Tarih: 28.10.2020 11:25

KILIÇDAROĞLU, "DÜNYADA YALNIZ KALDIK"    

Facebook Twitter Linked-in

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kılıçdaroğlu, ülkelerin barış içinde yaşamasından yana olduklarını dile getirerek, "Dünyada yalnız kaldık. 'Boykot uygulayacağız' diyorsun, o zaman Renault'u kapat. Cesaretin varsa kapat. Bu lafları ediyorsun, arkasında duramıyorsun. Biz yurtta barış, dünyada barış geleneğinden geliyoruz. Kavga bizim kitabımızda yoktur, zorunlu olmadıkça. Her ülkeye saygılıyız ama her ülkenin de bize saygı duyması lazım. Her ülkenin, bizim bağımsızlığımızı gözetmesi lazım. Eğer sen Türkiye Cumhuriyeti devletini ve 83 milyonu Londra'daki bir avuç tefeciye teslim etmişsen, senden yurtsever çıkmaz kardeşim." diye konuştu.
Teröre karşı, nereden ve kimden gelirse gelsin, ortak duruş sergilemek gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Terörün partisi, kimliği, inancı yoktur. Çünkü teröristin temel amacı insanı yok etmektir. Dolayısıyla terör eylemlerine hep birlikte karşı çıkmak zorundayız. Özellikle 40 yıldır canları feda eden Türkiye dimdik, bir arada durmak zorundadır." diye konuştu.
İskenderun'da önceki akşam bir terör eylemi gerçekleştirilmek istendiğini ancak güvenlik güçlerinin can kaybının olmamasını sağladığını belirten Kılıçdaroğlu, "Yaralanan güvenlik görevlilerimiz var, onlara şükranlarımızı, sevgilerimizi gönderiyoruz, inşallah bir an önce sağlıklarına kavuşurlar." temennisinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, iktidarın esnafı, çiftçiyi, emekçiyi, aç vatandaşı önemsemediğini öne sürerek, "Erdoğan 'Benim için önemli olan 5'li çete. En büyük ihaleleri onlara veririm. Dünyanın parasını kazanırlar. Uçağın uçmadığı havaalanının parasını da alırım. O parayı da servisçiden faiziyle söke söke alırım. Vermezse bir de ayrıca icraya veririm.' diyor. Servisçi, takım tutar gibi parti tutarsa bu sonuca katlanacak. Siyasi partiler takım değildir. Hizmet ediyorsa oyumu veririm, etmiyorsa 'Kusura bakma.' derim." değerlendirmelerinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, vatandaşın, siyasi partilere hizmet etmesi durumunda oy verdiğini, alınan vergilerin bir avuç insan için harcanması halinde ise o siyasi partiyi sandıkta harcayacağını söyledi.
İthal edilen ürünlerden vergi alınmasının çiftçiyi korumaya yönelik olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, 21 Ekim'de hükümetin 'vergileri sıfırladık' demesi üzerine TMO'nun buğday, arpa ve mısır ithal ettiğini belirtti.
TMO'nun iç piyasada buğdayı 1325 liradan aldığını, ithal edilen buğdayın ise 1832 liradan getirtildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bizim çiftçiden buğdayın tonunu 1325 liradan, yabancı çiftçiden ise 1832 liradan alıyorlar. Kim kazanıyor? Niye ikinci sınıf vatandaş bizim çiftçimiz? Arpada da TMO, 1275 liraya bizim çiftçimizden alıyor, sonra sıfır gümrükle yurtdışından 1664 liraya arpa aldı. Hepimiz kime çalışıyoruz? Yabancı çiftçilere. Mısırda da aynı sorun var. Dolayısıyla çiftçilerin oturup düşünmesi lazım." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, emekli vatandaşların da hakkını, hukukunu CHP'nin savunduğunu ifade etti.
Emeklilerin Ramazan ve Kurban bayramlarında iki maaş ikramiye almasını CHP'nin sağladığını belirten Kılıçdaroğlu, bu sayede emeklilerin bayramlarda torununa harçlık verebilmesine, evine bir kutu şeker, çikolata alabilmesine vesile olduklarını söyledi.
Hükümetin, TÜİK'e enflasyon rakamlarını düşük göstermesi yönünde talimat vererek emekli maaşlarını buna göre düzenlemeyi planladığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Enflasyon düşük gösterildikçe enflasyonun altında bir maaşa mahkum edileceksin. Bu gerçeği sakın unutmayın." dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, maden işçilerinin yerin yüzlerce metre altında çalıştığını, bu insanların eve ekmek alacak paralarının olmadığını iddia etti.
Dayanışmanın önemli olduğunu, her kesimin bir araya gelerek hakkını savunması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, yer altında çalışan maden işçisinin de servisçilerin de çiftçilerin de ülkesini sevdiğini aktardı.
Ermenek'te bir işçinin çocuğunun, "Babam cebime 5 kuruş koyamıyor, babamın hakkını verin." dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bu babanın hakkını ben değil, herkes savunacak. Hakkı olmayan bir para isteseler, karşı çıkalım ama hak olan bir para verilmiyorsa hep birlikte hareket etmeliyiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'müjde verdik' diyor servisçilere. Sicil affı çıkmadığı için verilen borç parayı çeken oldu, çekemeyen oldu. Bizim sunduğumuz 17 maddelik önerinin maliyetlerini hesapladık. Ne dedik? Esnaf Bakanlığı kurulmalı. Maliyeti, sıfır. Esnafın kullandığı krediler, faizsiz ve ödeme gücüne göre taksitlendirilmeli. Bunun maliyeti, 4,5 milyar lira. Devede kulak bile değil. Kiralarda stopaj kaldırılmalı, AVM'ler haftanın bir günü kapansın dedik. Esnafın sosyal güvenlik primlerini kapalı olduğu sürece devlet ödesin dedik. Bunun bedeli de 5,7 milyar lira. Salgın süresince esnafa ceza yazmayın dedik, dünyanın cezasını kesmişler. Küçük esnafın yanında çalışanların kısa çalışma ödeneğinde karşılaştıkları sorunları çözün dedik. Bunun da maliyeti sıfır. Sigorta primi için yeniden yapılandırma getirilsin, esnaf bu primleri faizsiz ödeyebilsin. Pandemi boyunca esnafa kira desteği sağlansın dedik. Bunun maliyeti de 6 milyar lira. Sunduğumuz önerilerin tamamına bakıldığında bütün esnaf için devletin katlanması gereken rakam 17 milyar lira. Bu rakamın çok olduğunu söylüyorlar.
Bu devlet Londra'daki tefecilere bir günde 76 milyon dolar faiz ödüyor. Toplanan paranın dağıtımı bir siyasi tercih meselesidir. Esnafa mı yoksa Londra'daki tefeciye mi verilecek? Tercih, Londra'daki tefeci. Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçe açığı var. Borcun ana parası ödenecek, borç para arıyorlar, borcun faizi ödenecek onun için de borç arıyorlar. Devlet gırtlağına kadar borç içinde. Sadece devlet değil, vatandaş da gırtlağına kadar borç içinde. Türkiye Varlık Fonunu kurdular ve Türkiye'nin bütün kurumları bu fonun malzemesi oldu. Türkiye Varlık Fonu'nun Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkanvekili ise damadı. Türkiye Varlık Fonu 2019'da 1 milyar avro dışarıdan borç aldı. Bu parayı götürdüler, İstanbul Finans Merkezi'ni inşa eden 3 müteahhite verdiler ve onları kurtardılar. Servisçiyi mi, esnafı mı, çiftçiyi mi kurtardılar? Hayır. Sadece bu üç müteahhidi kurtardılar."

(vş)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —