Maden arama ve işletme iznini kim veriyor? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Eğer bu alan, devlet ormanı ise, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izinin de alınması gerek. Alan, turizm alanı olarak ilan edilmiş yerdeyse, bu izin yetkisi, Turizm Bakanlığı’nda. Özce, maden arama iznini üç ayrı bakanlık veriyor.
İlk iki bakanlık ve akp sözcüsü hemşerimiz, Kaz Dağları’nda siyanür kullanılmayacak dediler. Ama gel gör ki, alamos gold şirketinin başyetkilisi, onları yalanladı. Eşsöylemle anılan bakanlıklar ve hükümet sözcüsü, şirketin bir tür avukatlığını üstlendiler. Kaldı ki, şirket, siyanürü dışarıdan vergisiz getirirken, halkımız vergilerin, zamların altında inim inim inlemektedir çok sayın erk sahipleri!
195 bin ağaç kesildiği iddiasının yalan olduğunu, kesilen ağaç sayısının 13 bin 400 olduğunu açıkladılar. Uydu görüntüleri, bunları da yalanladı. Nedense, bizimkilerden bir ses seda çıkmadı!
Ne söyledilerse, tersi çıktı! Bakanlıklarımızın, görevi, halka doğru bilgi vermek değil midir? Halkta yaygın olan kanı ne mi? Hepimizin olan bizim altınları, dış mihraklara peşkeş çektiği yönünde.
149 bin 965 maden arama izni, akp döneminde, verildi. 2019’da verilen izinler ise, henüz bilinmiyor! Yalnızca, yabancı şirketlerin sahip olduğu maden alanı, 200 bin km2. Kaz Dağları Kirazlı, yalnızca bir tanesi. Kirazlı’nın dışında, daha 44 maden arama izninin, 21 ayrı maden arama firmasına verildiği ortaya çıktı. Tüm Türkiye’de 25 ayrı alanda altın arama işlemi sürmektedir.
Türkiye öyle bir duruma getirildi ki, devletin ruhsat verdiği Kaz Dağları’ndaki doğal yaşama, kadınlarımız, sanatçılarımız, hekimlerimiz, mühendislerimiz, halkımız “Su ve Vicdan Nöbeti” ile sahip çıkmaktadır. Oysa bu, devletin ana görevlerinden biri değil midir?
Kaz Dağları’nın Truva yönüne doğru çok büyük fosfat yatakları var. Oradan toryum, uranyum çıkartılırsa, Truva, tarih sahnesinden son kez yok olmayla karşı karşıya kalır. At işlevini kim üstlenmiş olacak?
Kaz Dağları’nın bulunduğu Biga yarımadası, dünyadaki en temiz havanın bulunduğu alanlardan biri olduğu biliniyor. O halde korunması gerekmez mi? Yüzyıllarca her türlü yaşamın olmayacağı Kaz Dağları niçin kurban ediliyor? Para deseniz, çok cüzi. Bilmediğimiz çok başka nedenler mi var? Kaldı ki, çıkarılan altının %95’i yasal olarak yurt dışına kaçırılır.
Acaba erk sahibi, ekonomik krizin etkilerini, maden arama izinlerinden gelen gelirle yumuşatmak mı istiyor?
Özcesi, akp iktidarı, insan sağlığını, bitki örtüsünü, su kaynaklarını, ormanda yaşayan canlıları hiç düşünmüyor! Doğup yaşadıkları yerlerinden edilen insanları için bu, “yavaşlatılmış soykırım” demektir! Çok değerli akp iktidarı, doğaya, orada yaşayan hayvanlara, insanlara sahip çıkınız!
Bir protesto pankartında, “Doğayı katledenler, vatan hainidir!” yazılıydı.
Bir maden en çok 6 yıl çalışır, şirket, madeni alıp tüyer. Maden bittiğinde, geriye siyanürün doğaya, kuşlara, kaplumbağalara, insanlara yaptığı öldürücü tahribat kalır. Maden şirketleri, bu zehirlenip tahrip edilen alanın yeniden rehabilite etmediği örnekleriyle bilinmektedir. Ne yazık ki, hükümet denetimi de işletilmez.
Görüldüğü gibi, insanlarla doğanın gereksinmesi, maden arama şirketlerinin ihtiyaçları birbirine karşıttır. Özcesi, sömürü sistemi, ne doğaya, ne de insana acır! Önemli olan sağlanacak rant!!!
O alanın, eski haline dönmesi için, yüzyıllar geçse de mümkün olmadığını sayın bakanlar pekala bilmektedir. Kaz Dağlarındaki doğal ve toplumsal yaşamı korumak, eşsöylemle daha çok zarar vermeden, bu projeden vazgeçilmelidir! 13 Ekim 2019’da süresi dolan alamos gold’un iznini uzatmayınız!!! Biga yarımadasında verilen 45 ve binleri aşan diğer maden arama izinlerini ivedilikle iptal ediniz! Geleceğimizi, yok etmeyiniz!!!
Bir kez de olsa, “yerel ve milli” hareket ediniz!!! Devletin, tüm canlıların sorumluluğunu taşıdığını unutmayınız!
Gelecek köşe yazımda, maden yasaları kısa tarihinin oynak özelliklerini, keyifle okuyabileceksiniz.
Ulusal Bayramlarımızı unutturmayan çalışan akp zihniyetinin inadına, 30 Ağustos Zafer Bayramınız kutlu olsun! Milli Bayramlara sahip çıkmak, kendimize sahip olmakla eşdeğerdir!
Sevgiyle Atatürk ile kalınız.
