Tarih: 25.03.2016 15:59

?ÇOCUK İSTİSMARI TOPLUMSAL BİR UTANÇTIR?

Facebook Twitter Linked-in

Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Karaman´da yaşanan çocuk istismarının kamuoyuna yansımasıyla başlayan tartışmaların, bu alanda ortak bir politika koyma zorunluluğunu bir kez daha gösterdiğine  dikkat çekti

Yapılan yazılı açıklamada, ?Çocuk istismarı toplumsal bir utançtır? vurgusu yapılırken  siyasi görüş inanç ve düşünce ayrımı yapılmaksızın, sorumluluğu olan tüm kişi ve kurumların soruşturulması ve cezalandırılması gerektiği anımsatıldı.

Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonunun açıklamasında ayrıca  temel kaygının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı´nın açıklamasında önceliği ?çocuğun yüksek yararından? ziyade  söz konusu kurumu ?koruma gayesini?  vermesinden kaynaklandığı kaydedildi.

        Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi çocukların istismardan korunmasında öncelikli  görevi  devletlere  verdiğine dikkat çekilen açıklamada, ? 1990 yılından beri iç hukuk kuralı haline gelen   Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (BMÇHS) 3. Maddesindeki ?Taraf Devletler, çocukların bakımı veya korunmasından sorumlu kurumların, hizmet ve faaliyetlerin özellikle güvenlik, sağlık, personel sayısı ve uygunluğu ve yönetimin yeterliliği açısından, yetkili makamlarca konulan ölçülere uymalarını taahhüt ederler.? Düzenlemesinin yer aldığı anımsatıldı.

Özellikle kurumlarda yaşanan çocuk istismarının sorumluluğunun birinci derecede devlete ait olduğu belirtilen açıklamada şu hususlar yer aldı:

 ?Yine Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve istismara karşı korunması sözleşmesi taraf devletlere koruyucu tedbirler konusunda kamuoyuna bilinçlendirme çalışmaları yapılmasını zorunlu kılar.

        Çocuğun olduğu her alanda öncelik çocuğun yararıdır. Hedef çocuk istismarının önlenmesi olmalıdır. Bu nedenle çocuk istismarının hiçbir mazereti ve gerekçesi olamaz.  Toplumun tamamı ve çocuklar çocuk istismarına karşı bilinçlendirilmeli, çocukla çalışan kişi ve kurumların denetimi son derece sıkı ve düzenli bir biçimde gerçekleştirilmelidir. Alanda çalışan kurumların uzmanlarca düşünce ve inanç ayrımı yapmaksızın objektif denetiminin yapılması zorunludur. Çocukla çalışan kişilerin  öncesinde çocuklara zarar verip vermediği araştırılmalı, çocuklarla uzman kişilerin çalıştırılması sağlanmalı, sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşları tarafından bağımsız denetim sağlanmalıdır.  Mağdurların tedavisi ve destek hizmetleri ile sorun alanlarının tespiti konusunda raporlama ve izlemenin önemini de   belirtmek isteriz.?

        Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Karaman´da yaşanan olaylar dikkate alındığında failin sorumluluğunun yanı sıra kurumun tüm çalışmaları ile ilgili denetim yapmakla sorumlu olan kişilerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği konusunda da inceleme ve soruşturma mutlaka yapılması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

?Adana  Çocuk  Hakları  Komisyonu   ve  Barolar arası Çocuk Hakları Birimleri Merkezi  olarak mecliste çocuk komisyonu kurulması talebimizin aciliyeti ve zorunluluğu, bu konunun meclisteki tartışmaları esnasında yaşanan süreçte ve kamuoyundaki tepkiler karşısında, bir kez daha anlaşılmıştır. Yine bu olay bir kez daha göstermiştir ki suçun asli failinin yanı sıra çocuk istismarına karşı çıkışın bir toplumsal politika olarak benimsenmesi ve meclis çatısı altından başlayarak  devletin tüm kurumlarının, kişi ve kurum ayrımı yapmaksızın toplum vicdanının kanayan yarasına karşı duruş sergilemesi gerekmektedir.

                Adana  Barosu ve  tüm Barolar olarak   çocuk istismarında sorumluluğu olan denetim görevini yerine getirmeyen, gereken özen ve yükümlülüklerine aykırı davranan, düşünce ve inançlara göre ayrımcılık  yapan her türlü düşüncenin, uygulamanın , kararın karşısında olacağımızı belirtir, bir kez bile olsa çocuk istismarının cezasız kalmaması için tüm gücümüzle karşı duracağımızı ilan ederiz?

 

 

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —