Elle yapılan bir çiçeğin, sevgiliye verilen bir yazmanın ucundaki oyanın ve renklerin bir manası ve hepsinin kendine göre hikayeleri bulunduğunu ifade eden Yalım, eskiden sevenlerin yavuklusuna verdiği yazmanın ucundaki renklere göre söyleyemedikleri sevgisini, aşkını ilan ettiklerini hatırlattı. Yalım, "Renklerin bir anlamı vardı. Kırmızı aşkı, sarı ayrılığı, beyaz saflığı ifade ediyor. Eskiden aşıklar sevgilerini de nefretlerini de oyalara, renklere göre ifade ederlerdi. İnsanlar birbirlerinin yüzlerine değil de daha kibarca, daha adaplı bir şeklide anlatırlardı. Verdiği oyadan ona ne demek istediğini bildirilerdi" dedi.
El işlemeli oyalı yazmaların şimdi daha çok örtünme amaçlı kullanılmakta olduğunu söyleyen Yalım, “Modern giysili kadın olarak nitelendirebileceğimiz kişiler ise fular olarak kullanmaktadır. Artık ayakkabıdan, terlikten her alanda el işlemelerimiz süsleme olarak hayatımıza girdi. Şimdi teknoloji gelişti ama bizler her şeye rağmen el işlemelerini koruyacağız ve gelecek nesillerimize de aktaracağız” dedi. (Öİ)