19. Yüzyıl Osmanlının en uzun yüzyılıdır. Çok zor geçmiş bir yüzyıldır. Bu yüzyıl, toprak kayıpları, modernleşme çabaları, bitmez tükenmez savaşlar ve bölünüp parçalanmayla geçmiştir.
20. Yüzyıl ise Osmanlı için yok olma yüzyılıdır. Yok olmadan önce bir Ulusal Kuruluş Savaşıyla yepyeni bir Cumhuriyeti doğurmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu çok uluslu çok dilli çok kültürlü çok dinli bir imparatorluktur. Çağdaşlarına benzemez; çağdaşları bu ?çok?ları emperyalist istekleri doğrultusunda kullanmıştır. Osmanlı ise bu ?çok?lardan bir Osmanlı Milleti yaratmaya çabalamıştır. Ancak 20. Yüzyılın ilk 20 yılında Osmanlıya ölüm fermanı yazılmıştır. Önce Mondros Mütarekesi, arkasından Sevr Antlaşmasıyla yok edilmiştir. Aynı zamanda bu yok ediş İmparatorluğun asli unsurlarının da yok edilmesini amaçlamıştır.
Mondros Mütarekesi sözde; bir karşılıklı silah bırakışması anlaşmasıdır, ne yazık ki, bu anlaşmanın uygulamada galipler tarafından kullanılabilecek maddeleri vardır ne yazık ki o fırsat o zamanki hükümet tarafından kabul edilmiş ve daha henüz barış antlaşması yapılmadan Türklerin özyurdu Anadolu Emperyalistler tarafından işgal edilmeye başlanmıştır.
İşgallerle birlikte Anadolu´da bir takım arayışlar başlamıştır. Ne yapılabilir sorusu her zihinde dönüp dolaşmakta her konuşmada dile getirilmektedir.
İşte tam bu sıralarda ?Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri? oluşmaktadır. Ahmet Remzi Bey de Adana´dan birkaç arkadaşıyla birlikte Kayseri´de Adana Müdafaa-i Hukuk Cemiyetini kurarlar ve bu cemiyetin etkinleri arasında bir gazete çıkarılması da vardır. ?Adana Gazetesi? işte böylece yayın yaşamına başlar kurucusunun söylemiyle ?umut dağıtmaya, umut olmaya? başlar? ?Adana? fazla yaşatılmaz; kapatılır. Sonra ?Yeni Adana? olur sürer gider?
Yüzyıl. Dile kolay; aralıksız. Henüz Cumhuriyetin adı bile yokken bağımsızlığa, özgürlüğe umut olarak. Bağımsızlık ve özgürlüğün silahlı mücadeleyle olacağına inanan Kuvvay-i Milliye´ye gerektiğinde istihbarat ve diğer lojistik destek sağlayarak. Ulusal Kurtuluş Savaşımız sırasında kutsal Zafere adım adım yaklaştığımızın sevinçli haberlerini hemşerilerine ve tüm Anadolu´ya duyurarak. Cumhuriyetin erdemli bir özgürlük olduğunu anlatıp, bu ideolojiyi ve sonra gelen tüm devrimleri tartışmasız ulusa anlatarak. çok partili rejimde fanatizm karşısında dimdik ayakta durarak, kapatılmayı göze alarak ve kapatılarak, Laiklik ve Hukuk Devletini insan hakları ideolojisini Türkiye Büyük Millet Meclisini her zaman ve koşulda savunarak Mustafa Kemal Atatürk´ün izinde geçen bir ?Yüzyıl?.
Yeni Adana´nın bu kutlu ilk yüzyılını yürekten kutluyorum. Bir grup arkadaşımla birlikte yaptığımız kutlama çalışmalarına naçizane katkılarımdan gururluyum ve onur duyuyorum.
Umudum; bir yüzyıl daha bu güne kadar gösterdiği inançla yaşaması ve yaşatılması?
