Demokratik şekilde yönetilen Tayvan'ı kendi egemenliği altına almak isteyen Çin son dönemde adaya askeri, diplomatik ve ekonomik baskıyı arttırıyor. Çin'in bu faaliyetleri arasında son üç yıldır ada civarına her gün hava kuvvetlerini göndermek de var.
Tayvan Cumhurbaşkanı Tsai Ing-wen Tayvan'ın barış istediğini ancak kendini savunma ihtiyaçlarını da karşılaması gerektiğini kaydetti.
Tsai askerlik hizmetinin uzatılması kararının çıktığı güvenlik toplantısının ardından yaptığı basın açıklamasında "Tayvan yeterince güçlü olduğu sürece tüm dünyada demokrasinin ve özgürlüklerin beşiği olacaktır ve bir savaş alanı haline gelmeyecektir" dedi.
Tsai, mevcut askeri sistemin yedek askerlerin eğitimi dahil yetersiz olduğunu ve Çin'in artan askeri tehdidiyle baş etmeye yetmediğini, özellikle de ani bir saldırı durumunda yetersiz kalacağını kaydetti.
Tayvan lideri, "Tayvan, dünyaya demokrasi ve diktatörlük arasında kesinlikle demokrasiye inandığını söylemek istiyor. Savaş ve barış arasında barışı seçiyoruz. Vatanımızı ve demokrasimizi savunma cesaretini ve kararlılığını gösterelim" diye konuştu.
Eğitimler artacak
Askerlik hizmeti için silah altına alınanlar, atış talimleri ve ABD askerlerinin kullandığı muharebe eğitimi dahil daha ciddi eğitimler alacak, Stringer uçaksavar füzeleri ve tanksavar füzeleri gibi daha etkili silahları kullanmayı öğrenecek.
Tayvan bu yıl Stinger'lar dahil ABD'nin silah teslimatlarının gecikmesinden şikayetçiydi; ancak Tsai ABD ile yapılan görüşmelerin ardından durumun düzeldiğini söyledi.
ABD'nin Tayvan'daki fiili büyükelçiliği askerlik hizmetiyle ilgili reform açıklamasını memnunlukla karşıladı.
Tayvan'daki Amerikan Enstitüsü'nden yapılan açıklamada "ABD'nin Tayvan'a olan bağlılığı ve Tayvan'ın kendini savunma kapasitesini arttırmak için attığı adımlar, Tayvan Boğazı'nda ve bölgede barış ve istikrarın korunmasına katkıda bulunmaktadır" denildi.
Reuters haber ajansına konuşan bir yetkiliye göre Tsai'nin güvenlik heyeti ve Ulusal Güvenlik Konseyi Tayvan'ın askeri sistemini 2020 yılından bu yana gözden geçiriyordu.
Taipei, dün yaptığı açıklamada Çin'in şu ana kadarki en büyük hava kuvvetleri ihlallerini gerçekleştirdiğini ve 43 Çin uçağının hava savunma sahasına girdiğini ve Tayvan Boğazı'nda varsayılan orta hattı geçtiğini belirtmişti.
Çin ayrıca ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan ziyaretinin ardından Ağustos ayında bölgede tatbikatlar yapmıştı.
Tayvan hükümeti Çin'in ada üstündeki egemenlik iddiası karşısında Tayvan halkının kendi geleceğine kendisinin karar vermek istediğin söylüyor.
Savunma Bakanlığı toplantının ardından yaptığı açıklamada askere alınanların görevlerinin, önemli altyapıyı korumak, Çin'in olası işgal girişimleri karşısında ordunun hızlı hareket edebilmesini sağlamak olduğunu belirtti.
Merkezi Taipei'de bulunan düşünce kuruluşu Ulusal Politika Vakfı araştırmacılarından Chieh Chung, 165 bin mevcut profesyonel askeri güce, askerliğin uzatılmasıyla 2027 yılı ve sonrasında yılda 60 ile 70 bin arası insan gücü ekleneceğini tahmin ediyor.
Uzatmaya rağmen Tayvan'da zorunlu askerlik, Güney Kore'deki 18 aydan daha kısa. Güney Kore de nükleer silah sahibi Kuzey Kore tehdidiyle karşı karşıya.
Tsai, adanın kuvvetlerini daha hareketli, çevik ve saldırılması daha zor hale getirmek için "asimetrik savaş" fikrini savunan kapsamlı bir modernizasyon programını denetliyor.
ABD Tayvan'ın ordusunu modernize etmesi için baskı yapmış olsa da Tsai, bu reformların yapılmasında Washington'un baskısı olmadığını söyledi.
"Ukraya savaşından ders alındı"
Çin'in adaya yönelik artan baskılarının yanısıra Ukrayna savaşı da Tayvan'ın savunmasını nasıl güçlendirebileceğini düşünmesine neden oldu.
Tsai, Ukrayna savaşından öğrenilen bazı şeylerin Tayvan'ın savunma reformu çalışmalarına uyarlandığını ve Ukrayna'nın Rus güçlerinin büyük kısmına karşı direnebilmesinin uluslararası topluma, Ukrayna'ya destek göndermek için zaman kazandırdığını söyledi.
(VŞ)