Tarih: 31.12.2020 13:33

KARABIYIK: "TÜRKİYE, ÖĞRETMEN MAAŞLARI AÇISINDAN 33 ÜLKE ARASINDA 28. SIRADA"

Facebook Twitter Linked-in

CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, yaptığı basın açıklaması ile öğretmenlerin alım gününün yıllar içerisindeki düşüşünü değerlendirdi.  
Son 18 yılda eğitim emekçilerinin ekonomik sorunlarının arttığına dikkat çeken Karabıyık, “Öğretmen, eğitim-öğretim kurumlarının en önemli öğelerinden biridir. Bu yüzden eğitim sistemindeki sorunlar, öğretmenden bağımsız düşünülmemelidir. Öğretmenlerin sorunlarının her gün biraz daha artıyor olması, eğitimin niteliğini de olumsuz etkilemektedir. Ülkemizde toplam 70 bin 225 okulda, 1 milyon 117 bin 686 öğretmen görev yapmaktadır. 18 yıl önce alım güçleri çok daha iyi olan öğretmenlerin son yıllarda alım güçleri giderek düşmüştür. Her gün sınıfa derse giren öğretmenlerin neredeyse tamamı ekonomik sorunlarını düşünerek güne başlamaktadır. Öğretmenler kendi gelişimleri ve kültürel etkinlikler için bütçe ayıramamaktadır. Hatta pandemi döneminde öğretmenler, uzaktan eğitim için gerekli olan bilgisayarı edinmekte bile güçlük yaşamıştır. Eğitim emekçilerinin tamamı yoksulluk sınırının altında maaş almaktadır” dedi.
Göreve yeni başlayan bir öğretmenin 4.369 TL maaş aldığını, 0-6 yaş arasındaki çocuğu için 77,2 TL, 6 yaşından büyük çocuğu için 38 TL çocuk yardımı ve eşi çalışmayan öğretmenlerin ise 351 TL eş yardımı aldığını söyleyen Karabıyık, öğretmenlerin alım gücünün yıllar içerisinde nasıl düştüğünü dile getirdi. CHP’li vekil, “2002 yılında göreve yeni başlayan bir öğretmen 540 TL olan maaşı ile 18 çeyrek altın alırken, 2020 yılında 4.369 TL maaşı ile sadece 5,9 çeyrek altın alabiliyor. 2010 yılında bir öğretmen maaşı ile 24 ay çalışarak bir otomobil alabilirken şuan 51 ay çalışması gerekiyor. Öğretmen maaşı 2010’dan bu yana yüzde 237, bir otomobilin fiyatı ise yüzde 568 oranında arttı. 2010 yılında 23 gram altın alabilirken şuan 9,7 gram altın alabiliyor.2002 yılında bir öğretmen maaşı 2,4 asgari ücret iken, 2021 Ocak ayında ise 1,6 asgari ücret edecek” açıklamasında bulundu.
Öğretmenlerin gelirleri her geçen gün enflasyona yenik düşmektedir!
2021 yılı için MEB bütçesinin 146 milyar 920 milyon TL olmasının öngörüldüğünü dile getiren CHP’li Karabıyık, “MEB bütçesinin yüzde 70’i personel giderleri, yüzde 11’i sosyal güvenlik devlet primi giderleri olmak üzere, toplamda yüzde 81’ü doğrudan doğruya personel harcamaları için kullanılmaktadır. Geçtiğimiz yıl yüzde 84 pay ayrılan personel giderlerine 2021 yılında yüzde 81 pay ayrılması öngörülmüştür. Eğitim bütçesi yıllar içinde rakamsal olarak artıyor gibi görünse de personel giderlerinin bütçenin yüzde 81’ini kapsaması, eşit eğitim imkânına erişmeyi engelleyecek önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Milli Eğitim Bakanı’nın “bütçede en büyük yük personel maaşları” söylemi 2021 bütçesi içerinde de yer bulmuştur.
Öğretmenlere 2021 yılının ilk altı ayında toplu sözleşmeden kaynaklı yüzde 3 zam yapılacağını ifade eden Karabıyık, “Enflasyon farkı ile öğretmenlerin maaşı yaklaşık yüzde 6 oranında artacaktır. 9/1 öğretmenin maaşı sadece 262 lira artarak 4631 lira olacaktır. Şu anda gerçek enflasyon daha yüksek olsa da, görünen enflasyon bile unutmayalım ki yüzde 14,03’tür. Öğretmenlerin gelirleri de her geçen gün enflasyona yenik düşmektedir. OECD verilerine göre, Türkiye öğretmen maaşları açısından 33 ülke arasında 28. sırada yer almaktadır. Almanya’da 2019 yılında brüt öğretmen maaşı yıllık 77 bin 683 dolar iken, ülkemizde öğretmenlerin yıllık brüt maaşı 31 bin 359 dolardır. 2015 yılından bugüne, ülkemizde en yüksek öğretmen maaşı, dolar bazında yaklaşık yüzde 30 azalmış durumdadır” dedi.
Öğretmenlerin tamamının yoksulluk sınırı üzerinde maaş almalarının sağlanması gerektiğini ifade eden Karabıyık, aksi halde öğretmenlerin ekonomik sorunları ile var olma mücadelesine devam edeceği uyarısında bulundu. Karabıyık, “Öğretmenlerin Cumhuriyetin ilk yıllarındaki saygınlığına ulaşabilmesi için mali ve sosyal hakları insanca yaşayabilecekleri şekilde yeniden düzenlenmelidir. 1924 yılında yürürlüğe giren 439 sayılı Kanun ile protokole alınan öğretmenler zor günler yaşamaktadır. Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kaldırılmalıdır. Haftalık en fazla 30 saat derse giren, 1 ders saati karşılığında 18,22 lira alan ücretli öğretmenler, aylık yaklaşık 120 saat derse girerek, ay sonunda 2.186,4 TL ücret almaktadır. Yaklaşık 90 bin dolayında ücretli öğretmen ücretli köle olarak görev yapmaktadır. Açlık sınırının altında çalıştırılan öğretmen ayıbına son verilmelidir. Öğretmenlerimizin mali sorunlarının giderilebilmesi ve öğretmenlik mesleğinin daha cazip hale getirilmesi için mali durumlarının hem çalışırken hem de emekliliklerinde iyileştirilmesi toplumsal sorumluluğumuzun bir gereğidir. En kısa zamanda Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılarak öğretmen yetiştirme, ilk atama, yer değiştirme, görevde yükselme, mali ve sosyal haklar gibi öğretmenlikle ilgili tüm konuları bu kanun kapsamında çözüme kavuşturulmalıdır” sözleriyle açıklamasını tamamladı.

(vş)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —