Tarih: 10.06.2020 12:10

AKÇA, "ÇOCUKLARIMIZI İSTİSMARDAN KORUMADA GÖREV ÖNCELİK AİLENİNDİR"

Facebook Twitter Linked-in

Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği Başkanı ve Aile Danışmanı Çiğdem Akça, yaptığı açıklamayla, çocuk istismarında en önemli adımın koruma önleme olması gerekliliği üzerinde durdu. Akça, "Bu sebeple kanun yapıcılardan önce en önemli görev ailelere yani ebeveynlere düşmektedir" dedi.

Çiğdem Akça şunları söyledi:
"Çocuk istismarını önlemek ve çocuklarımızı istismardan korumanın yollarından biri kanunlar üzerinden alınacak ceza tedbirleri iken, diğer en önemli yol ise anne babaların çocukları ile kuracakları güven ilişkileridir. Anne babasına yakın, onlarla konuşabilen bir çocuk, başına gelen normal dışı bir davranış veya olayı mutlaka ailesi ile paylaşacaktır. Çocuklarımızla düzenli olarak sohbet etmeyi alışkanlık haine getirmeli ve iç çamaşırı kuralını mutlaka öğretmeliyiz. O zaman çocuğumuz iyi dokunuş ve kötü dokunuşu bilecek, bunla karşılaştığında hemen ailesine dönüş yapacaktır. Çocuklar en çok tanıdıkları ve güvendikleri insanlardan istismara uğradıkları için, bunu normal sanabilir ve bize anlatma gereği duymaz. Birde korkutulma ve tehdit altındaysa onu sadece bizim sevgi ve ilgimiz kurtarabilir. Çocuğu dünyaya getiren anne babaların en önemli görevi onu korumaktır. İstismara uğrayan çocuk maalesef yaşadığı travmaların acılarını ömür boyu çekmektedir. 
Devlet caydırıcı yasaları çıkarmak konusunda kararlı olmalı ve cezaları olabilecek en ağır şekilde uygulamalıdır.
KENDİNİZİ, ÇOCUKLUĞUNUZU, ZORLUKLARINIZI UNUTMAYIN!
Ebeveynler çocuğun cinselliğini baskılamadan, çocuğu da istismara karşı koruyarak nasıl bir yol almalı? Bu dengeyi nasıl tutturabilirler?
Yetişkinler önce kendi çocuk/çocukluk algıları ve yetişkinlik konumları ile çalışmalılar. 
Benim için çocuk kimdir?
Çocuğu hak sahibi bir varlık olarak görüyor muyum? 
Çocukla aramdaki gelişimsel asimetriyi onun üzerinde tahakküm, baskı kuracak şekilde kullanıyor muyum? 
Yetişkinlik iktidarından vazgeçebiliyor muyum? 
Bakım verdiğim çocuğun benden ayrı bir birey olduğunun farkında mıyım? 
Ben bir çocuğu istismar ettim mi/ediyor muyum? 
Bu ve benzeri soruları kendi içimizde döndürmek, bu konuları yetişkin akranlarımızla konuşmak çok önemli.
Çocuk/ergen cinselliği dediğimizde yetişkinlerin aklına hemen risklerin, kaygıların, cinsel istismar olgusunun gelmesi de ayrıca ele alınması gereken bir konu. Bize çocukluğumuzda aktarılan korkuları yeniden üreterek bakım verdiğimiz çocuklara aktarıyoruz. 
Evet, çocukları risklerden koruma sorumluluğuna sahibiz ve bunu hak temelli, kapsayıcı bir bakış açısıyla, çocuğu bilgilendirerek ve destekleyerek yapmalıyız. Ancak çocuğun/ergenin cinsel gelişiminde merak, keyif, neşe, kendini tanıma, duygularını fark ve ifade edebilme, sınırlarını tanımlama, hoşlanma, haz… da var. Yetişkinlerin bu alanları kabul etmeye ve kapsamaya çoğu zaman niyeti olmuyor. 
Yetişkinler daha çok risk odaklı yaklaşımı, çocuklara “bu alanda ciddi tehlikeler var, aman dikkat et” mesajını sözlü ya da sözsüz vermeyi, yani aslında korkutmayı seviyor. 
Bu yaklaşım çocukların cinsel gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Daha pozitif, daha kapsayıcı bir pozisyon almamız mümkün. 
Bunun için düşünmek, kendi çocukluğumuza dönmek, neler bizi zorlamıştı hatırlamak, çocuk haklarını öğrenmek, çocukların gelişim süreçleri ile ilgili okumalar yapmak, kapsamlı cinsellik eğitimi materyallerinden faydalanmak destekleyici olacaktır. " 

(vş)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —