Tarih: 26.11.2016 19:24

?BİR KİŞİYE KIZIP 80 MİLYONLUK ÜLKEYİ CEZALANDIRMAYIN?

Facebook Twitter Linked-in

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ?AB üyelerinin tümüne, tüm yöneticilerine seslenmek isterim: Biz laik, demokratik, sosyal hukuk devletini koşulsuz savunan bir ulusuz. Dolayısıyla bir kişiye, bir kişinin söylemlerine kızıp 80 milyonluk bir ülkeye yaptırımlar uygulamayınız. Bu bir halkı cezalandırmak olur.? dedi. 


CHP Lideri Kılıçdaroğlu´nun, Bakırköy Belediyesi Temel Atma Töreninde yaptığı konuşmada satır başları ile şu konulara değindi:

?Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak ülkemizin geleceğini düşüneceğiz. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak çocuklarımızın geleceğini düşüneceğiz. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak ülkemizin saygınlığını düşüneceğiz. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak kadın ? erkek eşitliğini savunacağız. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak medya özgürlüğünü savunacağız. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak söz veriyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hiçbir gazeteci hapiste olmayacak. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak yurtta barış, dünyada barış diyeceğiz. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak bütün Ortadoğu´da barışı sağlayacağız, barışın güvencesi olacağız. Çünkü biz Mustafa Kemal´in askerleriyiz. 


ŞEHİTLER ARASINDA FARK YARATANLAR BU ÜLKENİN HAİNLERİDİR 
Fırat Kalkanından şehitlerimiz geliyor, Suriye´den şehitlerimiz geliyor. Soru şu: Suriye bataklığını kim yarattı? Suriye´ye kim silah gönderdi? Müslüman´ı Müslüman´a kim kırdırdı? Özellikle iktidar için oy kullanan, mevcut iktidarı iktidara getirmek için oy kullanan bütün saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum. Senin çocuğunu Suriye´ye gönderiyorlar, senin çocuğunu dağlara gönderiyorlar terörle mücadele et diye, Türkiye´nin çıkarlarını savun diye. Bu Ankara´da oturan beylerin çocukları nerelerde? Onlar gidiyorlar mı? Yeri gelince şehit edebiyatı yapıyorlar. Şimdi şehitler arasında da fark koydular. 15 Temmuz şehitleri ve diğer şehitler. Şehitler için fark olmaz. Söyledim kürsüde burada da söylüyorum. Şehitler arasında fark yaratanlar bu ülkenin hainleridir diye. Bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum. Şehitler bizim şehitlerimizdir. Şehitler arasında fark olmaz. Şehitlerin tamamı annelerinin kuzularıdır. O çocukları, fidan gibi çocukları, eline kına yakıp askere gönderen anneler sizlere seslenmek istiyorum. Sevgili anneler, çocuğunuzu gönderirsiniz, arkasından dualar edersiniz, huzur içinde askerliğini tamamlasın gelsin dersiniz. Şehit haberi almamak için her gün Allah´a dua edersiniz çocuğum sağ gelsin diye. Ve biz o şehitleri hep saygıyla anarız. Ama şehitler arasında farklılık getirmek, benim şehidim, onun şehidi diye o şehitlerimizi ayırmak bizim kitabımızda yoktur. Bizim ahlakımızda yoktur. Bizim inancımızda yoktur. Bizim terbiyemizde yoktur. Ama onlarda var. Bunu içime sindiremiyorum. 


TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN SINIRLARINI TARTIŞMA KONUSU YAPIYORLAR
Suriye´ye gönderiyoruz askerlerimizi. Suriye´ye eskiden niye giderdi bizim askerlerimiz? Belki olsa olsa turistik geziye giderlerdi sivil vatandaş olarak. Şimdi eline silah verdik ve gönderdik. Neden? Türkiye´nin güvenliği için. Türkiye´nin güvenliğini Ortadoğu´da kim tehlikeye attı? Hangi iktidar tehlikeye attı? Bunun hesabını sormak zorundayız değerli arkadaşlarım. 
Bakın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Refet Bele, Kazım Karabekir, bunların tamamı Osmanlı paşasıydı. Bunların bütün hayatları savaş meydanlarında geçti. Ama onlar savaştan sonra savaşın bütün acımasızlığını yaşadılar ve dediler ki, bu ülkenin bekası için ülkenin içinde de, dışında da barış olmalı dediler. Her zaman, her ortamda barıştan yana oldular. Şimdi kalktılar başka bir şey yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyetinin sınırlarını tartışma konusu yapıyorlar. Lozan´ı tanımıyorlar. Lozan´ı tanımıyorsan biz seni asla tanımayacağız! Hep birlikte mücadele edeceğiz. Direnmek gerekiyorsa hep birlikte direneceğiz. Kime karşı? Zulme karşı, zalime karşı, zulmedene karşı birlikte mücadele edeceğiz. Mücadelemizin temel hedefi Türkiye´yi aydınlığa çıkarmaktır. Herkes bunu böyle bilsin.

AVRUPA PARLAMENTOSU´NUN ALDIĞI KARAR BİR TAVSİYE KARARIDIR 
Geldiğimiz nokta iç açıcı bir nokta değil. Dolar almış başını gidiyor. Terör bir taraftan, bütün dünya bize kapılarını kapatmış. Avrupa Parlamentosu bir karar aldı. Türkiye´nin müzakere sürecini askıya aldı. Önce şunu ifade etmek isterim. Bu bir tavsiye kararıdır. Daha sonra komisyonlarda görüşülecek. AB üyelerinin tümüne, tüm yöneticilerine seslenmek isterim. Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti öteden beri, kurulduğu tarihten bu yana yüzünü batıya ve uygarlığa dönmüş bir ülkedir. Biz laik, demokratik, sosyal hukuk devletini koşulsuz savunan bir ulusuz. Dolayısıyla bir kişiye kızıp, bir kişinin söylemlerine kızıp 80 milyonluk bir ülkeye yaptırımlar uygulamayınız. Bu bir halkı cezalandırmak olur. Biz kendi ülkemizde bu mücadeleyi zaten yapıyoruz. Hiç kimsenin endişesi olmasın birileri Türkiye´yi teslim almak istiyor ama tek bir Cumhuriyet Halk Partili dahi bu ülkeyi bir kişiye asla teslim etmeyecektir.?

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —