Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


TSK GÜVENİ HAK EDİYOR


Türk Silahlı Kuvvetleri, Ortadoğu´nun şiddetle yoğrulan jeopolitiğinde, görevi gereği, tüm gücüyle ve kahramanca yapmaya devam ettiği mücadelelerinde, Türkiye Cumhuriyetinin elini güçlendirmeye çalışırken, doğal olarak küresel ve bölgesel güçler ile iç güvenliği tehdide yönelik tüm farklı odakların tepkisine ve TSK´yı yıpratmaya yönelik faaliyetlerine de hedef oluyor.

TSK´nın tüm bu faaliyetlere, girişimlere yönelik etkin bir karşı koyma mekanizması mevcut ve bu mekanizma, en küçük birlik seviyesine kadar detaylarıyla korunma planlarına yansımış durumda. Ancak günümüz konjonktüründe, tüm Türkiye´de yaşananlarla birlikte, TSK´nın da spontane gelişmeler ve kararlardan etkilendiğini, önemli bir psikolojik harekatın etkisi altında olduğunu görmek gerekiyor.

Böyle bir konjonktürde yapılması gereken, ülkenin bekası için en önemli kurumların geleneksel, kemikleşmiş ve güvenliği ile işlerliği defaten ispatlanmış teşkilat yapılarının ve sistemlerinin korunması. Böyle bir ortamda, yüzyıllara dayalı tecrübelerle sabitlenerek işlerliği ispatlanmış yapılanmaların, moral ve motivasyondaki önemli etkilerinin, sarsılmaz güvenlikle yürütülmesi önem kazanıyor.   

TSK, halen yurt içinde ve bölgesel coğrafyada etkin olarak mücadelesine devam ederken, uzmanlaşmanın ve teknolojinin etkin kullanımının faydaları, yapılan operasyonel faaliyetlerin başarısına, olumlu katkılarla yansımaya başladı. Özellikle önemli ve riskli faaliyetlerde uzman personel kullanılarak, zorunlu askerlik hizmetine tabii vatan evlatlarının daha az riskli görevlere yönlendirilmesiyle, tecrübeli ve TSK´nın teknolojik kabiliyetleri ile bireysel fiziki kabiliyetlerini daha uygun ve yerinde kullanabilen personelin, operasyonların başarısını artırdığı açıkça görülüyor.  TSK´nın yeni stratejilerle, mevsim gözetmeksizin yaptığı mücadelede, imkân ve kabiliyetlerini gururla ve hoyratça sergilemesi karşısında, doğal olarak gelişmesi beklenen ve geliştiği gözlenen asimetrik savaşın, etkileri hissedilmeye başlandı.

Son dönemlerde karşımıza çıkan kışlalarda zehirlenme vakalarının, bu yönüyle de değerlendirilmesi kanaati oluşurken, bu konu halen adli makamlarda olduğundan detaya girmesek de aynı zamanda karşımıza farklı ve tehlikeli bir realite daha çıkıyor. TSK, ikmal ve iaşe yapılanmasıyla, yüzyıllara dayalı ve tecrübelerle doğruluğu defaten ispatlanmış bir teşkilatlanmayla, barış zamanından itibaren yaptığı idari eğitim ve faaliyetlerinde, 24 saat esasına dayalı bir seferi hazırlık durumundadır. Sefer görev emrinin alınmasıyla birlikte, birlikler, muharebeye dahil olma sıralarına uygun olarak, son hazırlıklarını tamamlar ve planına uygun olarak manevrasına başlar. Tüm bu faaliyetler, barış zamanında detaylı olarak planlanmış ve eğitimleri de yapılmış olduğundan, mükemmeliyet esasıyla işlemek zorundadır. Her seviyedeki birliğin, kendi görevleri ile imkan ve kabiliyetlerine uygun, kendi kendine yetme zorunluluğu vardır. Birliklerin, müstakil olarak görevlerini yerine getirebilmeleri için, bünyelerinde mutlaka, silah ve harekat konusunda uzman personel ile birlikte, idari faaliyetleri de yürüten ancak askeri eğitim ve yeterliliğe sahip ikmal, muhabere, iaşe, sağlık konularında da yetişmiş personele ihtiyaç duyar. Kışla mutfakları, barış zamanında birliklerin günlük yemek ihtiyaçlarını karşılarken, aynı zamanda, kadrosuna uygun görevli erbaş ve erlerle, eğitim faaliyetini de yürütür ve seferi durumda birliklerine görevlendirilen bu personel, her birliğin, harekat süresince mutfak hizmetini müstakil olarak yapabilecek seviyeye getirilir. Sağlık faaliyetlerinde de aynı şekilde birlik revirleri ve sıralı asker hastanelerinde, barış zamanında yürütülen sağlık hizmetinde kullanılan personelin, seferde birliklere dağılımıyla, müstakil olarak görev yapabilecek seviyede olunması sağlanır. Bu gözle bakıldığında, TSK´nın iaşe ve sağlık hizmetlerinin sivil kurumlara devri, esasen asimetrik savaş kapsamında dahi değerlendirilebilir. Dikkat edilmesi gereken, TSK´yı sivil ve tecrübesiz gözlerle izlerken, bazı görevlerin, yapılan gri propaganda doğrultusunda vatan hizmetine yakışmadığı algısından kurtarılarak, Dünya ülkeleri askeri konseptlerine uygun yapılanmaların korunmasını sağlamak.

Türkiye zor bir süreçten geçer ve coğrafyasında ateşten bir çemberden çıkmaya çalışırken, son zamanlarda hemen her gün medyaya yansıyan, kışlada zehirlenme gibi veya sosyal medyaya yansıyan, kabul toplanma merkezlerindeki olumsuz görüntülerin önlenmesi için derhal etkin tedbir alınarak, halk bilgilendirilmelidir. Aksi halde, her hamlede, asimetrik mücadele yürüten karşıt güçlerin eline koz verilerek, karşıt propagandalarla güçlenmesi sağlanır.

TSK, M.Ö 209´dan bu yana her dönem kendini yeni gelişmelere açarak, ülkenin gelişiminde koruyucu, önder ve örnek konumunda olmuşken, son gelişmelerin ardından da tüm sistemlerine tecrübesiz gözler ve ellerle müdahale etmeden önce, kendini toparlaması için zaman verip güvenmek daha doğru olacaktır.  TSK, yaşadığı sıkıntılara rağmen, yaptığı Fırat Kalkanı Operasyonu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu´da yürüttüğü operasyonel faaliyetler, Dünyanın en stratejik ve kaotik coğrafyalarında yaptığı yurt dışı görevler, Hava Kuvvetleriyle yapmaya devam ettiği sınır ötesi harekâtlar ve Deniz Kuvvetleriyle yürütmeye devam ettiği uluslararası uzak sulardaki görevlerinde gösterdiği başarılarla, bu güveni hak ediyor.

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,16
  • EURO

    35,17% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2243,92% 0,03
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00