Av. Küçük, Ermeniler´in, 1992 yılında Şubat´ın 25´ini 26´sına bağlayan gece 2000 kişilik Ermeni birliğinin Hocalı kasabasına girerek sivil katliamda bulunduğunu belirterek, "Ermeniler, saldırıda 613 kişiyi katlederken yaşlı, çocuk, kadın ayrımı da yapmayarak, 70´i ihtiyar, 63´ü çocuk, 106´sı da kadını öldürdü. 1275 kişiyi de esir olarak götürdüler ve 487 kişiyi de sakat bıraktılar. 150 kişinin ise nerede olduğu bilinmemektedir. Kayıp ve rehinlerden 25 yıldır hala haber alınamıyor" dedi.
Baro Başkanı Küçük, 1992´deki Hocalı katliamı, insanlık tarihine "kara bir leke" olarak geçtiğini belirterek, "Bu acı olayda yaşananlar, "soykırım" olarak nitelendirilmelidir. Aradan geçen 25 yıla rağmen o acıyı hala yüreklerinde taşıyanlara bir nebze de olsa su serpilmesi gerekmektedir. Azerbaycan, Meksika, Pakistan, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Peru, Bosna Hersek, Sudan, Honduras ve İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamentolar Birliği Hocalı Katliamını soykırım olarak tanıyan kararlar almıştır. Ancak böyle bir kararın Avrupa Parlamentosu ve BM gündemine de taşınması gerektiğine inanmaktayız" diye konuştu.
TBMM´nin hala Hocalı katliamını resmen tanıyan bir karara imza atmadığını belirten Av. Küçük, " Türkiye, Hocalı katliamını mutlaka soykırım olarak kabul etmelidir. 25 yıl önce Hocalı´da Ermenistan´ın orantısız güç kullanarak uyguladığı katliamı asla unutulmayacaktır.. İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından " Sivil Bir Katliam " olarak nitelendirilen ve tüm dünyanın gözleri önünde 26 Şubat 1992 günü gerçekleşen bu görüntüleri artık yaşamak ve görmek istemiyoruz. Adana Barosu olarak, 20. yüzyılın sonlarında yaşanan Karabağ´ın Ermeni çetelerince işgali ve Hocalı katliamı sürecinde yaşamını yitiren, topraklarından kovulanların acılarını paylaşmakta, işgalcileri, etnik arındırmaya yönelik teröre prim tanıyan sorumlularını şiddetle kınamaktayız. Bu nedenle o günleri yaşayan Azerbaycan Halkına öncelikle baş sağlığı diliyoruz. Katliamın izleri kalbimizin en derinlerinde acı olarak bulunmaktadır. Kamuoyuna saygıyla sunarız."(CO)