Hatimoğulları , “Yasalara göre işveren ve devlet çalışanların güvenliğini, sağlığını ve yaşam hakkını korumak zorundadır ve işyerinde gerçekleşen ölümlerden sorumludur” diyerek, şunları kaydetti:
“Yaşam hakkı yasalarca güvence altında olsa da Türkiye iş cinayetlerinde Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer almaktadır. İş cinayetinde yaşamını yitirenlerin ailelerinin açtığı davalar, işverene yönelik caydırıcı yaptırımlarla maalesef sonuçlanmamakta, her yıl iş cinayetlerinde çok sayıda yurttaşımız hayatını kaybetmektedir.
Sağlık emekçilerinin de önemli gündemlerinden birisi kendilerine yönelik yaşanan şiddet vakalarıdır. Sağlık meslek örgütleri, piyasalaştırma girişimlerinin, ötekileştirici söylemlerin sağlık emekçilerinin hedef haline getirdiğini ve artık can güvenliğini dahi ortadan kaldırdığını belirtmektedir.
Yasalara göre işveren ve devlet çalışanların güvenliğini, sağlığını ve yaşam hakkını korumak zorundadır ve devlet ya da özel sektör -işveren kim olursa olsun- işyerinde gerçekleşen ölümlerden sorumludur. Bu nedenle doktorların katledilmesi de sadece adli vaka olarak değerlendirilemez. Son olarak Dr. Ekrem Karakaya’nın görevi esnasında katledilmesi vakası da iş cinayeti olarak tanımlanmalıdır. Sağlık emekçilerinin görevleri esnasında katledilmesi; sosyal güvenlik hukukuna göre iş güvenliği kapsamına girmektedir.
Bu bağlamda;
1.Sağlık emekçilerinin görevleri esnasında katledilmesi vakalarının iş cinayeti kapsamında değerlendirilmesi sağlanacak mıdır?
2.Meclis Genel Kurulu’ndan geçen sağlıkta şiddet düzenlemesinde ağırlaştırıcı sebep olarak “kamu görevini engellemek” yer almaktadır. Özel sektörde çalışırken katledilen sağlık emekçileriiçin ağırlaştırıcı sebep neden yoktur?
3.6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereği;özel sektörde ya da kamuda çalışan sağlık emekçileri fark etmeksizin görevleri esnasında şiddete uğrayanlar/katledilenleriş güvenliği kapsamına girmez mi?
4.Sağlıkta şiddet vakaları neden adli vaka olarak ele alınmaktadır?
5. Salgının ortaya çıktığı 2020 yılında 330, 2021 yılında 229 ve 2022 yılının ilk 6 ayında 40 sağlık emekçisi çalışırken yaşamını yitirdi. Sağlık meslek örgütlerinin talepleri olan Covid-19’un meslek hastalığı ve iş cinayeti sayılması için çalışmalarınız var mıdır?”
(vş)