AKP Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Havza ilçesinde Havza Ticaret ve Sanayi Odası'nca düzenlenen toplantıda sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldi.

Ardından bir mantar üretim tesisini gezen Karaaslan, "Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü" nedeniyle basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.Kuraklık ve çölleşme mücadelesinin dünyanın en önemli maddelerinden birisi olduğunu vurgulayan Karaaslan, şöyle konuştu:

"Kuraklık ve çölleşme hayatın tüm unsurlarını etkileyecek. Kuraklık ve çölleşme dünyada üretim kapasitesini düşürecek, gıdaya ulaşımı engelleyecek. Eğer bu şekilde önlem alınmadan devam ederse bütün dünya çok büyük krize dönüşmesi muhtemel bir süreci yaşıyoruz. Aslında krizin adı belli, iklim değişikliğidir. İklim değişikliği şu anda Kovid-19 ile mücadele eden bütün dünyanın bir sonraki aşamada maalesef de bir aşısı olmadığı için karşı karşıya kaldığı en büyük tehditlerden biridir."

Türkiye'de ve dünyada iklim değişikliği nedeniyle bugüne kadar karşı karşıya gelinmeyen birtakım doğa olaylarının yaşandığını belirten Karaaslan, şöyle devam etti:

"Bununla mücadele etmeyi başarırken bir yandan da geleceğe dair adımlar atabilmeliyiz. İşte bu nedenle Türkiye çok uzun yıllardır çölleşme ve kuraklıkla mücadele eylem planlarını oluşturmuş, bunun sadece belli bir alanda yapılacak çalışmalardan ibaret olmadığı bütüncül bir planlama yapılması gerçeği ile yola çıkmış ve ağaçlandırma faaliyetlerinden su yönetim planlamalarına bunun dışında iklime duyarlı tarım alanlarına destek veren uygulamalara ve karbon salınımını azaltmaya yönelik birçok farklı projeyi hayata geçirmiş ve şehir merkezlerindeki yutak alanları millet bahçeleriyle artırmıştır. Türkiye, dünyada orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri haline gelmiştir."

Karaaslan, iklim değişikliği ile mücadelede bir ülkenin tek başına aldığı önlemler ve gösterdiği çabanın yeterli olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bütün dünya olarak ortak hareket edebilme kabiliyetini kazanmalıyız. Hal böyle olunca bir bireyin hayatında değişim ve dönüşüm başlatabilmesi bile çok önemlidir. 'Bugünden sonra eskisi gibi olmayacak' diyerek iklim değişikliği ile ilgili uyum noktasında hayatında birtakım önlemleri, en başta tüketim alışkanlıklarını değiştirebilmiş bir bireyin çok şey değiştirebildiği ama onun ötesinde bazen ülkelerin tek başına bir şey yapmalarının hiçbir şeyi değiştiremediği garip bir denklemin içindeyiz. Ama biz Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde üzerimize düşeni çok uzun zamandır yapıyoruz."