görüşlerini yansıtmamaktadır. Kıbrıslıyım, Türküm. İkisinden de gurur duyuyorum. Halkın sürekli içindeyim. İnsanlarımızı tanıyorum. Halkımız Türkiye'ye güvenmekte ve Türkiye'nin askeri varlığı ile etkin garantörlüğünden asla geri adım atılmamasını talep etmektedir. Halkımız, Türkiye'nin kendisi için taşıdığı önemin farkındadır" dedi.

Kıbrıs Türkünün Suriye harekatını yakından izlediğini ve büyük bir samimiyetle Mehmetçiğin başarısı için dua etmekte olduğunu söyleyen Tatar, "Sayın Akıncı'nın konuyla ilgili geç açıklama yapması, Türkiye'ye açık ve net bir destek ortaya koymaktan, terör örgütünü kınamaktan kaçınması hiçbir şekilde halkımızın görüş ve tavrı olamaz. Bir kere Sayın Akıncı'nın en büyük hatası işin içine Kıbrıs Barış Harekatı'nı karıştırması ve 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs'a barışı getiren, halkımızı yok olmaktan kurtaran, devlet ilan ettiğimiz bugünkü coğrafyayı ortaya çıkaran tarihi bir olayı çarpıtmaya çalışmasıdır.

Sayın Akıncı'nın açık ve net bir şekilde terör örgütlerini eleştirmemesi ve terör örgütlerine karşı bir harekat yapıldığını göz ardı ederek açıklamalar yapması kabul edilemez bir tutumdur. Sayın Akıncı, gerek Türkiye gerekse biz çok hassas bir dönemden geçerken hassas olacağına, dikkatli davranacağına yaptığı açıklama ile Türkiye ve KKTC'ye düşmanlık yapanlara katkı sağlamıştır" diye konuştu. Tatar, açıklamasının devamında şu açıklamalara yer verdi:

"Ulusal Birlik Partisi ve hükümetimiz adına Sayın Akıncı'yı bu tutumundan dolayı kınıyor, akli selim bir tutum içine girmeye davet ediyorum. 44'ncü yaşını kutlamakta olan Ulusal Birlik Partisi'nin varlık nedeni halkımızın güven ve refah içinde yaşamasını sağlamak, Anavatan Türkiye ilişkilerimizi geliştirmektir.Bu bağlamda Parti Meclisimizi Sayın Akıncı'nın bu son açıklamasıyla ortaya çıkan sıkıntıları ve tepkileri değerlendirmek gereken kararları üretmek üzere yarın saat 17.00'de olağanüstü toplantıya çağırıyorum Bu vesile ile bir kez daha Suriye'deki kahraman Mehmetçiğe başarılar diliyor, Allah Türkiye'miz ve KKTC'nin yardımcısı olsun diyorum.”

AKINCI NE DEMİŞTİ?

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik askeri hareketinde bir an önce diyalog ve diplomasinin devreye girmesini istedi. Akıncı, "Türk- Kürt- Arap hiçbir çocuğun burnunun kanamasını arzulayamam. Daha önce de söyledim 1974’te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır," ifadelerini kullandı.

Akıncı’nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şu şekilde oldu:

“Bazen sessiz kalmak söyleyecek sözünüz olmadığından değildir. Bazen durumlar o kadar karmaşıktır ki, bazı kestirmecilerin kolaycılığında “Evet” ya da “ Hayır “la geçiştirilmesi mümkün değildir. Söyleyeceklerinizle durumu etkileme olanağını göremediğiniz durumlarda sessiz kalmak da gerekebilir. Ancak Türkiye’nin Suriye’deki son operasyonu konusunda sürekli üzerime geliniyor. Kimi görüşümü merak ettiğinden, ama bir çoğu da kendi politik amaçlarına malzeme yapmak telaşı ile sabırsızlanıyor. Bazı çok bilmişler de bu sessizlik üstüne komplo teorileri bile icat etmeye başladılar.

Bu durumda ne düşündüğümü açıklamak kaçınılmaz oldu: Her şeyden önce içimizde Türkiye’nin iyiliğini ve terör belasından kurtulmasını istemeyen olduğuna inanmıyorum. Mesele “Türkiye’nin iyiliği nerededir?” sorusunun yanıtındadır. Bu sorunun gerçek muhatabı elbette Türkiye’de yaşayanlardır. Ama benim inancım Suriye topraklarının artık neredeyse 10. yılına girmekte olan savaşa doyduğu noktasındadır. On yıldır akan kan bundan böyle de akmaya devam ederse barışa ulaşmak mümkün olmayacaktır. Bana göre Türkiye’nin mutlu ve huzurlu geleceği Türkü – Kürdü – Arabı ve Türkmeni ile tüm bölge halklarının dialog içinde inşa edecekleri bir düzenle mümkün olacaktır.

Suriye’nin toprak bütünlüğü içinde kendi sınırlarına sahip çıkabileceği ve Türkiye’nin de kendi sınırlarını güvende hissedebileceği bir durumun yaratılması gerekiyor. Bunun için kanımca Türkiye ile Suriye arasında en erken zamanda ilişkilerin yeniden tesis edilmesinin büyük yararı olacaktır. Bunun da ötesinde Türkiye’nin Mısır dahil diğer bölge ülkeleriyle bozulan ilişkilerinin de düzeldiğini görmek en büyük dileğimdir. AB ile kavgalı değil işbirliği içinde bir Türkiye herkes için daha iyi olacaktır. 1974 yılında 27 yaşındayken, Faşist Yunan Cuntasının neden olduğu Türkiye’nin askeri harekatında ben de her genç Kıbrıslı Türk gibi görev aldım.

Lefkoşa’da Dereboyu’ndaki savaşta arkadaşlarım yanımda şehit düştüler; pek çoğumuz gibi ben de savaşın ne demek olduğunu yaşayarak öğrendim. Bu nedenle savaşın acılarını hiçbir toplumun yaşamasını istemem. Türk- Kürt- Arap hiçbir çocuğun burnunun kanamasını arzulayamam. Daha önce de söyledim 1974’te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce dialog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir.

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —