(DEFTER) Büyükelçi Hasan Sevilir AŞAN


YÜZYILIN SALGINI KORONA: (TOPLUM PSİKOLOJİSİ)

Karantina koşullarının yaratabileceği olası toplumsal ruhsal kırılmaların profesyonelce izale edilmesi, salgın sonrası kurulacak yeni düzenin temellerini sağlamlaştıracaktır.


Sosyal medyada psikiyatristlere atfen dolaşan esprili bir paylaşımda ‘Ev karantinasında olduğunuz sürece hayvanlarınız, çiçekleriniz, beyaz eşyalarınız ile konuşmaya başlamanız normaldir. Bu sebeplerle bize başvurmanıza gerek yok. Profesyonel yardıma ancak bunlar sizle konuşmaya başladığında başvurun’ denilmekteydi.

Günlük yaşamımızı durma noktasına getiren küresel salgından uzak durabilmek için evlere kapandığımız şu günlerde, kapalı dar alan ve karantina koşullarının bireyin ve toplumun psikolojisi üzerinde yaratabileceği olumsuzlukların önünün alınması önem kazanmaktadır.

***

Şimdiye kadar bilmediğimiz, görmediğimiz bir yaşam tarzına sürüklenmiş durumdayız. Bu zorlu toplumsal travmayı atlatabildiğimiz takdirde hiçbir şeyin artık eskisi gibi olamayacağını da bilmekteyiz.

Geçen yüzyılda yaşanan ve 100 milyona yakın kişinin ölümüne yol açtığı söylenen tarihin en büyük ölümcül salgını İspanyol gribinden tam yüz yıl sonra karşımıza küresel çapta çıkan korona salgını, bilinen sosyal, ekonomik ve siyasal yapıların yeniden şekilleneceğinin işaretlerini de vermektedir.

Korona günlerinin kitlesel kayıpları ve toplumsal hayal kırıklıkları diğer büyük salgınlarda olduğu gibi önümüzdeki yüz yıllarda da çokça konuşulup, yazılıp çizilecektir.

***

Salgının yarattığı hayatta kalma endişesi ve can korkusu başlı başına bir insanlık meselesidir. Salgına karşı verilen mücadelede, modern tıbbın ve teknolojinin beklendiği kadar etkin olamadığı görülmektedir. Çaresizce dar alanlara hapsolmanın getirdiği depresif ruh halleri ve salgının seyri ile alınan önlemlere ilişkin güvenli bilgi verilmediği duygusu, iz bırakan diğer hayal kırıklıklarıdır.

İçinden geçtiğimiz büyük krizde, siyasi otoritenin yetki karmaşasına mahal bırakmadan her kurumun kendi sorumluluk alanında toplumu aydınlatıp, bilgilendirmesini sağlaması kitleleri rahatlatan bir yöntemdir. Bu nizamın kurulmasında, sağlık açıklamaları sağlıkçılardan, ekonomik ve siyasi açıklamalar siyasetçilerden, inanç konuları dini liderlerden ve asayişe ilişkin tedbirlerin de emniyet tarafından yürütülmesi beklenir.

KARANTİNA

Salgın günlerinin kalıcı bir etkisi de toplumsal ve bireysel belleklerde açacağı yaralar olacaktır. Fiziki hasarların giderilip, ekonomik düzenin yeniden rayına oturtulabileceği gelecek zamanda, kuşaktan kuşağa geçebilecek depresyon ve çaresizlik duyguları, tedavisi daha zor bir sarsıntıyı beraberinde getirebilecektir.

Milyonlarca insanın adeta ‘sanal korona elektronik kelepçeleri’ ile evlerine hapsolduğu bir dönemi, ruhsal birikimlere yol açmayacak şekilde atlatmasının ipuçları yan etki yaratılmadan dikkatli şekilde anlatılmalıdır.

Hepimizi, evimizde hassas bir ruh hali içinde kıskıvrak yakalayan, rekabetçi basın ve sosyal medyanın her konuyu bilen kanaat önderleri, şimdiden akıl verme bombardımanına başlamış görünmektedir. Profesyonelce yaklaşılmadığı takdirde halka hizmet ederken panik yaratabilecek bu durum ancak toplumsal ruh sağlığı uzmanları ve psikologlarımız sayesinde izale edilebilecektir.

Şu günlerde hangi televizyon kanalını açsanız, karşınıza sıkça depresyon, stres, aile içi şiddet, klostrofobi, öfke kontrolü gibi ehil ellerden verilmesi gereken ayrıntılı çözüm yolları telkin eden programlarla karşılaşmak mümkündür.

Beceriksizlik içinde gereksiz ayrıntılar içeren bu bilgi bombardımanının, ‘denize düşen yılana sarılır’ çaresizliği içinde antenlerini açmış olan toplumda panik veya hayal kırıklıklarına yol açabileceği akılda tutulmalıdır. Bu anlamda duygularına yanlış yöntemlerle yaklaşılan kitlelerin ‘depresyon virüsten de kötüymüş’ anlayışına yönelmesi şaşırtıcı olmamalıdır.

Karantina koşullarının yaratabileceği olası toplumsal ruhsal kırılmaların profesyonelce izale edilmesi, salgın sonrası kurulacak yeni düzenin temellerini sağlamlaştıracaktır.

Siyasi karar vericiler, sağlık kurumları, toplumsal ruh sağlığı uzmanları ve psikologlar eşgüdümünde oluşturulan bir ulusal kurulun taktiksel bir ‘Toplumsal Psikoloji Eylem Planı’nı denetimli şekilde hayata geçirmesi önemli bir kazanım olacaktır.

 

Geçen yüzyılda yaşanan ve 100 milyona yakın kişinin ölümüne yol açtığı söylenen tarihin en büyük ölümcül salgını İspanyol gribinden tam yüz yıl sonra karşımıza küresel çapta çıkan korona salgını, bilinen sosyal, ekonomik ve siyasal yapıların yeniden şekilleneceğinin işaretlerini de vermektedir.

Korona günlerinin kitlesel kayıpları ve toplumsal hayal kırıklıkları diğer büyük salgınlarda olduğu gibi önümüzdeki yüz yıllarda da çokça konuşulup, yazılıp çizilecektir.

***

Salgının yarattığı hayatta kalma endişesi ve can korkusu başlı başına bir insanlık meselesidir. Salgına karşı verilen mücadelede, modern tıbbın ve teknolojinin beklendiği kadar etkin olamadığı görülmektedir. Çaresizce dar alanlara hapsolmanın getirdiği depresif ruh halleri ve salgının seyri ile alınan önlemlere ilişkin güvenli bilgi verilmediği duygusu, iz bırakan diğer hayal kırıklıklarıdır.

İçinden geçtiğimiz büyük krizde, siyasi otoritenin yetki karmaşasına mahal bırakmadan her kurumun kendi sorumluluk alanında toplumu aydınlatıp, bilgilendirmesini sağlaması kitleleri rahatlatan bir yöntemdir. Bu nizamın kurulmasında, sağlık açıklamaları sağlıkçılardan, ekonomik ve siyasi açıklamalar siyasetçilerden, inanç konuları dini liderlerden ve asayişe ilişkin tedbirlerin de emniyet tarafından yürütülmesi beklenir.

KARANTİNA

Salgın günlerinin kalıcı bir etkisi de toplumsal ve bireysel belleklerde açacağı yaralar olacaktır. Fiziki hasarların giderilip, ekonomik düzenin yeniden rayına oturtulabileceği gelecek zamanda, kuşaktan kuşağa geçebilecek depresyon ve çaresizlik duyguları, tedavisi daha zor bir sarsıntıyı beraberinde getirebilecektir.

Milyonlarca insanın adeta ‘sanal korona elektronik kelepçeleri’ ile evlerine hapsolduğu bir dönemi, ruhsal birikimlere yol açmayacak şekilde atlatmasının ipuçları yan etki yaratılmadan dikkatli şekilde anlatılmalıdır.

Hepimizi, evimizde hassas bir ruh hali içinde kıskıvrak yakalayan, rekabetçi basın ve sosyal medyanın her konuyu bilen kanaat önderleri, şimdiden akıl verme bombardımanına başlamış görünmektedir. Profesyonelce yaklaşılmadığı takdirde halka hizmet ederken panik yaratabilecek bu durum ancak toplumsal ruh sağlığı uzmanları ve psikologlarımız sayesinde izale edilebilecektir.

Şu günlerde hangi televizyon kanalını açsanız, karşınıza sıkça depresyon, stres, aile içi şiddet, klostrofobi, öfke kontrolü gibi ehil ellerden verilmesi gereken ayrıntılı çözüm yolları telkin eden programlarla karşılaşmak mümkündür.

Beceriksizlik içinde gereksiz ayrıntılar içeren bu bilgi bombardımanının, ‘denize düşen yılana sarılır’ çaresizliği içinde antenlerini açmış olan toplumda panik veya hayal kırıklıklarına yol açabileceği akılda tutulmalıdır. Bu anlamda duygularına yanlış yöntemlerle yaklaşılan kitlelerin ‘depresyon virüsten de kötüymüş’ anlayışına yönelmesi şaşırtıcı olmamalıdır.

Karantina koşullarının yaratabileceği olası toplumsal ruhsal kırılmaların profesyonelce izale edilmesi, salgın sonrası kurulacak yeni düzenin temellerini sağlamlaştıracaktır.

Siyasi karar vericiler, sağlık kurumları, toplumsal ruh sağlığı uzmanları ve psikologlar eşgüdümünde oluşturulan bir ulusal kurulun taktiksel bir ‘Toplumsal Psikoloji Eylem Planı’nı denetimli şekilde hayata geçirmesi önemli bir kazanım olacaktır.

 

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92