Biz transferde araya menajer sokmuyoruz

 “Biz transferi kendimiz yapıyoruz, araya menajer sokmuyoruz. Kandırmaya çalışan birçok menajeri kapıdan kovduk. Bir politikamız var, buna sadığız. Yaşlıları büyüklere veriyoruz, gençleri kendimize alıyoruz, bu sistemde iyi gidiyor. Hocalarımız alınmasın ama takım yapabilen hoca sayısı oldukça az. Çalıştıkları takımlarda beğendikleri oyuncular varsa, ‘Gidince seni de alacağız” diyorlar, bunları yaşadık. Dünya gözüyle oyuncu takip etme, izleme gibi bir politikaları yok”

Alanyaspor’u 2. Lig’den Avrupa’ya kadar getiren bir başarı öyküsünün mimarı Hasan Çavuşoüğlu... İlk hedefi Süper Lig’de kalıcı hale gelen bir takım oluşturmaktı, başardı... Üst sıraları hedefleyip Avrupa’da ön eleme oynattı. Kendisi mütevazı sözlerle, “Hedefimiz yine aynı, ligde kalıcı olmak” dese de 8. haftayı lider bitiren ve taraflı tarafsız herkesin “En iyi oynayan takım” dediği bir kulübün başkanı artık. 

‘İşi kendimiz yapıyoruz’

“Başladığımız günden bu yana bir transfer politikamız var ve ondan ödün vermiyoruz. Prensiplerimiz var. Bütçemiz belli, yapımız belli, ilçe takımıyız. Buna göre hareket etmeliyiz. Hata mutlaka olur ama bizim gibi takımlarda çok hata olmamalı. İlk yarıda hatalarımız oldu futbolculardan dolayı. Daha sonra kendi işimizi kendimiz yapmaya başladık. Transferleri kendimiz yapıyoruz, menajerlerle çok fazla yüz göz olmuyoruz. Çalıştığımız iki üç menajer var tabii ki ama kendi beğendiğimiz oyunculara kendimiz giriyoruz. Menajerleri araya sokmamaya çalışıyoruz. Sokunca farklı şeyler ortaya çıkıyor. Defalarca bu kapıdan kovduğum menajerler oldu. Bizi kandırmaya çalışan menajerlerin direkt yüzüne vurduk gerçekleri. İsimlerine gerek yok. Bizim yanımıza kolay kolay giremezler.”

‘Komitemiz karar veriyor’

“Cenk Melih Yazıcı (Merih’in ve Alanyaspor’a gelen birçok oyuncunun menajeri) benim manevi oğlum. Kulübün evladı. Ne parada ne de pulda gözü var. Hedefi uluslararası bir kariyer yapmak. Bu yolda ilerliyor. Biz de ona bu fırsatı veriyoruz. Scout ekibimiz var zaten. Pandemi döneminde bile şu anda milli maçları izlemeye birçok yere yolladık. Anıl Onuk var, Gençlerbirliği’nin eski genel kaptanı Cem Onuk’un oğlu. Yurtdışında yaşayan ve kendini geliştirmiş bir arkadaşımız. Onunla beraber çalışıyoruz. Transfer komitemiz var. Yaşlıları büyüklere gönderip, gençleri kendimize almak gibi bir politikamız var, bunda da başarılı oluyoruz herkesin gördüğü gibi.”

Nsakala'da etik çiğnendi'

“Alanyaspor’un İstanbul takımları öncesinde hocalar ve futbolcular son durak haline gelmesi bizi üzmez mutlu eder. Herkesin gönlünde büyük takımlarda çalışmak ve oynamak vardır. Ben futbolcularımızın da hocalarımızın da gitmesinden onur duyarım. Ama etik kuralları da korumak gerekiyor. Sen sözleşmesi biten bir oyuncuyla anlaşmak için bir noktaya geliyorsun. Ona istediği parayı da veriyorsun. İstanbul takımlarından biri çıkıp, ‘Ben seni alacağım’ diyor ve oyuncu çıkıp gidiyor. Bunu N’Sakala’da yaşadık mesela. Etik kuralları çiğnememek lazım. Ben hepsiyle konuşuyorum, ‘Büyük takımlar isterse önünüzü açarım’ diyorum.”

‘Merih Demiral 50 milyon Euro’

“Merih Demiral’la her maçtan sonra konuşuruz. Oynadığı maçlardan sonra konuştuğu ilk kişi genelde ben olurum. Juventus’un hocaları da bizim maçları izliyorlar. Merih’in geldiği kulüp olarak bakıyorlar. Çok seviliyor Merih orada. Bonservisi 50 milyon Euro olarak belirledi Juventus kısa süre önce. Sassuolo kulübü de kardeş kulübümüz halinde. Futbolcu alışverişi yapıyoruz. Yardımcı hocamızı oradan aldık. Babacar oradan geldi. Kulüp ilişkilerimiz çok iyi.”

‘Daha başarı yok’

“Çağdaş hocayı Sergen hoca zamanında çalışırken beğeniyorduk. İleride iyi bir hoca olacağını düşünüyorduk açıkçası. Sadece zamanıyla ilgili düşüncemiz vardı. Şimdi mi değil mi diye ama ekibimizle birlikte karar verdik. Yanında da iyi bir ekip olunca isabetli bir karar verdik. Lizbon’un kaleci hocası geldi, İtalya’dan yardımcı getirdik. Giovanni hoca burada zaten. Çağdaş hocanın oyuncularla iletişimi, yabancı dil bilmesi önemli artıydı. Ligin daha çok başındayız. Şu an iyi yerdeyiz ama henüz ortada bir başarı yok. Son Trabzon maçı hariç ligin en iyi top oynayan takımıyız. Şu an ligin en çok gol atan, en az gol yiyen takımı olmamız önemli. Lideriz, bu güzel. İlçe takımı olarak devlerin önüne geçtiğimiz konuşuluyor. Lideriz diye şampiyon olmadık. Süper Lig’de ilk 3 sene devreyi 18 puanla bitirdik. Şimdi aynı yerdeyiz. 17 puan topladık.”

‘Hocalar araştırmıyor’

“Hocalarımız alınmasın ama takım yapabilen hoca sayısı oldukça az. Ancak çalıştıkları takımlarda beğendikleri oyuncular varsa, “Oraya gidince seni de alacağız” diyorlar, bunları yaşıyoruz, yaşadık. Çünkü malesef hocalarımızın birçoğunun dünya gözüyle bir oyuncu takip etme, izleme, araştırma gibi bir politikaları yok. Menajerlerin önerdikleriyle ya da çalıştıkları takımlardaki oyuncularla yürüyorlar. Kimsenin ömür boyu Alanya’da kalacak hali yok. Gidenlere teşekkür ettik.”

‘Sahanın dışı bizim’

“Bizimle çalışan hocalar çıkış şansını yakalar. Sergen Yalçın, Erol Bulut ve son olarak Çağdaş Atan bu çıkışı yakaladı. Hepsi yakalar çünkü kulüp işleyişi önemli. Bugüne kadar çalıştığım bütün hocalarla güzel ayrıldık, kırgınlık olmadı. Hepsiyle de hâlâ görüşürüz. Çünkü ben teknik heyete, “Sahanın içi sizin, dışı bizim” derim. Bu sınırı çizince zaten sorun olmuyor. Hep böyle çalıştık. Kimse burada sorun yaşadığını söyleyemez. Hocaların işine karışmayız kesinlikle.”

‘Marafona’yı kendim aldım’

“Yabancı sayısını da 10’a çektik. Şu anda Süper Lig’de en az yabancısı olan takım biziz. Ayrıca geçen sezona göre daha iyi bir takım yaparken bütçemizi de 2 milyon Euro altına indirdik. Ta kımımızı gençleştirdik, yabancıyı azalttık, potansiyel yerlileri artırdık. Geçen sezon 13 civarıydı bu sezon ise 11 milyon Euro civarındayız bütçe olarak. Marafona’yı mesela gittim kendim aldım. Portekiz’e kendim gittim, orada sözleşmesini yaptım. Kendim gidip takip ettiğim oyuncular var.”

(CO)