Müzik dünyasının önemli şarkı sözüyazarlarından biri olan Ali tekintüre´yi
Ali Tekintüre ?Yaşamaya Geç Kaldım? diyordu, öyleydi şarkı sözü kitabının ismi? 2016 yılındaki MESAM Genel Kurulu´nda imzalayıp vermişti. Bu sezgisi yanıltmadı galiba onu? Çok geçmeden hasta olduğunu duyduk, gazetelere hastalık haberi de düştü. Zaman zaman aradığımda çok kısa görüşmeler yaptık, hiç iyi değildi. Hatta son zamanlarda telefona da bakamıyordu. 15 Aralık tarihinde ise acı haberi geldi. Kitabını bir daha okudum rahmetli Ali Tekintüre´nin.
Gelmeyin üstüme sakın gelmeyin.
Dostu, arkadaşı kırarım bugün.
Gözümde anılar canlandı yine.
Kadehi, şişeyi kırarım bu gün.(s.74)
Ali Tekintüre, şarkıları güzelleştiren adam. İster şair, ister güfte yazarı, ister söz yazarı deyin; dizeleriyle şarkılara can veren, insana, topluma ulaştıran, hislerimize tercüman olan, ayrıca da besteleri bulunan değerli bir kalem Ali Tekintüre?
Aldanma çocuksu mahzun yüzüne
Mutlaka terk edip gidecek bir gün.
Kanma sever gibi göründüğüne.
Seni sevmiyorum diyecek bir gün. (Gidecek Bir Gün-s.5)
MESAM derken de, adıma imzalanan iki sanatçı dosttun kitaplarından da biraz olsun söz edebilmem çerçevenin bir parçası olsa gerek? Bunlardan ilki Ali Tekintüre. Kurul adaylıklarında ?Hayırlı olsun?? dileğini ilk ondan duyduğum bir dost? Bu yüzden de, naif, içten, yalın bir müzik adamı demek gerektiğini düşünüyorum her ne kadar şiir kitabından söz açılsa da. Ayrıca, Tekintüre´nin 1500 kadar eseri kaset ve cd´lerde, 350 şarkısı filmlerde, 50 kadarı da kliplerde yer almış. Şiir ya da sözlerinden 100 tanesinin de bestesi kendisine ait. Tam bir profesyonel yani sevgili Tekintüre?
Sokaklara kan damladı gözümden
Dünya durdu ben tükendim sen gittin
Dermanımı çalıp gittin dizimden
Ben yıkıldım ben kahroldum ben öldüm (Sen Gittin-89)
Ali Tekintüre´nin bestelenen şiir ve şarkılarını Zeki Müren, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Bülent Ers0y, Adnan Şenses, İbrahim Tatlıses, Emel Sayın, Neşe Karaböcek, Gülden Karaböcek, Müslüm Gürses ve Emrah başta olmak üzere birçok ses sanatçısı Tekintüre´nin yapıtlarını seslendirmiş. Ve sonra, onun bu halk şarkılarında milyonlar kendini bulmuş?
Ayak izlerimiz aynı sokakta
Uslanır mı deli gönüllerimiz
Yolumuz ayrıldı ayrıldık sanma
Beraber dolaşır gölgelerimiz (s.79)
?Tanrım Beni Baştan Yarat?, ?Kadehi Şişeyi Kırarım?, ?Aldanma Çocuksu Mahsun Yüzüne?, ?Dilek Taşı?, ?Sürünüyorum?, ?Kırılsın Ellerim?, ?Anadan Ayrı?, ?Kaderi Ben mi Yarattım?, ?Aldana Aldana?, ?Seni Yakacaklar?, ?Canım dediklerim? ve ?Benim İçin Üzülme? gibi daha onlarca dile düşen şarkılar bunlar yani. Bunu müzik piyasasında söz-güfte vb. olarak gündeme getirmek her babayiğidin harcı olmasa gerek. O nedenle geç de olsa, aramızdan ayrılsa da, geciken bir dilekle onu kutluyorum ?Yaşamaya Geç kaldım? diyen sevgili arkadaşım Ali Tekintüre´yi.
Sen bana sevdalı ben sana vurgun
Kör olsun gözleri gururumuzun
İkimiz de hasret çekmekten yorgun
Beraber yaşlanır hayallerimiz (s.79)
?Saman alevi gibi geçicidir öfkeler/Nisan yağmuru gibi kısa/?/Seviyorsun seni sevdiğim kadar en az/?? dizeleriyle sevgi çağrısı yapan Ali Tekintüre; ?Özleyeceksin beni daha geçmeden zaman/Pişmanlık duyacaksın sonradan biliyorum? dizeleriyle şiirdeki yolculuğunu sürdürür.
Kırılsın ellerim neye yarıyor.
Gençliğim gidiyor, tutamıyorum.
Tanrım bana vermiş yorgun ayaklar.
Bahtımın peşinde koşamıyorum. (Kırılsın Ellerim-s.6)
Ali Tekintüre´nin duygularını çağrıştıran naif vurgulu kırılganlıklar, aradan onlarca yıllar geçse de anımsanacaktır kuşkusuz? Gülden Karaböcek´in içli sesinden paylaşım da yaptıran şarkılarda; hayıflandığımız o kırılan eller, biriken efkârlar, kadere sitemler, gözlerde canlanan mazi, kaybolan benlikler özellikle bir dönemin ortak gençlik temaları değil miydi?
Efkârım birikti sığmaz içime
Bin sitem etsem de azdır kadere
Gülmeyi unutan yaşlı gözlere
Mutluluktan haber ver dilek taşı (Dilektaşı-s.13)
?Ümidim bir damla sevgim bir deniz? (s.7) diyen Tekintüre´nin ufuk çizgisi aşktır; sevdaya ufuk çizer? Sevgi dolu duygularla, Gökyüzünde her yer bana yol olur/Şöyle candan bakıp bana bir gülsen(s.88) dileğinde bulunmadan öte asıl adres kendisidir? İronik bir anlamda kendisiyle konuşur ozan?
Bir yerden tanıyor gibiyim sizi
Saçlarınız beyaz değil miydi ne
Gülen gözleriniz vardı eskiden
Gözleriniz yaşlı değil miydi ne (Maziden Biri-s.28)
Tabii bu monologu aşan bir durumdur? Ezgilerin tınısal gayretiyle de çok sesli bir hale gelen dizelerin kahrını yoklamadığı az insan vardır; sevgi, aşk, özlem, vefa ve dostluk yönündeki duyguların yılgın düşürdüğü yürekleri bazen hüzünlendirirken, bazen de teselli verir.
Gözümde canlanır koskoca mazi
Sevdiğim nerede ben neredeyim
Suçumuz neydi ki ayrıldık böyle
Kaybolmuş benliğim ben ne haldeyim. (s.13)
?Ne sen beni ne ben seni tanırdım/Göz göze gelince kandık ikimiz/??(s.97) diyen güfte yazarı; ?Ne zor imiş sevip ayrı kalması/Senden ayrı kalmayınca bilmedim/??(s.69) dizeleriyle sevgiliye özlemini dile getirirken, diğer yandan da; ?Gönlümün gözü kör o yaktı beni/?/İşte ben hayatta böyle kaybettim?(s.7) dizeleriyle göz gelmenin bedeline uzun bir parantez açar.
Bir elimde damla damla gözyaşım
Bir elimle uzanmışım boşluğa
Sen olmazsan bu hayatı neyleyim
Dayanamam bir tanem yokluğuna (Dayanamam Yokluğuna-s.45)
?Bir gittin o gidiş dönmek bilmedin/Hasretin sesi var gecelerimde/??(s.12)gibi sitemde imgesel dokunma görülürken; ?Tutuşmuş yanarım kendi halimde/Hüzünlü bir şarkı gezer dilimde/Ne yaşamak ne de ölmek elimde/Ateşlere düşen sen misin ben mi? (Ateşlere Düşen-s.24) diye hayıflanır da ister istemez.
Yağmur yağar üstüme
Kar yağar dolu yağar.
Bu sensiz sokaklarda
Daha nice kışlar var (Sensizlik Korkusu-s.25)
?Bil ki hiç düşmedi dilimden adın/İki kelimenin birisi sendin/??(s.66) diyen Ali Tekintüre; ?Çare bulamadım yalnızlığıma/Sen beni bırakıp gittikten sonra/??(s.58) derken de umarsızlığını dile getirirken; ömrünün çiçeksiz dala benzeten o güzel için ah etmeyen dilinin günahkâr (s.84) olacağının da altını çizer.
Bir damla gözyaşı dökmedim sana
Aşkına bir köle olmadım senin
Hiç vaktim olmadı seni anmaya
Çoktan unutuldun yemin ederim
?Şuramda bir sızı duydum/Eyvah beni unutmuşsun/??(s.34) vurgusuyla acısının derinleştiren o umursamayan bir seven olarak; bir yandan, ?Senin bu hallerin beni bitirir/Çok sevdiğim gibi yokmuşsun eyvah/??(s.67) deyip, diğer yandan; ?Hasretin zehrini iç kana kana/Biraz daha ağla öyle geleyim?/??(s.64) deki ?erkekler de ağlar? çağrışımının, gururunu naza dönüştüren o duygusallığıyla naif bir âşıkanelik içerisine girmenin yanı sıra, restini çeker. .
Maziyi mazide bırakıp gittim
Gittiğin gün ben de seni terk ettim
Sana ne beddua ne sitem ettim
Çoktan unutuldun yemin ederim (Yemin Ederim-s.68)
Müziğin şairine göre bir tutarsızlık vardır? ?Karanlığı ben bekledim/Aydınlığı hep sen gördün/Ben büyüttüm bu sevdayı/Sefasını hep sen sürdün (Adaletsiz Bu Sevda-s.27) gibi dizelerle bu tutarsızlık/gönül hukukuna aykırılık, sevdalığın sorumlusu felektir biraz da. Bu yüzden; ?Ben derdi kederi çoktan bitirdim/Çileyi sırtına sen yükle felek/Sonunda yolumu düze getirdim/Çıkmaz sokakları sen bekle felek (Sen Ağla Felek/s.21) sitemiyle dengelenmeye çalışırken, zamana yakınmaya da dönüştüğü görülür.
Tutabilsem şu zamanın elini
Dur gitme diyerek yalvaracağım
Çile dolu keder dolu ömrümde
Neler çektim bir bir anlatacağım (Zamana Sitem-s.26)
En sonunda, ?Senin olsun yalan dünya/Ölme yaşa doya doya? dizeleriyle görülen müziğin şairini bu kez, ??/Yerden yere vura vura/Bedenimde can kalmadı?(s.90) dizelerinde görüyoruz? Duygusal frekansını değiştiren Tekintüre, duygusal bilançosunu, ?Hasretim yıllardır bir tatlı söze/Mutluluk ellere yas bana düştü/??(s.93) dizelerindeki bir sevgi mağduru dizeleriyle kapatırken; o kendisiyle ironik konuşmasının fısıltısını, ?Saçıma düşeni kar mı sandınız/Şu zalim yılların izleri onlar/??(s.35) itirafıyla yayar.
Ne sen eski sensin ne ben eski ben
Aradan çok aylar çok yıllar geçti
Farkımız kalmadı solan güllerden
Senden de benden de o sevda geçti (Pişmanlık Boşuna-s.22)
Geçer de kötü şans olmaz mı? Olur elbette???/Aşk nedir anlamayan/Kötü şansımı yazdım?(s.102)diyen ozan; ?Fırtınalar esti gönül bahçemde/?/Güvendiğim dağlar kar oldu gitti.?(s.55) dizeleriyle, o güvendiği dağlarla birlikte, kendi fotoğrafını da; ?Yürüyüp gidiyorum/Yolların haberi yok/Sağ mıyım ölü müyüm/Kulların haberi yok (Yürüyüp Gidiyorum-s.30) dizeleriyle ortaya koyar.
Sevdiklerim taptıklarım
Başıma taç yaptıklarım
Gözüm gibi baktıklarım
Nerdesiniz nerdesiniz
Şair, ?bozuk düzen? olgusunu, ?Yakar yüreğimi bu bozuk düzen?(s.39) vurgusuyla da kuşatırken; hayal kırıklığını, ??/dar günümde kaybolanlar/Nerdesiniz nerdesiniz/??; ?Sizler ben de ümittiniz/?? (s.106) dizeleriyle ortaya koymanın uzantısında, vefasızlığa, aldanmaya, yanılgıya dalış yapar? ?Çocuksu yüzün aldatıcılığıyla başlayan bu düzlem, ?Dost denilenlerin verdiği tahribattır ki, bu konuda bir bilinç oluşturulduğu söylenebilir.
Gülen çehreleri sahte dostları
Aldana aldana öğrendim artık?(s.49)
Her şeye rağmen, ?Yaşıyorsan şükür et/??yaklaşımının; ?Bir etsin bir topraksın/Dökülecek yapraksın/Bir gün yok olacaksın/Can alıp can veren var? dizelerinin ardındaki ?Unutma dünya fani/Ebedi kalan hani?(s.108) dizeleriyle pekiştirildiği, pekiştirilirken de, ?İmtihan yeridir bu yalan dünya/Nedir bu hırs bu kin nedir bu öfke/??(s.32) anımsatmasının dolandırdığı, ?Mal sahibi mülk sahibi/Hani bunun ilk sahibi?; ?Mal da yalan mülk de yalan/Biraz da git sen oyalan? gibi yaşamdan damıtılan halk dili ve anlayışındaki o gerçekçi mistik saptamalarının kıyısından dolanarak sonuca uzanır.
Kim ne götürmüş ki sen götüresin
Herkes varlığının bekçisi dostum?(s.32)
*(Yaşamaya Geç kaldım/Sahil Kitap/Ocak 2016/110 sayfa)