Ahmet DUMAN


Yeni Yıl


Bazı yıllar sessiz sakin küçük eğlencelerle gelir yine öyle sessizce geçip giderlerdi. Ne abartılı bir tüketim kışkırtmasıyla bangır bangır reklamlar vardı ne de günah mı değilmi içerikli tartışmalar. Yılbaşı yılbaşıydı bir günlük bir tatille geçer giderdi.  

Bazı yıllar ise belki şanslarından yahut şanssızlıklarından ya gelirken ya giderken bir vaveyla içinde olduklarından uzun yıllar anılmaya devam edilirler. Çok eskiden belki daha kolay anımsanabildiğinden olmalı yıllar içerdikleri önemli olaylarla anılırdı. Benim anımsayabildiğim böyle birkaç olay var. Sanırsınız başka zaman o olay olmamış gibi; ?Deprem senesi? ya da ?sel senesi? denilince o yılın hangi yıl olduğu bilinirdi. Dayım ?303 kurağında doğmuşum? derdi. Bir tarih düşerdi; 1887, o yıl ve devamı çok kurak geçmiş. Çeti otunun tohumundan ekmek yapmışlar! Yani çok da doğulacak zaman değilmiş. ?93 muhaciri? denilince tarihimizin önemli bir dönemecini anımsıyoruz ünlü 1877 Osmanlı-Rus savaşını ve Balkanlardan Anadolu´ya doğru aç biilaç yığınların akmasını. Şimdilerde kimseler anımsamıyor ama tarihin önemli Türk ve Müslüman kıyımlarından biridir?

1919 hep Mayıs ayının 19´unu anımsatıyor, kurtuluşu, Mustafa Kemal´i.

1938 hiç kuşkusuz O´nu kaybetmenin acısını.

Demokrasimizin önemli kilometre taşlarının koyulduğu yıl hepimizin belleğinde: 1946! Hele bir 1950 yılı var ki, birçok şeyle birlikte anılıyor? 60, 71, 80 böyle siyasi ve toplumsal tarihimizin önemli noktaları.

Bazı çizerler tarih´i elinde kuşkanadından bir kalemle koca bir deftere yazılar yazan bir yaşlı bilge gibi çizerler. Yıllardır aynı. Belki bu yıl da aynı tip arzı endam edecektir tarihçi kılığında?

Bana kalsa bu yılların bilge kişisini biraz ayrı çizerdim; en azından elinde artık kuşkanadı değil altın bir dolmakalem olurdu koyu renk elbiseli ve pırıltılı manşetin altında yarısı görünen bir saat! Saatin markasını ve fiyatını tahmin edebilirsiniz.  Şimdi tarih yazıcılığı bu tipten tarihçilerden oluşmakta. Cahil cühela değiller hepsi kariyer sahibi; çoğunluğu, şimdi tu kaka ilan ettikleri Hocaefendinin rahlei tedrisinden geçmişler, kalemleri otomatik silah gibi. Bu arkadaşlara kalırsa-ki onlara kalıyor-Her yeni yıl, Majesteleri için, yalnızca zafer ve başarı için geliyor ve zafer başarı ile geçip gidiyor.

İşte 2015 yılı da 2014, 2013 yılları gibi başarı ve zaferle dolu olarak geçti!

2015 yılından aklımda bir karikatür karesi hep kalacak. M.Başol imzasıyla internette rastladığım bir kare: Alya Bodrum kıyılarında. Yatıyor.  Onlarca beğeni almış, iki metre ötesinde yüzlerce insan güneşleniyor! Ellerinde akıllı telefonları.

Suriyeli göçmenler sınırlarımıza doluştuklarında, Suriye dağlarında aç biilaç gözleri korku içinde büyümüş despotluktan kaçarlarken içimiz titredi. Olasılıkla uzak bir geçmişi, 93 ü anımsadık başka kıyımları, ?kaç kaç? ları. Ermeni zulmünü?

Majesteleri yaptıkları ilk yurt gezisinde Alya´nın hemşerilerini kutsamıştı ?sizler sayesinde bizler de Ensar olduk? demişlerdi.

Fena halde ?Ensar?´ız! Sokaklarımız mübarek ?muhacirlerle? dolu.  

2016 da olasılıkla böyle başarı ve zaferlerle dolu geçecek! Geçecek geçmesine de ben Öz Vatanımızda, Ülkemizde ?muhacir? olma endişesi taşıyorum?

Sağlıklı ve mutlu yıllar dilerim?   

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00