Tarih: 10.11.2015 09:10

TÜRK ULUSUNUN VARLIĞINI KORUMANIN YOLU ATATÜRK´Ü ANLAMAKTAN GEÇER

Facebook Twitter Linked-in

Büyük Atatürk NUTUK´un ilk cümlesinde, ?1919 senesi Mayısının 19 uncu günü Samsuna çıktım. Vaziyet ve manzarai umumiye:? diyerek söze başlar. Son bölümünde de Türk Gençliğine olan ölümsüz çağrısından önceki paragrafta da söylevini şöyle bitirir:

?Efendiler, bu beyanatımla, milli hayatı hitam bulmuş farz edilen büyük bir milletin; istiklalini nasıl kazandığını ve ilim ve fennin en son esaslarına müstenit, milli ve asri bir devleti nasıl kurduğunu ifadeye çalıştım.

Bugün vasıl olduğumuz netice, asırlardan beri çekilen milli musibetlerin intibahı ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.

Bu neticeyi Türk gençliğine emanet ediyorum.?

Bugün ulusumuzun, vatanımızın kurtarıcısı, Cumhuriyet Devrimlerinin yaratıcısı Mustafa Kemal Atatürk´ü sonsuzluğa uğurlanışının 77. Yıldönümünde anarken ?vaziyet ve manzari umumiyeyi´ ulaştığı  görünüm açısından kendisine nasıl anlatabiliriz? 

Büyük neticeyi emanet ettiği gençlerin çocukları ve torunları olarak ?aziz vatanın her köşesini sulamış kanların bedelini´ tam olarak karşılayabildiğimizi söyleyebilir miyiz?

Kurulduğunu söylediği, ?ilim ve fennin en son esaslarına müstenit, milli ve asri bir devleti´n ne hallere düşürüldüğünü nasıl açıklayabiliriz?

?Milli hayatı hitam bulmuş farz edildiği halde, İstiklali yeniden kazandırılmış büyük bir milletin´ yaşadığımız günlerde bölünüp parçalanma aşamasına getirilişinin hesabını verebilir miyiz?

Bu soruların yanıtları çok açıktır bilindiği gibi.  Atatürk´ün büyük eseri içten ve dıştan büyük saldırı altındadır. 

Önümüzdeki en önemli bir başka soru da şudur:

Cumhuriyet´e, Türk ulusuna ve vatanına sahip çıkma görevini taşıyanlar, tüm kazanımları hovarda mirasyediler gibi gözden çıkarmayı sürdürecekler midir, yoksa bıçağın kemiğe dayandığının ayırdına varıp gerekli karşı hamleleri yapmayı göze alacaklar mıdır?

77. Ölüm Yıldönümünde Atatürk´e ve onun önderlik ettiği kuşakların döktüğü kanlara borcumuzu ödemek, bugünkü yıkım tablosunu ortadan kaldırmak yükümlülüğünü taşımaktayız.

Şurasını da iyi kavramak gerekir: Mustafa Kemal Atatürk bir simgedir Türk Ulusunun varlığı, vatanın bütünlüğü ve çağdaş devletin korunup kollanması söz konusu olduğunda.  Zaten kendisi de NUTUK´taki söylemleri ile zaferin milletin kanlarıyla elde edildiğini açıkça vurgulamakta, kendisinin bu ülküye adanmış bir kimlik sahibi olduğunu anlatmaya çalışmaktadır.  Bugün Atatürk´e yöneltilmiş gibi görülen kinle beslenmiş düşmanlıklar,  bu bağlamda ulusal varlığımıza ve vatanımızın bütünlüğüne karşı düzenlenen saldırılar olarak algılanmalı ve defedilmelidirler.

Yılda bir kez Büyük Önderi anıyor olmakla, kendimizle hesaplaşmakla görevlerimizi yerine getirdiğimiz yanlışına da düşmemeliyiz. Türk Ulusunun ve Cumhuriyet´in hasımları, bilinmelidir ki,  Atatürk´ü bir an bile akıllarından çıkarmamaktadırlar.  Atatürk´ün büyük dehasının, ulus ve vatanseverliğinin eserlerini nasıl yıkar ortadan kaldırırız hesabını sürekli yapmakta, saldırılarını her alanda sürdürmektedirler. 

Bugün bir daha şunu da anımsamalıyız:  Atatürk´ün sadece anılması değil, eserlerinin korunup geliştirilmesi yoluyla ulusal esenliğimizin güvenceye alınması bir anlam taşımaktadır.  Atatürk´ü bu yoldan ölümsüz kılmak, ulusal varlığımızı da sonsuza kadar var etmenin tek güvenilir yolu olacaktır.

YENİ ADANA

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —