Tarih: 06.09.2020 20:35

CHP’li Gürer, yem fiyatlarındaki artışı bakana sordu 

Facebook Twitter Linked-in

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Tarım Bakanı Pakdemirli, bir yandan güncel olarak takip ettikleri yem piyasasında yetiştiricilerin aleyhine oluşacak durumlara anında müdahale ettiklerini belirtirken, diğer yandan da yem maliyetlerinde oluşan artış nedeniyle üreticilere destekleme ödemesi yaptıklarını açıkladı… 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yem fiyatlarındaki afaki artışlar nedeniyle mağduriyet yaşayan süt üreticileri ve besicilerin sorunlarını, Tarım ve Orman Bakanlığına yönelttiği yazılı soru önergesiyle TBMM gündemine getirdi. 

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesini yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, pandemi nedeniyle yem tedarikinde zorluk yaşayan küçük kapasiteli hayvancılık işletmelerinin yem maliyetlerinde oluşan artıştan etkilenmelerini önlemek için yem desteği yapılmaya başlandığını açıkladı.  

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, soru önergesinde besi ve süt üretiminde kullanılan yem fiyatlarındaki afaki artışa dikkat çekti. 

Maliyet artışlarının besicileri ve süt üreticilerini büyük ölçüde mağdur ettiğine değinen  Ömer Fethi Gürer bu artışların önlenmesi için devlet kontrol mekanizması kurulup kurulmadığını sordu. 

DESTEKLEME YAPILACAK MI?

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ayrıca hazır yem için besicilere ve üreticilere kilo başı destekleme yapılıp yapılmayacağının da açıklanmasını istedi. 

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesini yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, et, süt ve yem piyasasının, güncel olarak takip edildiğini belirtti.

Bakan Pakdemirli, yetiştiricilerin aleyhine oluşabilecek durumlarda, et ve süt piyasasının düzenlenmesi ve üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması için gerekli müdahalelerin anında yapıldığını ileri sürdü.

YEM FİYATLARINDAKİ ARTIŞIN İTİRAFI

Pakdemirli, 10 Temmuz 2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararıyla, Covid-19 pandemisi nedeniyle yem tedarikinde zorluk yaşayan küçük kapasiteli hayvancılık işletmelerinin, yem maliyetlerinde oluşan artıştan etkilenmelerini önleyerek üretimde sürdürülebilirliğin ve üretici fiyatlarında istikrarın sağlanması amacıyla, yem desteği yapılmasına karar verildiğini açıkladı.

YEM FİYATLARI BİR YILDA İKİ KATINA ÇIKTI 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise yem fiyatlarının geçen yıla göre neredeyse iki kat arttığına dikkat çekti. 

ÇELİŞKİLİ İFADELER

Yem fiyatlarındaki önlenemeyen artışın süt üreticilerini ve besicilerini mağdur ettiğine vurgu yapan Gürer, “Bakan, soru önergemize verdiği yanıtta bir yandan yem piyasasının güncel olarak takip edildiğini ve olumsuz durumda anında müdahale edildiğini belirtirken diğer yandan da maliyetlerdeki artışı itiraf ederek, sürdürebilirliğin önlenmesi amacıyla yem desteği kararı alındığını açıklıyor. Buradan yem piyasasının sürekli olarak kontrol edilmediği, ediliyorsa bile müdahale yapılamadığı ortaya çıkıyor” dedi. 

AZ MİKTARDA HAYVANI OLAN SÜT ÜRETİCİSİ NE YAPACAK?

Yapılan desteklemelerin yem fiyatlarındaki yüksek artışların yanında cüzi bir miktar olarak kaldığını da ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Diğer yandan desteklemeler 20 büyükbaş hayvan ve 50 küçükbaş hayvanı olana üretici ve besici içini yapılıyor. Ancak ülkemizde 20 başın altında büyük baş ve 50 başın altında küçükbaş hayvanı olan binlerce üretici var. Ne yazık ki onlar bu desteklemelerden de faydalanamıyor. Bir destekleme yapılacaksa eğer, hayvan varlığı ile ilgili kota getirilmeden, tüm üretici ve besicileri kapsayacak şekilde yapılmalıdır” diye konuştu. Gürer, saman, yonca, küspe ve sanayi yeminde sürekli artışın hayvancılık yapanları ciddi zorladığını, bunun olumsuz yansımasının hayvanların kesime verilmesi olacağını, özellikle süt üretiminde sorunlar yaşanabileceğine de dikkat çekti.

Gürer: “Maden araştırmaları yapılırken yeraltı suları korunuyor mu?”

 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, maden ruhsatı verilen firmaların açtıkları sondaj kuyularının çevreye, doğaya ve canlı sağlığına neden olan olumsuzluklarının araştırılması ve  belirlenmesi için TBMM Başkanlığına Meclis Araştırma Önergesi verdi. 

DOĞAL YAŞAMI OLUMSUZ ETKİLİYOR

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kayaları parçalayıp yer kabuğunda özel ekipmanlarla delikler açarak yapılan sondajların genelde  doğada, orman içinde, doğal yaşam habitatlarını böldüğünü ve ekosistemi içindeki yaşamı olumsuz etkilediğini ifade etti.

300 METRE DERİNLİĞİNDE YÜZLERCE KUYU!

Özellikle maden sondajlarının son yıllarda ciddi artış gösterdiğini anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, maden ruhsat sahalarındaki sondajların, rezerv tespitinin tam ve kayıpsız yapılabilmesi için, ortalama derinliği 300 m olan yüzlerce kuyudan oluştuğunu, toplam derinliğin ise ortalama bir arama ruhsatı sahasında binlerce metrelere ulaştığını kaydetti.

KAZDAĞLARI ÖRNEĞİ 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sadece Kaz Dağları yöresinde 279 ruhsat verdiğini anımsatan Gürer, sondajda kullanılan polimerler, bentonit, gres yağı, mazot, barit, hematit ve kostik gibi zehirli maddelerin, doğal çevreye zarar verdiğine dikkat çekti. 

YERALTI SU KAYNAKLARI KİRLETİLİYOR

Maden sondajlarının çevreye ve doğaya olan olumsuz etkilerini vurgulayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Maden sondajları birbirinden bağımsız yer altı suyu haznelerinin (akiferler) delinerek iyi su ile kötü suyun birbirine karışmasına neden olmaktadır. Kaynak sularının kimyasallarla kirlenmesi sonucu, bunların beslediği kır çeşmelerinden su içen hayvanların zehirlenmesi farklı evrelerde görülen olaylardandır. Arama sondajlarında, yüzlerce sondaj kuyusundan toplamda binlerce ton kirletici ve zehirli çamur, doğrudan bu yer altı su haznelerine basılmaktadır. Bu ürkütücü zararlı çamur, fay kırıkları boyunca geniş alanlarda, yer altı su haznelerin; kaynak sularının içilmez ve kullanılmaz hale getirmektedir. Sondaj kuyularında görülen çamur kaçakları, kayaların çatlaklık derecesine, kırık yoğunluğuna bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bir kuyuda günlük, birkaç tanker sondaj çamuru kaçağı mümkündür” dedi.

SONDAJ ÇALIŞMALARI İNCELENMELİ 

Madencilik faaliyetleri Arama Ruhsatı, Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatı ve işletme Ruhsatı olmak üzere üç ruhsat aşamasından geçtiğini ve her bir ruhsat döneminin doğaya, çevreye, insana, topluma, tarihsel ve kültürel değerlere, ekonomiye verdiği zararın, yarattığı tahribatın  dikkatle izlenmesi gerektiğini vurgulayan Ömer Fethi Gürer, “Doğa ve yaşam alanları ile insanlığın bugün ve geleceğine etkileri kapsamlı biçimde ele alınmalıdır. Bu bağlamda sondaj çalışmalarının incelenmesi ve öncelikle irdelenmesi gereken bir durumdur. Doğa ve çevrenin herkesi doğrudan ilgilendirdiği unutulmamalıdır. Kaynakların doğru ve zararsız bir şekilde değerlendirilmesi esası üzerinden sorunlara yaklaşım sağlanmalıdır. Ülkemiz genelinde yeterli kontrol sağlanamadan yapılan çalışmalar geri dönüşü olmayan sorunlar üretebilir. Bu durum dikkate alınarak gerekli gözetim, denetim, inceleme ve yasal düzenlemeler de yapılmalıdır” ifadelerini kullandı. 

 (VŞ)

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —