Tarih: 17.06.2016 17:01

?ARTVİN HARAMİLERE BIRAKILMAYACAK KADAR DEĞERLİ EŞSİZ BİR MİRASTIR?

Facebook Twitter Linked-in

Artvin Kafkasör Yaylası Cerattepe Mevkii´ndeki madencilik faaliyetleri için Bakanlığın, ?Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu´ raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan Türkiye´nin en büyük çevre davasında hazırlanan ve Rize İdare Mahkemesi´ne sunulan bilirkişi raporuna yönelik tepkiler artarak devam ediyor. 

Adana Barosu Çevre ve Kentleşme Komisyonu Başkanı Av. Ümit Arif Özsoy, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, ?Artvin Cerattepe´de  ÇED olumlu kararının iptali için açılan davada, yapılan keşif sonrası yazılan bilirkişi raporu, adeta  Bakanlığın ÇED olumlu kararını olumlama raporu olarak tarihe geçmiştir? dedi.

?Çevreyi korumak çevreyi geliştirmek ve kirlenmesini önlemek devletin ve o devlette yaşayan her bireyin Anayasadan doğan görevidir? diyen Av. Özsoy, şöyle devam etti:

?Anayasamızın 2. Maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin hukuk devleti olduğu  belirtilmekte ve Anayasamızın  ?Hak arama hürriyeti ? başlıklı 36. maddesinde de ?Herkes , meşru vasıta yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercii önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.Hiçbir mahkeme görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz? denilmektedir.

Hukuk devletinde idarenin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğu ve yargısal denetim iptal davaları yoluyla sağlanır.

Artvin Cerattepe´de  ÇED olumlu kararının iptali için açılan davada, yapılan keşif sonrası yazılan bilirkişi raporu, adeta  Bakanlığın ÇED olumlu kararını olumlama raporu olarak tarihe geçmiştir. Bilindiği üzere bilirkişi  raporları konusunda yetişmiş uzmanların bilimsel yöntemlerle, sebep sonuç ilişkileriyle  dayalı bir belge olarak hazırlanması, dolayısıyla bilirkişilerin de herhangi bir ÇED raporunu değerlendirmesi sırasında da bu analizleri veri, bilgi, yöntem ve çıkarımlarının anlamlılığı yönünden yeterliliğini tartışması gerekmektedir?

Av. Özsoy, Raporda, dava konusu madencilik faaliyetinin olası etkilerine karşı alınacak önlemler konusunda ne yazık ki tamamen yatırımcıların beyanları yani tartışmalı ÇED bilgileri esas alındığını ifade etti.

Ormanlar özellikle de Cerattepe ve Genya´nın Doğal Yaşlı Ormanları, yalnızca ağaçların rastgele biraraya geldiği bir ağaç topluluğu olmadığına dikkat çeken Av. Özsoy, ?ÇED raporu ve dolayısıyla şirketin "taahhüt" ettiği her konu bu rapora aktarılarak "ÇED´de taahhüt edilmektedir" sözüyle bitirilmektedir? dedi.

Adana Barosu Çevre ve Kentleşme Komisyonu Başkanı Av. Özsoy, konuyla ilgili yasal tespitlerini de şöyle belirtti:

?Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ;?Denetlemelerde kullanılan çevresel etki değerlendirme raporlarının hazırlanmasındaki ölçüsüz gecikmeler veya idari makamların ulusal mahkeme kararlarını uygulamama yönündeki tavırları da sözleşmenin ihlali,ne yol açmaktadır.  Gacemelli İtalya Davası Başvuru no: 59909/00, 01.11.2006 Taşkın ve diğerleri Türkiye davası Başvuru no:46117/99 10.11.2004)  ?

HUKUKSUZLUĞA YOL AÇACAĞ AÇIKTIR

Hukuk Devleti ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti´nin en temel ve değiştirilemeyecek nitelikteki ilkelerinden olduğunu aktaran Av. Özsoy, ? Bu ilkenin İdare tarafından yok sayılması, Anayasa ile kurulmuş hukuk sistemini temelinden sarsarak, tüm yurttaşlar da hukuk güvenliği duygusunu ortadan kaldıracaktır. 

Bilimsel dayanaktan yoksun bilirkişi raporunun bir hukuksuzluğa yol açacağı çok açıktır.

Cerattepe maden projesi ile olan mücadele tüm ülkeye mal olmuştur. Cerattepe mücadelesi ülkemizin dört bir yanında çevreye yönelik saldırılara karşı mücadele edenlere örnek olmuş, umut olmuştur. Yaşam alanlarımızı, doğamızı, doğanın haklarını, savunmaya devam edeceğiz. Artvin haramilere bırakılmayacak kadar değerli ve bütün dünya için bize emanet edilmiş eşsiz bir mirastır.?

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —