Ahmet Yaşar Aktaş


Yunanistan Mavi Vatan’a Karşı!

Öncelikle isim babası “balyoz kumpasıyla” 3,5 yıl cezaevinde yatırılan Tümamiral Cem Gürdeniz olan “Mavi Vatan” kavramını belirleyelim.


Öncelikle isim babası “balyoz kumpasıyla” 3,5 yıl cezaevinde yatırılan Tümamiral Cem Gürdeniz olan “Mavi Vatan” kavramını belirleyelim. Sınırları mı? Karasularımız, kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölge (MEB) ya da canlı, cansız kaynaklarıyla çevrelediğimiz Karadeniz, Akdeniz, Ege’deki deniz yetki alanlarımızı kapsayan vatanın adı. Mavi Vatan’ın büyüklüğü mü? Kara ülkemizin yarısına eşittir.

“Mavi Vatan”da petrol/doğalgaz aramanın iki yüzü var. Biri Ankara’nın dış politikası, diğeri emperyalizmin yönlendirdiği Yunanistan’ın tarihsel temelli günceleylemleri.

Savaş Çıkar mı?

Belirtelim ki, bu soruna bağlı savaş çıkmaz! Neden mi? Önce,abd ile ab (emperyalizm)’in Yunanistan ile ilgili sinsi politikasının arka yüzünü aydınlatmaya çalışalım.

Ab ile abd niçin Yunanistan’ın yanında yer alıyor? Birinci neden, Yunan’ın 200 milyar avro dış borcu var. Borcun ödenmesi gerekli. Ab’nin dişli devletleri, Yunanistan’ın varolan kaynaklarıyla bu borcunu 2060 yılınadeğin ödemeyeceğini biliyorlar. Borçların geri ödenmesi içinYunanistan yararına zengin kaynaklar türetmek gerekiyor.

Buna bağlı diğer strateji öğesi ise, emperyal güçler, Türkiye’yi Akdeniz, Ege’deki kaynaklar mahrum ederek Anadolu’ya hapis etme görevini,tıpkı birinci paylaşım savaşı sonrasında olduğu gibi, gizlice Yunanistan’a verdiler.

Bir başka öğe ise, Macron’unRTE’nin şahsına yönelik açıklaması da, gizli gündemle davranan ve önceden hesaplanamayan Ankara’nın politikasına bir ayar verme amacını imlemektedir.

İlk öğeye dönecek olursak, amaç Yunanistan’ın Ege ile Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz yataklarına sınırsız değilse bile, büyük oranda sahip olmasının koşullarını yaratmaktır. Ankara’ya karşı kışkırtmak için görkemli tarihsel, dinsel bir temelde var. Ülkede Türk düşmanlığı politikacıların en önemli iç politik silahlarından biri. Eğitim sistemi de başından beri bu Türk düşmanlığına uyarlanmış durumda.

Kuşkusuz bunların arkasında yalnızca Yunanistan’ın İzmir’de denize dökülmesiyle Kıbrıs konusundaki kuyruk acısının kini yatmıyor. Batılı emperyalistlerin Türkleri Asya’ya doğru örtük geri püskürtme ideallerini de anımsamak gerekiyor.

Doğal kaynakları ele geçirmek için Doğu Akdeniz ülkeleriyle ittifak gerçekleştirmesi Ankara’nın dış politikada izlediği ihvancı politika çok uygun bir düzlem sunduğu gözlemcilerce paylaşılmaktadır. BöyleceTürkiye’nin bölgede yalnız kalması sağlandı. İsrail, Mısır ile arabistandaki tüm petrol varsılı irili ufaklı Müslüman ülkelerle Yunanistan’ın anlaşma yapması gerçekleştirildi. Ankara’nın karşısında güçlü bir cephe oluşturuldu.Ankara, Akdeniz’de iç sorunlarıyla boğuşan Libya dışında yapayalnız tek başına kaldı.

İkinci ana neden, Türkiye ile Yunanistan nato ülkesi. Bir savaş durumunda, nato kimi tutacak? Kimi desteklerse, öbür nato üyesini yitirecektir. Bu da nato’nun Akdeniz’deki amaçlarıyla uyuşmaz.

Kuşkusuz bir savaş, silah tekellerinin kazancını yükseltir. Ne var ki bu, emperyallerin çıkarlarıyla uyumlu değildir. Yoksa abd ile ab’deki silah üreticileri çoktan savaşı kışkırtmış olurlardı. Ayrıca Rusya Federasyonu da pusuda beklemektedir.

Atina ile Ankara’nın ab’ye, abd’ye en azından ekonomik bağımlı olduğu biliniyor. Bir anlamda ipler kendilerinin elinde. Anılan gerçekleri her iki ülke politikacılar çok iyi bilmektedir. Bu ekonomik, siyasal, tarihsel düşmanlık sorunu, iç politikadaki ağır ekonomik/siyasal çıkmazların ateşini düşürmek için bulunmaz kaftan!

Yunanistan 17 yıldır Ege’deki kayalıkları, adaları tek tek işgal edip silahlandırmayı kesintisiz sürdürüyor.

Askeri uzmanlar, emekli denizci generaller, günlük “Sözcü Gazetesi” başından beri uyardı.Gerçek yerli ve milli, en çok okunan, beğenilen,sevilen, onurlu, saygın gazeteci Yılmaz Özdil periyodik olarak yunan işgallerini fotoğraflarıyla sayfasına taşıdı. Teşekkür yerine her türlü engel, itibarsızlaşmayla muhatap oldu.

Bugüne değin 18 adanın işgal edilip silahlandırmasına karşı Ankara ya çok cılız bir tepki gösterdi ya da sessiz, edilgin kaldı ya da Milli Savunma Bakanı’nın Ege hava sahasında dolaşması yeterli görüldü.

Niçin caydırıcı bir tepki gösterilmediğini bilmiyoruz.Nedeni bugüne dek açıklanmadı. Bir sır mı acaba?

Yine denizci uzmanların MEB ilan edilmesi gereğini anımsattılarsa,  eylem “navtex” ile sınırlı tutuluyor.

            12 ada ve Lozan Antlaşması bağlamında Ankara’nın izlediğipolitikaların sonuçlarını gelecek hafta bu köşede okuyabilirsiniz.

Sağlıcakla sevgiyle Atatürk ile kalınız!

 

 

 

 

Durmuş Sığırcı
24.09.2020 18:01:10
Dış politika monşer dediklerinin elinden alınır, bakara makara diyenlere verilirse, oniki ada da silahlanır, denizin mavi tarafı da işbirlikçilerin eline geçer. Sonra biz de yerli ve milli politikalarla başarı nutukları atarız. Emeğinize sağlık hocam, selam, sevgi ve saygılar.

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92