Prof. Dr. Özer OZANKAYA


YENİ MİLLİ EĞİTİM BAKANINA YENİ ÖĞRENİM YILINDA ATATÜRK´TEN ÇAĞRI!


AKP iktidarının bir üniversiteye rektör olarak atadığı kişinin bile, kamuoyuna açık açık, ?Elimde olsa halkın hiç okula gitmemesini yeğlerdim? diyebilmesi, bu iktidarın Atatürk Cumhuriyeti´ni çağdaş uluslar dünyasının en saygın bir üyesi yapmış olan eğitim düzenini de nasıl yerle bir ettiğinin bir göstergesidir.

Basında genellikle ?yıllarca birçok önemli eğitim-öğretim kurumunun başında yer almış ve eğitim ile ilgili çalışmalarda bulunmuş kişi? olarak değerlendrilen yeni Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk´un bu ay başlayacak olan yeni ders yılını bu yıkıma son verecek bir başlangıç yapmasını ummak istiyoruz.

Bunun için, Cumhuriyet eğitiminin

1- Özgürlük, demokrasi ve yurttta ve dünyada barış için eğitim, 
2- Kalkınma için eğitim

olduğu göz önüne alınmalıdır.

Cumhuriyet´in ilânından hemen sonra yayınlanan "Maarif Misakı = Eğitim Andı" genelgesinde belirlenen evrensel ve ulusal amaçlar yeniden eğitimimizin amaçları yapılmalıdır:

1- Ulusçu, halkçı, devrimci (=çağdaşlaşmacı, Ö.O.), laik ve cumhuriyetçi yurttaşlar yetiştirmek;

2- İlköğretimi gerçekten yaygınlaştırmak ve herkese okuma-yazma öğretmek;

3- Yeni kuşakları bütün öğrenim basamaklarında genellikle bilimsel, özellikle de ekonomik yaşamda etkin ve başarılı kılacak bilgilerle donatmak;

4- Toplum yaşamında korkuya dayalı ahlak yerine, özgürlük ve düzen arasında uzlaşma kurmaya dayalı gerçek ahlak ve erdemi egemen kılmak;

5- Türk ulusunu uygarlıkta en ileriye götürmek ve yeni kuşakları Türk olmak onurunun gerektirdiği aşk, istenç ve güçle yetiştirmek.

Bu amaçların en önemli gereksinimler olarak benimsenmesinin temelinde yatan ve Atatürk´ün dünyaya örnek Cumhuriyetimizi kurarken bıkıp usanmadan dile getirdiği, UNESCO´nun da O´nu tüm uluslara örnek bir eğitim devrimcisi saymasına yol açan gerekçeleri Sayın Milli Eğitim Bakanın göz ardı etmemesi gerekir.

Sayın Bakan, her şeyden önce Atatürk´ün ders kitaplarından çıkarılmasına kesinlikle engel olmalı, tam tersine, O´nun eğitime ilişkin gösterdiği ve HEPSİ DE DEMOKRASİNİN EN TEMEL GEREKLERİ OLAN, bir bölümüne aşağıda yer verdiğimiz ilkeleri, ÖĞRETMEN OKULLARI DA BAŞTA OLMAK ÜZERE her düzeydeki eğitim kurumlarında temel alınmalı ve anlatılmalıdır:

"En önemli, en temel nokta eğitim sorunudur. Eğitimdir ki bir ulusu ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum durumunda yaşatır; ya da bir ulusu tutsaklık ve düşkünlüğe bırakır."

"Yüzyıllar süren derin bir yönetsel savsaklamanın devlet yapısında yol açtığı yaraları iyileştirmek için harcanacak emeklerin en büyüğünü, hiç kuşku yok ki, eğitim ve kültür alanında göstermemiz gerekir."

"..Şimdiye değin (=Cumhuriyet öncesinde, Ö.O.) izlenen öğretim ve eğitim yöntemlerinin, ulusumuzun gerileme tarihinde en önemli bir etken olduğu kanısındayım. O´nun için bir ulusal eğitim programından sözederken, eski dönemin boş inançlarından ve doğal özelliklerimizle hiç de ilişkisi bulunmayan yabancı düşüncelerden, Doğu´dan ve Batı´dan gelebilen her türlü etkilerden tümüyle uzak, ulusal ve tarihsel karakterimize bütünüyle uygun bir kültürü anlatmak istiyorum. Çünkü ulusal dehamızın gelişimi ancak böyle bir kültürle sağlanabilir."

"Ulusumuzun ve ülkemizin "kültür yuvaları" bir olmalıdır. Bütün yurt çocukları, kadını ve erkeğiyle, aynı biçimde oradan çıkmalıdır."

"Ulusal kültürümüz uygar ilkelerle ve özgür düşüncelerle beslenip güçlendirilmelidir... Korkutma temeline dayalı ahlâk bir erdem olmadığı gibi güvenilir bir ahlâk da değildir.?

"Ülkeyi, ulusu kurtarmak isteyenler için yurt sevgisi, iyi niyet, özveri en zorunlu olan niteliklerdendir.. ama bir toplumu çağın gereklerine göre ilerletebilmek için bu nitelikler yetmez; bu niteliklerin yanında bilim ve teknik gereklidir. Bilim ve teknik için okul gereklidir. Okul sözcüğünü hep birlikte, saygıyla, ağırlayarak analım. Okul, genç kafalara insanlığa saygıyı, ulusa ve ülkeye sevgiyi, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Ülkesini ve ulusunu kurtarmak isteyenler, aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer bilgin olmalıdırlar. Bunu sağlayan okuldur."

"Bugün eriştiğimiz nokta, gerçek kurtuluş noktası değildir. ... Kurtuluş, toplumdaki hastalığı ortaya çıkarmakla ve iyileştirmekle elde edilir. Bir toplumun hastalığı ne olabilir? Ulusu ulus yapan, aydınlatıp ilerleten güçler vardır: Düşünce güçleri ve toplumsal güçler... Düşünceler anlamsız, mantıksız, uydurmalarla dolu olursa, o düşünceler hastalıklıdır. Bunun gibi toplumsal yaşam akıl ve mantıktan yoksun, yararsız ve zararlı bir takım inançlar ve geleneklerle dolu olursa, kötürüm olur."

"Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken, onlara, özellikle varlığı ile, hakkı ile, birliği ile çatışan tüm yabancı ögelerle mücadele gereği ve ulusal düşünceleri her şeyi bir yana bırakarak, her karşı düşünce önünde şiddetle ve özveriyle savunma zorunluluğu telkin edilmelidir. .. Sürekli ve korkunç bir mücadele biçiminde beliren uluslararası yaşamın felsefesi, bağımsız ve mutlu kalmak isteyen her ulus için bu nitelikleri şiddetle istetmektedir."

"Efendiler, ulusal eğitimin ne olduğunu bilmekte artık hiçbir türlü karışıklık kalmamalıdır. Bir de ulusal eğitim ilke olduktan sonra ONUN DILINI, YÖNTEMINI, ARAÇLARINI da ulusal kılmak zorunluluğu tartışma götürmez.

?Ulusal eğitim ile geliştirilip yükseltilmek istenen genç kafaları, bir yandan da paslandırıcı, uyuşturucu, düşsel nitelikteki gereksizliklerle doldurmaktan da dikkatle kaçınmak gerekir. 

"Efendiler, eğitim sözcüğü yalnız olarak kullanıldığı zaman, herkes kendince amaçlanan bir anlayışa gider. .. Örneğin dinsel eğitim, ulusal eğitim, uluslararası eğitim. .. Bütün bu eğitimlerin hedefleri başka başkadır. Ben burada yalnız, yeni Türk Cumhuriyeti´nin yeni kuşağa vereceği eğitimin ulusal eğitim olduğunu kesinlikle belirterek öbürleri üzerinde durmayacağım.?

"Ne yazık ki gerçek durum şudur ki, yeryüzündeki yüzmilyonlarca müslüman yığınları şunun ya da bunun tutsaklık ve aşağılayıcılık zincirleri altındadır. Aldıkları manevi eğitim ve ahlâk, onlara, bu tutsaklık zincirlerini kırabilecek insanlık niteliğini vermemiştir, veremiyor. Çünkü eğitimlerinin hedefi ulusal değildir."

"Ulusumuzun siyasal, toplumsal yaşamında, düşünsel eğitiminde kılavuzumuz bilim ve teknik olacaktır. Bilim ve teknik için hiçbir kısıtlama ve koşul-koyma yoktur. Hiçbir mantıksal kanıta dayanmayan bir takım geleneklerin, görüşlerin korunmasında direten ulusların ilerlemesi çok güç olur, belki de hiç olmaz."

"Yurdumuzu ... üçbuçuk yıl kirli ayaklarıyla çiğneyen düşmanı dize getiren başarının sırrı nerededir, biliyor musunuz? Orduların yönetiminde bilim ve teknik ilkelerini önder edinmemizdedir."

 ----------------------------------------------------------------------------------------

Bknz.: Ö. Ozankaya, CUMHURİYET ÇINARI - MUSTAFA KEMAL´İ "ATATÜRK" YAPAN UYGARLIK TASARIMI, Cem Yay.

 

 

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,16
  • EURO

    35,17% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2243,92% 0,03
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00