Yerel basının içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek isteyen gazetecilerin gazetelerde yer alan ilanlarını görüyorsunuzdur mutlaka.. Canı yanan yerel basın organları sahibi ve çalışanları bu yönden oldukça sıkıntılı göüküyor.
Neden bu böyle oldu?
Nerden geldibu sıkıntı?
Basını kim topun ağzına verdi?
Ortada görülen tehlike karşısında sorular ve çırpınışlar bitmiyor…
Konuyu irdelediğimizde, normal zamanlarda bile sırtında bir ekonomik kambur taşıyan basının şimdi daha ciddi sorunlarla burun buruna olduğu sonucuna varılır.
Temmuz ayı ile birlikte uygulanmaya geçen 6183 sayılı madde gereği “borcu yoktur” yazısı istenilmesinin, ödenmeyen borçlara karşılık basın ilan kurumu gelirlerinin ödenmesinin ve dolayısıyla da basın organlarının gelirlerinin bu yönle budanmasının sıkıntıyı büyüttüğü görülüyor.
Sonuçta yüzlerce gazete, binlerce çalışan zor günlerin girdabında sürüklenmektedir.
Kısacası bu yasa basını bitiren bir yasa olarak yerini alacaktır.
Anladığımız kadarıyla, borçlu olan gazetelerin Basın İlan Kurumu kanalıyla borçlarının tahsil edilecektir.
İşte burada da bir sıkıntı vardır…
Kişilerde gelirinin dörtte biri borca karşılık kesilirken, bir tüzel kişilik olan gazetelerde neden tüm gelire el konulabiliyor.
Bir tüzel kişilik olan gazetelerin de, borcuna mahsuben de gelirinin dörtte biri de alınmalıdır.
Yasanın iptali için yüksek mahkemeye başvuru yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz.
Dileriz bu konu yasal olarak düzeltilir ve Anadolu basını rahat bir nefes alma şansını elde edebilit
Aksi takdirde;halk adına denetim görevini yürüttüğünden bir kamu görevi yapan, istihdam yönü de görülen, demokrasinin kaleleri olan basının bu şekilde susmasının bedelini toplum olarak ağır ödeyeceğiz.
Basın yurdun ve halkın sesidir.
Susmamalıdır, susturulamamalıdır.
Aksine güçlendirilmelidir.