14 Mayıs, Türkiye için Cumhuriyetin bekası bağlamında dönüm noktası sayılırken, dünyanın da yakın ilgisine mazhar oldu.
Seccade, darbe, şampanya, LGBT, küffarbenzeri söylemlerlesüslenip gözaltı ve siyasi tutuklamalarla süren seçimkampanyasının sonuna sayılı günler kaldı.
Ancak, İçişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanlarının göreve devam ettiği, iktidar partisinin devlet kaynaklarını kullandığı, resmi kurum ve kamu görevlilerinin cebrenmeydanlara çekildiği ve dedepremkolilerinin seçim arabalarında yakalanması gibi her biri hükümet devirecek,suç sayılansiyasi skandallar yaşanmakta.
En inanılmazı da ana muhalefet lideri ile görüştü diye ABD Büyükelçisinin artık Cumhurbaşkanlığında kabul görmeyeceği, randevularının reddedileceği tehdidi idi.
Benzeri soğuk tehditler, bakanlar, tarikat şefleri, imamlar ve sıkıntılı partizanlar tarafından, hedef göstererek her gün yapılmakta.
CAMBRIDGE ANALİTİKA
Sandık güvenliği ve seçim sonuçlarına ilişkin YSK kaynaklı manipülasyon endişesi ile Cambridge analitika benzeri ucu dışarıda organize toplumsal algı bükücülüğü şimdiden seçimlerin güvenilirliğinin sorgulanmasına yol açmadı değil.
Seçim sürecinde veya sandık sayımlarındayeltenilecek subliminal algı oyunları ve gözboyamalar ilk anda makyavelist hedefleri kotarır görünse debaşedilmesi zor ulusal dengesizlikler yol açabilecektir.
İktidardaki AKP ve ana muhalefet CHP merkezlerinde kümelenen Cumhur ve Millet ittifakları arasındaki siyasi çekişmenin rekabetboyutunda kalması, sonuçne olursa olsun toplumsal hissiyatın adil ve demokratikiradeyi yansıtmasıidealbeklentidir.
İHLAL İDDİALARI
Seçim sürecinde her gün yeni bir unsur eklenerek süren usulsüzlükler ve hukuk ihlalleri ilk günlerden itibaren kendini göstermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü dönem adaylığı ve diploma meselesi,parmak boyası, mühürsüz pusula ve sandık güvenliğiile depremzedelerle üniversitelilerinve vatandaşlık verilen sığınmacıların nerelerde oy kullanacağı tartışmaları halen bilinmeyenler yumağı.
Siyasi rekabetin, terör, korku, etnik köken, seccade, tür ve küffar tartışmalarının kara propaganda yoluylainanç ve kültürel ayrışmaya yol açması,onarılması güç pişmanlıklar taşıyantoplumsal bölünmeler yaratabilir.
Ayrica, iktidarınyörüngesinden kurtulamayan YSK’nınkuşkulu adımları şimdiden güdümlüsiyasi tasarruflarınsüreceğininsinyallerini vermekte.
PİRÜS ZAFERİ
Uluslararası toplumun dadikkatle izlediği Mayıs seçimlerinin ‘’demokratik’’safahatı ülkemiz adına hayatiönemde bir kazanım olacaktır.
Cumhuriyetin yüzüncü yılını idrak ettiğimiz bu dönemde bize yakışacak olgunlukla gerçekleşecek seçimlerin çoğunluktan çoğulculuğa geçişin anahtarı olurken, hükümetlerin kendisini devlet sanmasını önleyecek mekanizmaların kurulmasına önayak olabilecektir.
Biz şeçildik, millet iradesini temsil ediyoruz, halkımız istiyor gereğini yapıyoruzçoğunlukçu dayatmasının çoğulcu anlayışa evrilmesi ayrıca demokratik başarıyı getirecektir.
Toplumu bölen,korku iklimi ve darbe söylentileri yayan, iktidarın devredilmeyeceği, iç karışıklık, dezenformasyon ve algı oyunları ile milli irade gaspısenaryolarının iması dahi hukukun, anayasanın ihlali sayılır. Anayasanın ihlali ise suçtur.
Öyle veya böyle, sonuçları ne olursa olsun 14 Mayıs seçimlerinin, kazananın da kaybeden kadar yıpranacağı, ülke açısından ulusal enerjiyi tüketenbir pirüs zaferi yaşatmaması en büyük dileğimizdir.
