BM İngiltere Daimi Temsilcisi Barbara Woodward dün konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ülkesi İngiltere’nin, yapay zekanın getirdiği fırsatlar ve risklerin yönetimi açısından “çok uluslu” bir yaklaşım sergilenmesinden yana olduğuna vurgu yaptı.
İngiltere, yapay zekanın otonom silahlar veya nükleer silahların kontrolu gibi olası kullanımları konusunda muazzam bir potansiyelin yanısıra büyük riskler olduğunu söylüyor.
“Yapay zeka, potansiyel olarak bize gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki uçurumu kapatmada yardım da sağlayabilir” diyen Woodward diğer taraftan güvenlik risklerinin de ele alınması gerektiğini savundu.
15 üyeli Konsey’in dönem başkanı İngiltere’nin Dışişleri Bakanı James Cleverly’in yöneteceği iki hafta sonraki toplantıda uluslararası yapay zeka uzmanlarının görüşleri dinlenecek.
İleri teknoloji yapay zekanın “sağır edici” düzeyde alarm verdiğini savunan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de toplantıda konuşma yapacak.
Guterres, daha önce yaptığı açıklamasında, özellikle bazı yapay zeka uzmanlarından gelen uyarılara atıfta bulunarak, “Bilimadamları ve uzmanlar, yapay zekayı, insanlığa nükleer savaş riskiyle eşit düzeyde bir varoluşsal tehdit olarak tanımlayarak dünyaya harekete geçme çağrısı yaptı” demişti.
Guterres, BM'nin alabileceği inisiyatiflere hazırlanmak üzere Eylül ayında yapay zeka konusunda bir danışma kurulu atamayı planladığını açıkladı.
Yapay zeka konusunda yeni bir BM kuruluşuna da olumlu yaklaşan Guterres, model olarak bilgiye dayalı ve bazı düzenleyici yetkilere sahip olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nı önerdi.
Geçen yılın sonunda sohbet robotu ChatGPT’nin gündeme beklenmedik bir hızla düşmesinden bu yana yapay zeka ürünlerinin denetimi hususunda liderler daha hızlı bir şekilde harekete geçme eğiliminde.
Bu konuda şu ana kadar öncülüğü sürdüren ise Avrupa Birliği oldu. Yapay zekayla ilgili dünyadaki ilk kapsamlı yasa geçen ay AB’de kabule gördü.
ChatGPT’nin yaratıcısı OpenAI şirketinin CEO’su Sam Altman da ABD Senatosu’nda katıldığı bir oturumda, yapay zekanın doğurabileceği risklerin kontrol altına alınmasında ve güvenlik standartlarının oluşturulmasında hükümetlerin devreye girmesi gerektiği görüşünde olduğunu söylemişti.
(vş)