Tarih: 06.04.2017 12:56

AP:? TÜRKİYE İLE YAPILAN SIĞINMACI ANLAŞMASI BAŞKA ÜLKELERE MODEL OLUŞTURMASIN?

Facebook Twitter Linked-in

Avrupa Palamentosu´nun Strasbourg´daki genel kurul oturumlarında dün oylanan ´Sığınmacı ve Göç Akımının Yönetimi: AB Dış Politikasının Rolü´ başlıklı kararda Türkiye ile AB arasında 2016 yılında varılan anlaşmaya da değinildi.

´ANLAŞMA, İNSAN HAKLARINA SAYGI KONUSUNDA ELEŞTİRİLDİ´

Genel kurulda 310´a karşı 333 gibi az bir oy farkıyla kabul gören kararda, ´siyasi´ olarak nitelenen 18 Mart 2016 anlaşmasının Türkiye üzerinden AB ülkelerine göç akımını azalttığı, ancak ´uluslararası hukuk ve insan haklarına saygı konusunda uluslararası insani yardım kuruluşları tarafından açıkça eleştirildiği´ not edildi.

244 MİLYON GÖÇMEN

Uluslararası Göç Örgütü (IMO) verilerine göre; dünyada şu anda yaklaşık 244 milyon göçmen var. Sadece 2015 yılında dünya genelindeki savaşlar, iç çatışmalar, insan hakkı ihlalleri, ekonomik zorluklar ve doğal afetler nedeniyle 65,3 milyon kişi yaşadığı, kent, bölge veya ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.

Güney yarım küredeki göç hareketleri güney-kuzey eksenindeki göç hareketlerinden daha fazla. Sığınmacıların yüzde 86´sı yoksul bölgelerde yaşıyor. Sığınmacı yükünün yüzde 26´sı az gelişmiş ülkelerin sırtında. AB´ye 2015 yılında giriş yapan 1 milyon sığınmacı AB nüfusunun sadece yüzde 0.2´sine eşit.

?SIĞINMACI ANLAŞMASI EGE´DEN GEÇİŞLERİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALTTI?

Türkiye´deki sığınmacıların Yunanistan´a geçiş için kullandıkları İzmir´in Dikili sahili, Türkiye-AB arasındaki sığınmacı anlaşmasından bu yana oldukça azaldı. Türkiye´nin son dönemde AB ülkeleri ile yaşadığı gerginlikler sonrası hükümetin yaptığı açıklamalar, Türkiye´nin AB´ye karşı sığınmacı kozunu kullanabileceği yorumlarına yol açıyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise Avrupa ülkelerine "Avrupa´ya her ay 15 bin mülteciyi gönderelim de aklınız bir şaşırsın" diye seslenmişti. Bu açıklamalara karşılık muhalefet partileri "Sığınmacılar siyasi pazarlık konusu edilmemeli" mesajını vermişti.

´KIYILAR ZATEN KAMPLAR İÇİN DOĞRU YER DEĞİLDİ´

Türkiye ile AB arasında 18 Mart 2016´da imzalanan sığınmacı anlaşması öncesi günde yaklaşık 2 bin 500 sığınmacı deniz yoluyla Türkiye´den Yunanistan´a geçiyordu. Sığınmacı geçişi sayısının, anlaşmanın ardından günde 100´ün altına kadar düştüğü belirtiliyor. Bu geçişler yoğunlukla Dikili, Foça, Karaburun, Çeşme, Kuşadası gibi İzmir çevresindeki Yunan adalarına yakın sahil ilçelerinden gerçekleşiyor.

İzmir´in Dikili ilçesi, AB ile imzalanan sığınmacı anlaşması sonrası Türkiye´ye iade edilecek sığınmacılar için ´Geri Kabul Merkezi´ olacağı haberleriyle gündeme gelmişti. İlçede kurulacağı söylenen Geri Gönderme Merkezi´ne karşı protestolar düzenlenmiş, daha sonra Dikili´ye Geri Gönderme Merkezi yapılmayacağı açıklanmıştı.

Durumu yerinde gözlemlemek üzere sığınmacı anlaşması öncesi yoğun bir şekilde Yunanistan´ın Midilli adasına geçişlerin olduğu Dikili ilçesine gidiyoruz. Dikili´de ilk olarak görüştüğümüz Belediye Başkanı Mustafa Tosun, ilçeye Geri Gönderme Merkezi yapılmasına neden karşı çıktıklarını "Biz mültecilere karşı olduğumuz için değil, burada hastanelerimiz yetersiz, okul yetersiz, çocuklar için yeterli yaşam alanı yok. Onun dışında iş imkanı yok, bu gerekçelerle yapılmasını istemedik. Daha sonra İçişleri Bakanı ´Kıyılarda kamp yapmayacağız´ diye bir açıklama yaptı. Kıyılar zaten doğru yer değildi, o noktada mutlu olduk" sözleriyle açıklıyor.

AB ile Türkiye´nin imzaladığı sığınmacı anlaşması öncesi Dikili´den Midilli´ye yoğun mülteci geçişi yaşandığını, günlük 3 bin sayısını gördüklerini aktaran Tosun, anlaşmanın yürürlüğe girdiği Mart 2016´dan bu yana geçiş sayılarının çok azaldığını ifade ediyor.

"Tabii günlük kaç kişinin karşıya geçebildiğini bilmek zor. Fakat son zamanlarda azaldı. Ege Denizi´nde bekleyen NATO gemisi Sahil Güvenlik´i uyarıyor, denize açılmaya çalışanlar böylece yakalanıyor" diyen Tosun, son günlerde Suriyeli değil daha çok Afrikalı göçmenlerin Dikili´den Midilli´ye geçmeye çalışırken yakalandıklarını aktarıyor.  




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —