Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ATV-A Haber ortak yayınında Türkiye ve dünya gündemine dair görüşlerini açıklarken, Amerikan Senatosu'nun aldığı 'Soykırımı tanıma' kararına da değindi ve "100 yıldan fazla süre geçmişken bugün neden ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosunda bu tür kararların neden alındığı açıktır," dedi ve şunları söyledi:
"Bizim de bazı kararlar almamız gerekebilir. Çok açık net rahatlıkla söyleyeyim, Amerika'da Kızılderililerle ilgili söylememek, konuşmamak mümkün mü? Bu Amerika'nın yüz karasıdır. Ruanda'da Fransızların yaptığı katliamları, Cezayir'de yaptıkları katliamları bir kenara koymak mümkün mü? Senegal'de köle ticareti yaptı bunlar. Biz de bütün bunların hepsini dünya kamuoyuna açıklayacağız. Bunların elimizde belgeleri var, arşivlerde belgeleri var. Bunlarla beraber savunmada değil, taarruzda olacağız. Batının ırkçılık ve sömürgecilik tarihi olduğunu ortaya koyacağız.
Böyle bir kararı vermemiz gerektiği anda bu kararı alma yetkisi bize aittir. Yeri geldiğinde otururuz kapatılması gerekiyorsa İncirlik'i de kapatırız, Kürecik'i kapatırız. Biz de bunlara mütekabiliyet çerçevesinde gerekli kararı veririz. Türkiye bir kabile devleti değildir. 780 bin kilometre karelik ve 2 bin yılı aşkın tarihe sahip olan bu tür yaklaşımları reva görmek karşılıksız kalacak şey değildir. Ne gerekiyorsa mütekabiliyet esasına uygun olarak gerekli adımları atarız. Kaldı ki biz stratejik ortak değil miyiz? NATO'da beraber değil miyiz? Yapılanlar ne? Nasıl böyle bir şey olabilir stratejik ortaklıkta. Bunlar böyle devam ederse bizim de tabii vereceğimiz karşılık var."
Libya mutabakatı
Libya ile yapılan mutabakata değinen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Sarraj oranın meşru bir başkanı, Hafter ise meşru bir başkan değil illegal bir yapısı olan bir kişi. Uluslararası mutabakatın olduğu bir isim de değil" dediAtılan adımlar konusunda bilgi veren Erdoğan, şöyle konuştu: "Yaptığımız çalışmalarda Libya'ya yönelik uluslararası haklardan kaynaklı mutabakat imzaladık. Bunlardan biri deniz yetki alanı diğeri ise güvenli ve askeri işbirliği ile ilgili. Bunlarla birlikte Türkiye aleyhinde tek taraflı adımlar atılmasına izin vermeyeceğimizi açıkça ortaya koyduk. Davet gelirse gereken adımları atarız. Libya'ya her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu daha önce söyledik. Bu adım ile Sevr ters yüz edilmiş durumda. Türkiye ile Libya'nın bu sınırı Yunanistan'ı rahatsız ediyor. Bu sularda Libya ve Türkiye'nin hakları var bu hakların korunması gerekiyor. Ülkemizin içinden ve dışında birileri bu konuda rahatsız oluyor. Kısa zamanda sismik araştırma ve sondaj çalışması başlayacak" Erdoğan, Libya'ya asker gönderimi konusunda ise böyle bir davet, böyle bir talep Libya tarafından Türkiye'ye gelecek olursa, nasıl bir inisiyatif üstleneceğimize dair, ülkemiz bunun kararını verecektir."
Kanal İstanbul tartışmasına da değinen Erdoğan, şunları söyledi:
"Bizim kontrolümüz altında olan bir kanal olsun. Bu güzellik İstanbul'umuza ayrı bir güzellik katacaktır ve biz bunun için adımı attık. Bu proje birilerini rahatsız ediyor. Ülkede bir dikili ağaçları yok. Biz inşallah bu projeyi yapacağız. Yap işlet devret ile müşteri bulduk bulduk. Olmazsa devlet bütçesi ile burayı yapacağız. Diğer ülkelerle görüşmelerimiz de var. Gerekli adımları atacağız. Kanal İstanbul projesi yapılması en az 6-7 yılı bulur. Dünyada adından bahsettirecek bir proje."