Tarih: 07.01.2016 14:40

?DOMUZ GRİBİ DEĞİL, YOL AÇABİLDİĞİ HASTALIKLAR ÖLDÜRÜYOR!?

Facebook Twitter Linked-in

Adana Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Kürşat Arıkan, bu sene görülen domuz gribi vakalarının geçen seneden çok olmadığını, ölümlerin daha çok astım, KOAH, kalp hastalığı, diyabetliler ve bağışıklığı baskılanmış olanlarda görüldüğünü, altta bu hastalıkları olanların her hastalıkta risk grubunu oluşturabileceğini, domuz gribinin adının toplumda, hastalıktan daha fazla korkuya neden olduğunu vurguladı.

´ADI, NEDEN DOMUZ GRİBİ´

Adana Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Kürşat Arıkan şu hususlara dikkat çekti:

? Domuz gribi olarak bilinen (H1N1) virüsü domuzlarda oluşan virüse çok benzediği için adına Domuz Gribi denmektedir.Hastalık belirtileri sadece domuz gribine özgü olmadığı için tanı konulması için hastanın yakın geçmişi, domuz gribi olan kişilerle temasta bulunup bulunmadığı ya da domuzların ve kümes hayvanlarının bulunduğu ortamlarda bulunup bulunmadığı araştırılır.Hastalardan alınan kan örnekleri, İldeki Halk Sağlığı Laboratuvarlarına gönderilip, gelen sonuçlar değerlendirilerek ayırıcı tanı konulmaktadır.?

´CİDDİ  VAKALARIN HEPSİ ATEŞLİ´

Hastalık belirtilerinin gribe benzemekle beraber, 3 günü geçen ve düşmeyen ateşli gribal vakaların derhal hastaneye başvurmasının önemini vurgulayan Arıkan,  ?Ciddi vakaların hemen hepsi ateşlidir, hastaneye yatırılanlarda oran %90-95´e ulaşmaktadır.Hastaneye yatış ve ölüm oranı yüksek olan risk grubu, 6 yaş altı çocuklar, gebeler, her yaş grubundan kronik hastalığı olanlar, astım, KOAH, kalp hastalığı, diyabeti olanlar, bağışıklığı baskılanmış olanlar, REYE sendromu nedeniyle 19 yaş altı aspirin tedavisi alanlardır. En yüksek riski olanlar ise gebelerdir. Hastaneye yatışların ise çok önemli bir kısmını ise pnömoniler oluşturmaktadır ,? diye konuştu.

´DOMUZ GRİBİNDEN KORKMAYIN´

Risk grubunu oluşturan kişilerin aldıkları basit önlemlerle, domuz gribinin korkulacak bir hastalık olmadığını belirten Prof. Dr. Arıkan, ?Basit hijyen kurallarını uygulayarak, aşı yaptırarak, vitamin deposu doğal besinleri sıklıkla tüketerek ve zararlı alışkanlıklardan uzak durarak bu hastalıktan korunmak çok kolaydır,? uyarısını yaptı ve şunları vurguladı:

?Eller sıklıkla sabun,  su  veya  alkol içerikli kimyasallar ile yıkanmalıdır. İnsanlar ellerini yıkayamadıkları durumlarda, ağızlarına, burunlarına ve gözlerine elleriyle dokunmaktan kaçınmalıdırlar.Eğer öksürme gerekiyorsa ağız bir bez ya da kâğıt ile kapatılmalı ve kullanılan kâğıt ya da bez hemen çöpe atılmalıdır,ancak ciddi hastalık belirtisi olan hastaların hastaneye yatırılarak antiviral ilaç başlanması gereklidir.?

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —