AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, TBMM Genel Kurulu'nda 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerinde konuşma yaptı.

Kurtulmuş, su ve enerji savaşları, gıda krizleri ve siber güvenlik meselesinin dünyayı ciddi şekilde etkileyeceğini söyledi.

Bu gelişmelerin odak noktasının Türkiye'nin de içinde bulunduğu Kafkaslar, Balkanlar, Mezopotamya, Akdeniz, Karadeniz olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Bu coğrafyanın amiral gemisi olan Türkiye'nin bu gelişmelerin hiçbirine bigane kalma ihtimali yok. Türkiye'nin her alanda güçlü olması yalnızca politik bir seçenek değil, içinde bulunduğumuz şartların ve coğrafyanın bizi mecbur bıraktığı bir zorunluluktur." diye konuştu.

Türkiye'nin, yalnızca kara ve hava alanında değil, Mavi Vatan'ı korumak için deniz kuvvetlerinde de önemli milli savaş gereçlerini elde etmek zorunda olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Türkiye'yi ilgilendiren bu tartışmaların hiçbiri yalnızca Türkiye'yi, elinde bulundurduğu imkanları eleştirmek için değildir. Örneğin hemen burnumuzun dibindeki adaların silahlandırılması ya da S400 tartışmalarının sürekli gündemde tutulması ya da F35 tartışmaları üzerinden Türkiye'nin hizaya sokulma çabalarının arkasındaki gerçek şudur; çünkü bu emperyalist güçler biliyorlar ki Türkiye bu yürüyüşünü devam ettirirse birkaç yıl içinde milli savunma sistemini, hava savunma sistemini kuracak, yerli ve milli motorunu da üretecektir. Onun için bu zorunluluğu partiler üstü bir hedef olarak ortaya koymak zorundayız."

Küresel ve bölgesel gelişmelerin yanı sıra Kovid-19 salgınının ekonomileri derinden sarstığını belirten Kurtulmuş, Türkiye'nin, salgın şartları içinde üzerine düşeni maksimum gayretle yerine getirmeye çalıştığını ifade etti.

Kurtulmuş, "Türkiye, hepimizin görmesi gereken bir başarıya imza attı. Türkiye, pandemi sırasında ortaya koyduğu performansla pozitif anlamda dünya ekonomilerinden ayrıştı, dünyanın gelişmiş ülkelerinden daha iyi performans ortaya koydu." dedi.

Büyüme performansının, çok olumlu gelişimlerin başında yer aldığını anlatan Kurtulmuş, Türkiye'nin büyüme performansını inkar ederek ekonomiyi değerlendirmenin mümkün olmadığını vurguladı.

"Türkiye, küresel pazarların satış merkezi olan bir ülke asla olmayacak"

Kurtulmuş, Türkiye ekonomisinin, 2013'te tarihi dip noktası olan yüzde 4,5'lik faiz oranına ulaştığını hatırlatarak, "Geçmiş dönemlerde uygulanan ve neoliberal tezlerin acımasızca dikte ettirdiği zenginin rekabeti, fakirin sefaleti üzerine oturan neoliberal tezler, Mayıs 2013'ten itibaren terk edilmeye başlandı." ifadesini kullandı.

Bazılarının, Türkiye'nin Karadeniz'de doğal gaz bulmasından rahatsız olduğunu söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bize 'Karadeniz'de niye doğal gazla uğraşıyorsunuz? Gidin, daha ucuzuna, yarı fiyatına dünya piyasalarından bulursunuz.' diyorlar. Halen mi akıllanmadık, elden gelen öğün olmaz, o da her vakit bulunmaz. Hele hele adamlar, 'Doğu Akdeniz'de şunu yapmayacaksınız.' diyecekler, 'Siz kim oluyorsunuz, biz yaparız.' diyen bir Türkiye olacak; 'Ayasofya'yı açmayın.' diyecekler, 'Siz kim oluyorsunuz, Ayasofya'yı açarız.' diyeceksiniz; 'Siz kim oluyorsunuz, Kapalı Maraş'ı açmayacaksınız.' diyecekler, siz açacaksınız; 'Akdeniz'den burnunuzu çıkarmayın.' diyecekler, siz Kıbrıs'ın ve Türkiye'nin haklarını koruyarak Akdeniz'de münhasır ekonomik bölgelerinizi ilan edeceksiniz.

Türkiye'nin, mutlaka bu atmosferde, bu coğrafyada güçlü ve büyük bir ülke haline gelmesi lazım. Türkiye, küresel pazarların satış merkezi olan bir ülke asla olmayacak. Milli alanlardaki bütün üretimlerimizi gerçekleştireceğiz. Dünyada 7 ülkede nükleer silah var, yalnızca 5 ülke uçak motoru yapabiliyor. Türkiye böyle giderse yakın bir tarihte kendi milli uçak motorunu yapacak ve dünya ile rekabet edecek. Bunu söyleyince F35 dayatmasını yapanların rahatsız olduğunu biliyorum. Bunu söyleyince S400'ler meselesinden tartışma çıkaranların da rahatsız olduğunu biliyorum. Güçlü ve büyük Türkiye istikametinde yolumuza devam edeceğiz."

Bu istikamette yürürken üç şeyi asla yapmayacaklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Bir daha neoliberal tezlerin, yüksek faiz, düşük kur sarmalının içine asla girmeyeceğiz, bu şekilde yürümeyeceğiz. IMF başta olmak üzere uluslararası ekonomik vesayet merkezlerinin, kuruluşlarının gölgesine, onların siyasal emir komutaları altına asla girmeyeceğiz. Cumhuriyet tarihimiz boyunca ekonomideki en önemli açıklarımızdan biri olan ve 'ikiz açıklar' diyerek yıllardır eleştirdiğimiz bütçe açığı ve cari açığı meselesine, buradaki tuzağa düşmeyeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

"Vatandaşlarımızın bu zorlu süreçlerde nelerden etkilendiğini çok iyi biliyoruz"

Bu üç temel parametreyle üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve küresel rekabet alanında yıldız gibi parlayan Türkiye'nin geleceğini inşa edeceklerini belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Her şey güllük gülistanlık, ortada her şey istediğimiz gibi gidiyor, Türkiye'de vatandaşlarımızın yaşadığı bazı zorluklar yoktur.' demiyorum. Nelerin yaşandığını, vatandaşlarımızın bu zorlu süreçlerde nelerden etkilendiğini çok iyi biliyoruz ama önceliğimiz enflasyonu düşürmek, bütçe açığını ve cari açığı düşürmek olarak yolumuza devam ederken vatandaşımızın artan fiyatlar karşısında ezilmemesini sağlamak için elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Biz burada bu tartışmaları yaparken hatta biraz da maksadını aşan sözlerle Genel Kurul'un gerilmesine vesile olurken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız toplumumuzun bütün kesimlerinin beklediği ve vatandaşlarımızın tamamının, gittiğimizde bize 'Ne olur bunları halledin.' dediği konularda önemli kararlarını kamuoyuyla paylaştı. Tüm memur ve emeklilerin maaşlarını yüzde 30-35 seviyelerinde artırma kararını aldı. Çünkü geçen hafta doktorlara alınmıştı, bunu da genişleterek yolumuza devam ediyoruz. Ayrıca yalnızca doktorlara değil, sağlık çalışanlarımıza da bunu teşmil ederek yolumuza devam ediyoruz. Sadece bu çalışanlara değil, emeklilere de bunları vererek yolumuza devam ediyoruz."

Numan Kurtulmuş, hakkaniyet seviyesinde bir asgari ücret belirleyeceklerini ve bunu kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.

"Çocuklarıma bırakacağım en büyük miras"

Bu sırada CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, "HAS Parti'deyken 'Karun kadar zengin olmayacağız.' diyordunuz." sözü üzerine Kurtulmuş, "2008 yılı Saadet Partisinin Genel Başkanı seçildiğim kongrede 'Harun gibi gelip Karun gibi gitmeyeceğim.' diyerek Türk siyasi tarihine motto olacak bir sözü söyledim. Kötü bir söz mü söyledim, yanlış bir söz mü söyledim? Hayatım boyunca da bu sözün arkasında kaldım ve çocuklarıma bırakacağım en büyük mirassa bu mirastır." karşılığını verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, hararetli bir konuşma yaptığını söyleyerek, "Sayın Kılıçdaroğlu, acaba Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan eder mi?' dedik" ifadesini kullanan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Kılıçdaroğlu'nun bu yılki konuşmasında Cumhurbaşkanlığı adaylığına biraz daha fazla yakın olduğunu gördüm ama burada bu isimlendirmeyi yapmak haddimize değil, bize düşmez. Muhalefet partilerinin değerli temsilcilerinin sözleri ortada; hepsini takdirle saygıyla dinledik. Hiçbir şekilde bir şey söylemem ama 'hemen seçim', 'istifa' diyenler oldu. İstifa ve erken seçim meselesi tamam da önce karşımızdaki ittifakın, önce nasıl bir sistem öngördüğünü ve bu sistemi hangi cumhurbaşkanı adayıyla yerine getireceklerini de herhalde topluma söylemek gibi bir sorumlulukları var."

(vş)