Türkiye’de imam mı, hekim mi daha fazla? Kaç tıp fakültesi var? 85. Peki, kaç ilahiyat fakültesi? 105. Fen Lisesi 302 ama imam hatip lisesi sayısı 3 bin 394. Bu sayılar, batmış denen batılı ülkelerle kiminle nasıl rekabet edileceği, halkın sağlığının nasıl sağlanacağını bize söylemiyor mu?
“Şehir” hastanelerine hasta sağlamak için büyük kentlerdeki tüm devlet hastanelerini kapat, arkasından Atatürk Havalimanı’nın karşısındaki bir arazide 45 günde hastane kurmaya çalış. Bunun anlamı ne?
Bir, virüsün denetlenmesi önümüzdeki 45 günde bitirilemeyecek, sürecek! İki, hazırlıksızlığa somut bir işaret! Dünya geçen ayda seyyar hastane kurarken, saray izledi mi bilmiyoruz.
Bakan, maskeleri ücret karşılığı satacağız diyor. Bir gün sonra tek adam ne dedi? Bedava dağıtıyoruz. Piyasada maske satışı yasaklandı. Gel gör ki, dağıtım altyapısı hazır değil.
Can derdinde olan millete yardım etmek yerine, ispanya’ya, italya’ya tıbbi malzeme yardımı yapıldı. Malzemelerin üzerinde kocaman “Cumhurbaşkanlığı forsu” var ve “Türkiye Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderilmiştir” yazılıydı. Sarayın 2020 yılı için belirlenen bütçesi 3, 1 milyar. Oradan karşılamıştır… O para da, milletin parası!
Japonya her haneye 2700 dolar, ispanya, tüm halka aylık verirken, saray; tünele, köprülere, otoyollara, hava alanlarına, “şehir” hastanelerine garantili ödemeleri durdurmak yerine İBAN numarası verdi. Dahası 18 yıldır adını ağzına almadığı Atatürk’ü andı. Ah sıkıntılar sen nelere kadirsin!!!
Merkezden vakıf banka dek yapılan bağışı yalnız başına 268 milyon. SMS ile bağış tutarı, 43 milyon lira. Kişi sayısı olarak ne kadar mı? 4 milyon 300. Peki cumhur ittifakının seçmeni ne kadardı? 24 milyon. Vay anasını seçmenleri canla başla destekliyor!!!
Yargıtay başkanı, yargıç, savcı ve diğer çalışanlardan destekleme çağrısı yaptı. Botaş, M. Eğitim ve İçişleri bakanlık personelini saymayın! Çünkü onların başka seçeneği yok. Saray’a güven dorukta. Sonuç, kampanya çok başarılı!
Çin, 4 ayda virüsü denetim altına aldıktan sonra, biz, nasıl olsa en az 4 ayda duaların, tespih çekmeyle ruhuna fatiha okuruz. Umarız, jet hızıyla yayılan virüs de inat etmez, teslim olur!
Gölgenin karanlığında gözden kaçanlar!!!?
İdlip’de bazı radikal grupların saldırısı sonucu neredeyse her gün şehitlerimiz var. Neden mi? 5 Mart’ta Moskova’da “terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması” ek protokolünü imzalayan Ankara gereğini yapmaya çalışıyor.
Rusya Federasyon ile Suriye Arap Cumhuriyeti anılan grupları uçakla bombalayarak oradaki yiğit askerlerimizi koruyor. Saflar değişti, niçin?
Daha önce 18 ada ile bir kayalığımızı işgal eden palikaryalar Muğla sınırları içinde bulunan “Plati Kayalığına” yunan Bayrağı dikti. Gözden mi kaçtı?
Kasa tam takır, gümüş lira bakır olmuşken, herkes can derdindeyken 2 köprünün taşınma ihalesi maske takılı yapıldı. Ahlat Sarayı inşaatı tam gaz devam ediyor!
144 bin işyerinden geçici ya da kalıcı olarak işten çıkarılanların sayısı yaklaşık 5 milyonu buluyor.
TÜİK verilerine göre, günde ortalama 9 kişi intihar ediyor!!! Halkın moralini bozuyor. Neyse ki, hiç kimse bu sayıyla ilgilenmiyor.
5,2 milyon kişi, (çoluk çocuğu birlikte, siz buna 20 milyon deyin!) bankalara borçlu. Ne beceriksiz insanlar? İmamım yolunda gitseler, zengin olurlardı!
Af tasarısında tecavüzcülere, uyuşturucu tacirlerine, katillere virüs izni verilirken, onurlu gazetecilere virüsün merhametine bırakılıyor. Adalet ve demokraside zirve!
Virüs, hiçbir zaman bir araya gelmeyen DİSK, Türk-İş, Hak-İş’i birleştirdi.
Şu anda Türkiye’de 400 yabancı sporcu var! Futbol da değişecek, genç teknik adamlar, genç yerli sporcular ön plana çıkacak. Hem iktisatlı, hem de yerli ve milli. Para, gençlerimizi yetiştirmeye gidecek!
Her günle birlikte felakete dönüşeceğe benzeyen bu virüs salgınından siyasetçiler, aydın halkımız hangi dersi çıkarır dersiniz? İktidar, korona krizini, 15 Temmuz kalkışmasındaki gibi, fırsata dönüştürmek istiyor! Ama artık hiçbir şey eskisi olmayacak, eğer birleşirseniz!
Sevgiyle Atatürk ile kalınız!
