CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi´nin (AYM) Şahin Alpay ve Mehmet Altan´a yönelik verdiği kararı tanımayan 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne tepki gösterdi ve CHP İstanbul İl Kongresi´ndeki konuşmasında özetle şunları söyledi:
?Bugün geldiğimizde yerde suçluyu belirleyen sarayda oturan zevattır. Suçluyu o belirliyor arkasından savcılar, hakimler devreye giriyor. 1940´ların Almanyası´nda hangi koşullar varsa bugün Türkiye´de aynı koşullar vardır. Bu düzeni yıkacağız derken, Hitler Almanyası´nı Almanlar nasıl yıktıysa, direnme hakkımızı kullanarak biz de bu düzeni yıkacağız. Biz boşuna kilometrelerce yürümedik. Bu ülke için herkes için yürüdük. Adalet olsa o kadar yolu yürür müydük? Adalet soylu bir kavramdır, üzerinde hepimizin titremesi gerekir. Adaletin olmadığı bir yerde devlet, insan hakları, düşünce özgürlüğü olmaz; kaos, kavga, kargaşa, darbe olur. Adalet bunların hepsini engeller. Hitler´in Almanyası´nda Adalet Müşaviri vardı. Dönemin hakimlerine şunu söylüyor: ´Vereceğiniz her kararda önce kendinize şunu sorun. Benim yerimde Führer olsa nasıl karar verirdi?´ Bugün Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan bazı hakimler, Führer benzeri hareket içindeler. Biliyorum bunu söyledim diye şimdi hemen fezlekeler düzenlenecek, savcılar harekete geçecek. Geçmezseniz namertsiniz siz.
?Sayın Yıldırım diyor ki ilk mahkemenin kararı geçerlidir, dosya oradadır. Onlar bütün ayrıntıları biliyorlar. İlk hüküm geçerliyse Yargıtay´ı da kapat o zaman. Danıştay´ı da kapat. Anayasa Mahkemesi´ni de kapat o zaman Saray´a taşı karar versinler. Niye mahkeme kuruyorsunuz o zaman??
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu´nun tutukluluğuna ilişkin, ?Bu kongrede temel bir eksiğimiz var. Hapishanede bir milletvekili arkadaşımız var. Hiçbir günahı ve suçu olmamasına karşın aramızda olmaması demokrasinin, hukuk sisteminin bir ayıbıdır ve hukukun siyasallaşmasıdır. Gönlümüzde yatan şudur, milletin oyuyla seçilen milletvekillerinin hapishanede değil, parlamentoda görev yapmaları gerekir? dedi.
İstanbul´un dünya tarihinde önemli bir yeri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ?İstanbul 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir kenttir. İstanbul, bütün dünyanın yakından izlediği bir kenttir. Devasa bir metropoldür. Ama İstanbul, dünyanın sorunlarını yaşayan bir kenttir aynı zamanda. İstanbul´un anahtarını bize Fatih Sultan Mehmet teslim etmiştir. Bu nedenle İstanbul´un anahtarını bize teslim eden Fatih Sultan Mehmet´e minnet ve şükran borçluyuz ve saygıyla anıyoruz. O anahtar 1919´da elimizden alınmak istendi. Ama bir kahramanımız vardı. Adı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk´tü. O nedenle biz Fatih´i de Mustafa Kemal´i çok iyi biliriz? şeklinde konuştu.
?İstanbul dünyanın en adaletli kenti olacak, hedefimiz bu? diyen Kılıçdaroğlu, ?İstanbul yaşanabilir bir kent olacak. İstanbul dünyanın en büyük metropolleriyle mücadele eden, rekabet eden bir İstanbul olacak. Türkiye büyük sorunlarla karşı karşıya olan bir ülke. Bizim siyaset anlayışımız bu sorunları çözmektir. Halka sorunları anlatmak için değil, hem sorunları hem çözümleri anlatmak için gideceğiz? ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu,Türkiye´nin temel sorunlarından birisinin işsizlik olduğunu vurgulayarak, ?Diyorlar ki Türkiye Hindistan´ı solladı, Çin´i solladı. Neden yüzde 11.1 büyüme olmuş, İşsize bakıyorsun yerinde duruyor, emekliye bakıyorsun paraya muhtaç. Asgari ücretliye bakıyorsun, memura bakıyorsun geçinemiyor. Kim aldı yüzde 11.1´ i? diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ?Hiçbir anne ve baba eğitim sistemden memnun değil. O nedenle biz eğitim düzenini de değiştireceğiz. Analitik düşünce özgürlüğü, düşüncesini ifade özgürlüğü, hayatı sorgulama, geleceği sorgulama, toplumu ve insanları sorgulama özgürlüğü getireceğiz. Biz boşuna kilometrelerce yürümedik. Bu ülke için, çocuklarımız için, herkes için yürüdük. Adaletin olmadığı bir yerde devlet olmaz. İnsan hakları, demokrasi olmaz? dedi.
?Dış politikada da iflas etmiş durumdayız? diye konuşan Kılıçdaroğlu, ?´CHP gelirse ne yapar?´ diye soruyorlar. 180 derece değişiklik yapar. Yurtta barış, dünyada barış. Herkesle barış içinde yaşayacağız. Niçin kavga edelim? Müttefik ilişkilerin de son derece dikkatli olmamız gerekir. ABD ile müttefikiz. Türkiye´yi 3´üncü derecede riskli ülke olarak tanımlayamaz. Ne demek 3´üncü derecede riskli ülke? Müttefiksek bize karşı olmamalı. ABD, Müttefiksek terör örgütlerine silah vermemeli, eğer terör örgütlerine silah veriyorsanız, bu silahlar Ortadoğu´daki ülkelere döner, bize döner, başka ülkelere döner? dedi.