Prof. Dr. Özer OZANKAYA


TÜM OKULLARI İMAM-HATİPLEŞTİRMEK, ULUSAL EGEMENLİĞİ, YANİ ULUSAL TOPLUMU YIKARAK, ÜMMETLEŞTİRMEK ANLAMINA GELİR!


"Milli Eğitim"de asıl sorun, başta imam-hatipler ve Kur´an kursları olmak üzere BÜTÜN ÖĞRETİM KURUMLARININ demokratik düzenin ilgi, bilgi, değer, kural ve kurumlarının doğrulukla öğretilmesinden geçer.

Çünkü ancak bu sağlanırsa, hem eğitim - öğretimin niteliği çağdaş ölçüler düzeyine yükselebilir, hem de artık imam-hatip okulları, Kur´an kursları, hiç bir parti ya da siyasetçinin din sömürüsüne araç yapmasına olanak bırakmayacak bir NİTELİK VE NİCELİĞE kavuşabilir.

Ulusu ve ülkemizi, devlet ve kamu yönetimimizi bugünü çok ağır bunalıma düşüren "hainlik" diye nitelenecek en büyük yanlış, okulların, en başta CUMHURİYET, yani DEMOKRASİ düzeninin kurumlarını, meşruluk ölçülerini, otorite simgeleri, davranış kuralları ve eylem yollarını öğreten kurumlar olmaktan çıkarılması olmuştur.

Oysa gerçek anlamında ULUSAL EGEMENLİK düzeni, her düzeydeki okullarda, her yaş kümesinin özelliklerine uyarlanacak programlarla bu demokrasi kültürünün kazandırılmasını, içselleştirilmesini gerektirir.

Bunun için eğitim ve öğretim programları:

- Her şeyden önce ?bilim? ile ?Ulusal egemenlik düzeni?nin ne olduğunu, bilimsel yöntemin geçerlik ve güvenirlik ölçülerinin neler olduğunu öğretmeli ve bunlarla ulusal egemenlik yani demokrasi düzeninin meşruluk ölçülerinin aynı nitelikte olduğunu göstermelidir;

- Demokratik ulus, ulusal toplum, yurt, bağımsızlık kavram ve olgularını tanıtmalıdır;

- Laik devlet ve toplum düzeninin ne demek olduğunu, neden gerekli olduğunu anlatmalıdır;

- Millet Meclisi nedir, neden gereklidir, nasıl kurulur; hükümet nasıl oluşur; görev, yetki ve sorumlulukları nelerdir; nasıl denetlenir, nasıl değiştirilir ? konularını açıklamalıdır;

- Anayasanın ne olduğunu, neye yaradığını, yasaların anayasaya uygunluğunun neden zorunlu olduğunu, Anayasa Mahkemesine neden gerekli olduğunu anlatmalıdır;

- Seçim nedir, nasıl yapılmalıdır; seçmenliğin neden bir insan hakkı, aynı zamanda bir yurttaşlık ödevi olduğunu açıklamalıdır.

- Yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesinin ne demek olduğunu anlatmalıdır.

- Temel insan hak ve özgürlüklerinin neler olduğunu; ?her insanın bu haklara doğuştan, eşit ve vazgeçilmez, devredilmez olmak üzere sahip olması?nın ?ulusal egemenlik? ilkesi açısından ne anlama geldiğini nasıl korunabileceğini açıklamalıdır.

- Basının ne olduğunu, demokrasi açısından neye yaradığını, neden demokraside 4. Güç sayıldığını, nasıl düzenlenip işlemesi gerektiğini anlatmalıdır.

- Dernek kurma özgürlüğünün demokrasi düzeninde anlam ve önemini öğretmelidir.

- ?Hoşgörü nedir, neden gereklidir; ?hoşgörüsüzlüğe gösterilecek hoşgörü?nün sınırı ne olabilir?? sorularını aydınlatmalıdır.

- Devletin yurttaşa karşı ekonomik ödevleri ile, yurttaşın devlet karşısındaki hakları ve ödevlerinin neler olduğunu anlatmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti, ?Milli Eğitim?ini tam da bu işlevleri yerine getirmek üzere kurup düzenlemişti.

?Yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdir.? diyordu.

?Ulusal kültürümüz uygar ilkeler ve ÖZGÜR DÜŞÜNCELERLE beslenip güçlendirilmelidir; KORKUTMA TEMELİNE DAYALI AHLÂK NE BİR ERDEMDİR, NEDE GÜVENİLEBİLİR BİR AHLÂKTIR.? diyordu.

?Okul genç kafalara insanlığa saygıyı, ulusa ve ülkeye sevgiyi, şerefi ve BAĞIMSIZLIĞI öğretir. Ulus ve ülkeye hizmet etmek isteyenler, aynı zamanda mesleklerinde birer NAMUSLU UZMAN ve birer BİLGİN olmalıdırlar. BUNU SAĞLAYACAK, OKULDUR.? diyordu.

Bu amaçla, orta öğretim kurumlarında okutulmak ve genel olarak tüm yurttaşların okuması sağlanmak üzere, demokrasi öğretiminin ilk ders kitabını da Atatürk kendisi yazmış, ancak öğrencisi ve öğretmeniyle herkesin özgürce irdeleyerek okumasını sağlamak üzere kendi adıyla değil, Prof. Âfetinan´ın imzasıyla yayınlamıştı. Ne yazık ki 1939 yılından sonra okutulmaz olan bu kitabın başlığı da çok öğreticidir: YURTTAŞ İÇİN MEDENİ BİLGİLER!

Oysa 1940´lardan başlayarak okullarımızda bu demokrasi kültürü eğitim ve öğretimi giderek savsaklanmış, AKP iktidarı ise Türk Milli Eğitiminin bütün kurumlarını bu demokratik içerikli eğitim ve öğretimden tümden yoksun kılmanın EN AŞIRI ADIMLARINI atagelmiştir.

Çünkü BOP eşbaşkanlığının ve ümmetçi baskıcılığın gerektirdiği üzere ?ulusluk? bilincini dışlamakta, Türk ulusunu ?Osmanlıcılık? düşüyle uyutup etnik kümeler dağınıklığına düşürmek istemektedir.

Oysa Cumhuriyet eğitimimiz, Atatürk´ün bilinçlerden kimsenin sökemeyeceği şu saptaması üzerine kuruludur:

?Yeryüzündeki yüz¬milyonlarca müslüman yığınları şunun ya da bunun tut¬saklık ve aşağılayıcılık zincirleri altındadır. Aldıkları ma¬nevi eğitim ve ahlâk, onlara, bu tutsaklık zincirlerini kı¬rabilecek insanlık niteliğini vermemiştir, veremiyor. Çünkü eğitimlerinin hedefi ulusal değildir."
"Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken, onlara, özellikle varlığı ile, hakkı ile, birliği ile çatışan tüm ya¬bancı ögelerle mücadele gereği ve ulusal düşünceleri her şeyi bir yana bırakarak, her karşı düşünce önünde şid¬detle ve özveriyle savunma zorunluluğu telkin edilmeli¬dir. .. Sürekli ve korkunç bir mücadele biçiminde beliren uluslararası yaşamın felsefesi, bağımsız ve mutlu kalmak isteyen her ulus için bu nitelikleri şiddetle istetmekte¬dir."
"Efendiler, ulusal eğitimin ne olduğunu bilmekte artık hiçbir türlü karışıklık kalmamalıdır. Bir de ulusal eğitim ilke olduktan sonra onun dilini, yöntemini, araçlarını da ulusal kılmak zorunluluğu tartışma götürmez.?

Sonuç olarak, ulusal bağımsızlığımız, özgürlüğümüz, birliğimiz ve yurt bütünlüğümüzün, ekonomik, teknolojik ve kültürel gücümüzün korunabilmesi, gelişip pekişmesi, ancak tüm eğitim kurumlarımızın bu demokrasi kültürünün eğitim ve öğretimini yapmasına bağlıdır.

 PROF. DR. ÖZER OZANKAYA

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00