Tarih: 22.09.2017 14:14

CHP´DEN EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLERE ELEŞTİRİ

Facebook Twitter Linked-in

 Engin Altay, TBMM´de düzenlediği basın toplantısında Türk milli eğitim sisteminin "Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış." noktasına geldiğini belirterek, dünyanın hiçbir ülkesinde eğitimle ilgili çok önemli kararın, taksi durağında açıklanamayacağını, bunun bir garabet olduğunu ifade etti. 


Bir Çin atasözünü anımsatan Altay, "Bir yıl sonrasını düşünüyorsanız pirinç ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik, yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir." ifadesini kullandı. 

Altay, "Bunlar bir yıl, on yıl, yoksa yüzyıl sonrasını mı düşünüyor? Erdoğan ve avanesi kendinden başka kimseyi düşünmediğini, bu kadar önemli soruna, böyle lakayıt, tutarsız, ikircikli yaklaşarak topluma, millete ne kadar saygılı olduğunun örneğini verdi." diye konuştu. 

Eğitim gibi çok ciddi bir konuda, yapıcı muhalefet anlayışı içinde davranmaya çalıştıklarını anlatan Engin Altay, eğitimde çocukları denek gibi kullanan dünyadaki tek ülke olduklarını, bu milletin, bunu hak etmediğini savundu. 

Altay, eğitimin aynı zamanda bilimsel, pedagojik bir süreç olduğuna işaret ederek, eğitimin, nitelik, güven, erişim, başarı, eşitlik, fiziki kapasite, ekipman, öğretmen yeterliği gibi çok önemli sorunları bulunduğunu kaydetti. 

Okullar, derslikler, sınıflar, şubeler arası nitelik, seviye farkının bu kadar açık olduğu bir ülkede, "Kaldırdım" diyerek, sınavın kaldırılamayacağını vurgulayan CHP´li Altay, nitelik farklılıklarının minimize etmeden, öğretmen yeterliliğinde yol almadan bir şey yapılamayacağını belirtti. 

Altay, sorunun, bir kişinin iki dudağından çıkacak sözle çözülecek bir durumdan uzak olduğunu bildirdi. 

Altay, Milli Eğitim Şura Yönetmeliğinin, şuraya katılımcıları belirleme tasarrufunu bakandan alıp bilimsel ölçülere bağlayarak değiştirilmesini ve çok acele şekilde Milli Eğitim Şurası´nın toplanması gerektiğini kaydetti. 

Bakanlığa, hükümete ve AKP Genel Başkanı´na çağrı yaptığını dile getiren Altay, "Bu milletin vebalini almayın, eğitim gibi önemli bir konuyu siyasetin malzemesi yapmayın. Eğitim sistemini tesadüfler zincirine terk edemezsiniz." dedi. 

Okulların bütçesinin bulunmadığını anımsatan Altay, özel okulların desteklenmesi yerine bu paranın, devlet okullarına bütçe yapmakla kullanılması gerektiğini ifade etti. 

Altay, AKP  Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş´ın, TBMM Genel Kurulu´nun yarın saat 16.00´da Irak ve Suriye tezkeresinin görüşülmesi için olağanüstü toplanacağına yönelik açıklamasını da değerlendirdi. 

Parlamentonun, yürütme organının tasallutunda, tahakkümünde olduğunun çok acı örneğini dün yaşadıklarını öne süren Altay, Meclis´in üç şekilde toplantıya çağrılabileceğini anımsattı. 

Altay, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve beşte bir milletvekilinin imzasıyla Meclis´in olağanüstü toplantıya çağrılabileceğini, Meclis Başkanı´nın da 7 gün içinde bu çağrıya uygun daveti yaptığını anlattı. 

Elitaş´ın, dün tarih vererek Meclis´in toplanmasını istediğine işaret eden Altay, daha Meclis´e 110 imzalı başvuru gelmediğini, gelirse bile Meclis Başkanı´nın takdir ve tasarrufunu, Elitaş´ın kullanma hakkı olmadığını savundu. 

Altay, şunları söyledi: 

"TBMM Başkanı İsmail Kahraman, senin hukukunu, saygınlığını da ben mi savunmak zorundayım. Çok ayıp. Meclis Başkanı´nın uhdesindeki tasarrufun, bir siyasi parti tarafından kullanılması, TBMM´ye yapılmış en büyük saygısızlıktır. Gerekçe, kuzey Irak´ta yapılması öngörülen referandumla ilgili akıllarınca oraya gözdağı vermek. Tezkerenin 30 Ekim´e kadar zamanı var, daha 40 gün var. 1 Ekim´de Meclis zaten açılacak. Siyaseti, AKP´nin biraz daha ciddi, parlamentoya saygılı, ayakları yere basarak yapmasını tavsiye ediyoruz. Rahatsızlığımız, TBMM Başkanı´na ait yetkinin, AKP Grup Başkanvekili tarafından kullanılmasını, TBMM ve aziz milletimize saygının gereği olarak kabul etmiyoruz. Meclis, bölgede yaşanan her konuda her an toplanacak kabiliyete sahiptir ama TBMM´ye ait yetkiyi AK Parti´nin kullanması doğru değil." 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —