Tarih: 30.05.2023 10:19

AYŞE DÜNDAR, “BİR, İKİ, ÜÇ, DÖRT, KORKMUYORUM!” KİTABI İLE ÇOCUKLUĞUN DERİNLİKLERİNE İNİYOR!

Facebook Twitter Linked-in

Ayşe Dündar, sevgi yoksunluğu içinde büyüyen bir çocuğu edebiyata dokuyarak, duygu dolu bir yolculuğun kapısını aralıyor. Alışılmışın dışında macera dolu fantastik bir anlatıyı okuyucuya sunan; “Bir, İki, Üç, Dört, Korkmuyorum!” kitabı, dönüşen ve geçip giden çocukluğun izleri ile ilgili edebiyatseverlere notlar düşüyor.

Dostluğun ve bağımsızlığın sınırlarını hayal gücüyle zorlayan bir çocuğun; ebeveyn sevgisini koşulsuz kabul edeceğini satırlarında anlatan Ayşe Dündar, yaşanan serüveni farklı duygularla ele alıyor. Küçük bir kızın sevgi görebilmek için çırpınışlarını adım adım okuyucuya aktaran Dündar; aynı zamanda ebeveyn ve çocuk arasında var olan gerçek sevginin tüm zaman ve mekân sınırlarını aştığını gösteriyor.

“Bir, İki, Üç, Dört, Korkmuyorum!”, alışılmışın dışında macera dolu hikâyeye farklı bir gözle bakmamızı sağlayarak; hafızalardan silinmeyecek duygu yüklü bir insanlık anlatısını okuyucuya sunuyor.

Ayşe Dündar Hakkında

Ayşe Dündar; Samsun’da doğdu. İstanbul’da büyüdü. Önce düş kurmayı, ardından okumayı öğrendi. Elinde diplomasıyla Eczacılık Fakültesi’nin kapısından çıktığı anda, başarıyı sevdiği işi yaparak aramaya karar vermişti. Eczane açtı, insanlara yardım etme, onlara şifa verme duygusu içinde yaptığı işini çok sevdi. Bu arada müzik, heykel, resim ve fotoğraf peşinde koştu durdu. Yoruldu yorulacakken asıl aradığının, yaşamın sadeliğinde gizlenen olağanüstü durumları keşfetmek olduğunu fark etti. Reçete okumaktan yorulan gözlerini, kitap okuyarak dinlendirdi çoğu zaman. Yaşar Kemal’in Anadolu efsanelerine, Márquez’in günlük yaşamdan çekip çıkardığı büyüleyici karakterlere, Virginia Woolf ’un anlatım diliyle bütünleşen cesaretine hayran kalmaktan alamadı kendini. Sonunda yazmaya başladı, laboratuvarda ilaç hazırlarken harfleri de kattı aralarına; yeni ilaçlar, yeni sözcük dizileri oluşturdu. Yeni anlam- lar yarattı. Dediğine göre daha hızlı iyileşti bunları kullanan insanlar. “Gökbilimcinin Salyangozu” adlı kitabındaki Macar Çocuktan Mektup öyküsü ile 2019 Fakir Baykurt Öykü Ödülünü aldı. Şimdi, yalnızca ilaçların değil, yazdığı öykülerle güzel sözcüklerin de şifa verdiğini anlatıyor herkese…

“Bir, İki, Üç, Dört, Korkmuyorum!”  Arka Kapak Yazısı

Bedeni sığırcık kuşları gibi uçuşan ama hiç dağılmayan bir sinek sürüsünden oluşan Sinek Adam... Bahçeleri, çiçekleri, taşları bile uyutan; Eyfel Kulesi’nin ucunu törpüleyen Uyku adındaki garip yaratık… Yardım isteyen ters dönmüş bir ateş böceği… Vapurdan inen yaşlı kadınların ağzındaki takma dişleri çalıp kaçan hırsızlar… İstanbul Oyuncak Müzesi’ndeki Rüya Kutusu… Öfkelendiğinde yüzü, şefi hastalanmış da o gün işe gelmemiş Yurttan Sesler Korosu’nun başıboş nağmelerine benzeyen Malatyalı Yusuf… Elinde yalnızlığını hissetmemek için yaptığı tahta bir güvercin tutan filozof Arhitas.

Bitmedi! Yalnızca kuralların nefes aldığı bir evde çocuğunun farkında bile olmayan duygusuz baba… Süpü adında, sinir ağı ören bir örümceği andıran tuhaf bir temizlik hastalığına yakalanmış, dili kiralık bir ağıza benzeyen anne.

Tek istediği, uyumak ve gözlüksüz bir dünyaya uyanabilmek olan küçük Zeynep... Anne babası ona sevgi göstersin diye her şeyini feda etmeye hazır. Zamansız adlı bir apartman ile ilk Türk tangosu Mazi onun belleğinde kapı komşusu.

Ayşe Dündar ilk romanı “Gökbilimcinin Salyangozu” ile açtığı parlak yolda, bu kez sözcüklere hayal kurduran bir kız çocuğuyla ilerliyor. Cebine itiş kakışla dolu Sirkeci’yi koyup vapura binen ve gerçekleri kurcalaya kurcalaya insanları birer gerçeküstü varlığa dönüştüren Zeynep ile.

Zaman zaman gotik bir havada ilerleyen, zaman zaman fantastik bir maceraya dönüşen “Bir, İki, Üç, Dört, Korkmuyorum!”, okuyanları hem kalbinden hem de aklından vurmaya hazır.

(vş)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —