HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Figen Yüksekdağ hakkında, 2012 yılında yaptığı bir konuşma sebebiyle, Terörle Mücadele Kanunu´nun 7/2´nci maddesi uyarınca ´propaganda´ yaptığı gerekçesiyle Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi´nin verdiği 10 ay hapis cezasının Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onandığını hatırlattı. ?BU KARAR SİYASİDİR´ Kararın siyasi olduğunu kaydeden HDP´li Tuğluk, "Muhalif siyaset üreten herkese yönelik bir tehdit olarak kullanılan ?örgüt propagandası´ suçu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´nin (AİHM) önünde Türkiye´nin defalarca mahkum olmasına neden olan bir düzenlemedir. Eş Genel Başkanımız hakkında verilen bu karar da siyasidir" dedi.
DOKUNULMAZLIĞI DEVAM EDİYOR´
Aysel Tuğluk, Yüksekdağ´ın milletvekilliği devam ettiği sürece hapis cezasının uygulanamayacağını da savunarak şu görüşleri dile getirdi: "Davaya konu fiil hakkında fezleke tanzim edilmediği için, bu dosya hakkında Eş Genel Başkanımızın dokunulmazlığı devam etmektedir. Dolayısıyla bu cezanın infazı da, Anayasa´nın 83/3´üncü maddesi uyarınca, milletvekili sıfatı devam ettiği müddetçe mümkün değildir. Kaldı ki, Figen Yüksekdağ´ın yargılaması milletvekili seçildiği 7 Haziran 2015 itibariyle yasama dokunulmazlıkları kapsamına girdiği için durması gerekirken, yargılamaya hukuksuzca devam edilmiştir."
´YARGITAY, TBMM´YE BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMEMİŞTİR´
"Yargıtay 16. Ceza Dairesi, AİHM tarafından da düşünce, din ve vicdan hürriyeti olarak değerlendirilen fiilleri, ?devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyet´ olarak değerlendirerek, milletvekili dokunulmazlığını yok saymıştır. Anayasa´nın bu istisnai usul için öngördüğü, TBMM´ye derhal ve doğrudan bildirim yükümlülüğünü de yerine getirmemiştir."
´ONU BU GÖREVDEN ALMA YETKİSİ SEÇMENDEDİR´ Tuğluk, ´kadınlar için, emek için, doğa için ve tüm ezilenler için mücadelesini kararlılıkla sürdüren Figen Yüksekdağ´ın milletvekili olmasını seçmenin tercih ettiğini, onu bu görevden alma yetkisinin de seçmende olduğunu´ kaydetti.