Tarih: 21.02.2023 14:31

BAHÇELİ'DEN MİLLET İTTİFAKINA ELEŞTİRİ

Facebook Twitter Linked-in

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Felaketin koru, yürekleri kavurmasıyla beraber, kaos peşine düşen, yalan haber yayan, dedikodu çıkaran, malumat kirliliğine umut bağlayan, siyasi yamyamlığa heves eden kim varsa insanlığı kuşkulu ve tartışmaya açıktır" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, doğal afetlerin meydana geldiği andan itibaren, neden olduğu can ve mal kayıplarının; sosyal, ekonomik ve fiziki hasarları, aynı zamanda kaygı, korku ve güvensizliği tetiklemelerinin dünyanın her yerinde ortak sorun olduğunu söyledi.

İnsan olanın ruhu, kalbi, canı, acısı ve vicdanı olduğunu kaydeden Bahçeli, "Felaketin koru, yürekleri kavurmasıyla beraber, kaos peşine düşen, yalan haber yayan, dedikodu çıkaran, malumat kirliliğine umut bağlayan, siyasi yamyamlığa heves eden kim varsa insanlığı kuşkulu ve tartışmaya açıktır. Esasen bunlara insan demek, insan olana saygısızlıktır" diye konuştu.

Millet İttifakı'nı oluşturan altı partinin genel başkanlarının 11 kenti etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremleri konuşmak üzere 18 Şubat'ta gerçekleştirdiği toplantı sonrasında yapılan ortak açıklamaya işaret eden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Ortak açıklamanın her satırına kindarlığın izleri, devlet ve millet karşıtlığının emareleri nüfuz etmiştir. Diyorlar ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yüzünden acılar ve zayiat katlanarak artmış. Diyorlar ki, afet süreci iyi yönetilememiş, arama kurtarma çalışmalarında geç ve yetersiz kalınmış. Diyorlar ki, temel ihtiyaçların temininin ve yardım faaliyetlerinin doğru koordine edilemediğinden bahisle, felaketin boyutları vahim seviyeye ulaşmış. Asıl maksat ve meramlarını da ortak açıklamanın sonuna iliştirerek; ülkemizin en acil ihtiyacının yeni ve etkin bir iktidar olduğunu kaydetmişler. Be hey gafiller, siz de hiç mi Allah korkusu kalmadı? Be hey muhterisler, hiç mi depremzede insanlarımızdan utanmıyorsunuz? 10 ilimiz yıkılmışken, hala Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni karalamanız, hala müfteriliği pusula yapmanız hangi kitaba, hangi zihniyete, hangi değere sığmaktadır? Yere batsın sizin siyasetiniz, kahrolsun sizin zillet anlayışınız. Bunları nasıl söylersiniz? Böyle bir ucuz ve meczup bir siyasete nasıl saparsınız? Vatan, millet, devlet ve insan sevgisine hiç mi sahip değilsiniz? Rahat olun, biraz sabredin, Türk milleti sizin boyun ölçünüzü, kaç gram ettiğinizi yakında sandığa gömerek ilan edecektir. Bilinmelidir ki, ne sandıktan kaçarız ne de demokrasiyi yok sayarız. Acılarımızın tam ortasında, seçimlerle ilgili polemik yapan, ertelendi ertelenmedi çetelesi tutan zillet ittifakı paranoyaktır, saplantılıdır, hayalperesttir, vehimlerin pençesindedir."

Bahçeli, muhalefetin yalan söylediğini, algı operasyonuna heveslendiklerini, husumet yaydıklarını ileri sürerek, "Askerler nerede?", "Devlet nerede?" denildiğini, kahramanların her yerde olduğunu anlattı. Bahçeli, "Burunlarının önünü göremediler, husumetlerini gösterdiler. Kılıçdaroğlu, dayanışma kültürü için yabancı ülkelere teşekkür etti, fakat döndü dolaştı hükümete saldırdı, milli dayanışmadan sarfınazar etti. HDP'nin bir eş başkanı, 'iktidarın enkaz altında kaldığını' izansızca söyledi, Kılıçdaroğlu da 'evet' diyerek tasdik etti, bu itibarla küçüldü, ufaldı ve alçaldı. Yine Kılıçdaroğlu, 'Deprem koordine edilemedi' dedi, gerçekleri çarpıttı, yüzü kösele derisi olduğundan dolayı da hiç kızarmadı." ifadelerini kullandı.

Aynı bayat ve bağnaz tezviratın ezberiyle televizyon ekranlarında konuşan sözde gazeteci ve yorumcuların, depremin ne zaman ve hangi şiddette olacağını bilip bilmediklerini soran Bahçeli, 6 Şubat 2023, saat 4.17'de ne yaptıklarını sordu.

"Devleti ve hükümeti suçlama yarışına giren, karamsarlık aşılayıp kriz ve kaos ikmali yapan bu kimliksizler koordinasyondan ne anladıklarını, aslı astarı olmayan iddialarla nereye varmak istediklerini mertçe açıklayacak yürekliliğe sahipler midir?" sorusunu yönelten Bahçeli, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu karanlık tiplerin siyaset temsilcisi Kılıçdaroğlu, enkaz altındaki mazlum insanlarımızla alay eden edepsizlerin tutuklanmaları üzerine, 'Gelin beni de tutuklayın' diyecek kadar seviyesiz ve sevimsiz bir hale savrulmuştur. 'Her şeyi biz mi öğreteceğiz size, devlet yönetin devlet' açıklamasıyla ar damarının çatlaklığını, katılaşmış kalbinin iflasını belgelemiştir. Merkezi yönetimle yerel yönetim arasında bölücülük yapmış, hiç gocunmamış, hiç de vicdanı sızlamamıştır. Kılıçdaroğlu geçen hafta demiş ki; 'Hiçbirimiz artık eskisi gibi değiliz. Ben de aynı insan değilim. Ruhumuz eskisi gibi değil artık.' Sayın Kılıçdaroğlu, seni bilemeyiz, çok da merak etmeyiz. Zira bildiklerimiz bize fazla fazla yetecektir. İlle de bir şey diyeceksen, kendi adına konuşmanı tavsiye ederiz. Senin eskin nedir ki yenin ne olacaktır. Fakat sen görmesen de, söyleyemesen de, Türk milleti tarihinde her döneminde olduğu gibi aynı ahlaka, aynı asalete, aynı ruha sahiptir, afet günlerinde de bunu feragatiyle ispat etmiştir. Bugünler geçecek; zilletin de zelzelenin de hasar ve hüsranıyla sonuna kadar mücadele edilecektir."

(VŞ)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —