Cezmi DOĞANER


SURİYE BATAĞINA SAPLANIRKEN


 

Biz insanlar, yazılı tarihin en kanlı yıllarını yaşıyoruz. Hepimiz,özellikle ülkelerini yönetebler  bu kan akışının, bu acının, bu ıstırabın, bu zulmün, bu işkencenin, bu acımasızlığın  sorumlusuzdur.

Emeklli, deneyimli dplomat Mustafa Orhan Ertuğruloğlu´ (Hollanda-Deventer eski Başkonsolosu) ·dan  iletisini paylaşıyorum.

Türkiye, Suriye´de tehlikeli bir askeri maceraya hazırlanıyor. Afrin´e planlanan operasyon son derecede büyük bir askeri harekat olmakla kalmayıp, ülkenin diğer bölgelerinde de gerginlikleri tırmandıracak nitelikte.

Erdoğan, Kürt Terör Yuvaları´nı kazımaya kararlı. Ordu, sınırda yığınak yapmış bekliyor. Hava desteği olmayacağına göre, harekat topçu ateşiyle başlar. Bunu Suriyeli Cihatçıların desteklediği kara harekatı izler her halde. Arazi son derece sakat. Ayrıca Kürtler´in gerek Afşin´deki, gerek Türkiye içindeki Kürtleri kışkırtması büyük bir ihtimal.

Hava desteği için Rusya´nın onayı gerekiyor. Rusya´nın muvafakatı olmadan Suriye hava sahasını kullanmamız imkansız. Harekata hava kuvvetleri katılırsa, iş biraz kolaylaşacak. Oysa ki Ruslar´ın, Kürtler´le ilişkileri, Türkiye´nin sert tepkisine rağmen çok iyi.Mesela Rusya, 29-30 Ocak´ta Soçi´de yapılacak Suriye barış görüşmelerine Kürt grupları davet etti. Türkiye buna itiraz ediyor. YPG, Masada olmasak da, görüşlerimiz masada olacak açıklaması yaptı. Bunun yanında Afrin´de birkaç yüz Rus askeri danışman görevli.

Türkiye´nin, Rusya ile arası nasıl? Kimle iyi ki, onla iyi olsun. Herkesle kavgalı bir Erdoğan. Hele son zamanlarda Suriye Ordusu´nun İdlib´e karşı başlattığı askeri harekat dolayısıyla zaten limoni olan ilişkiler, büsbütün berbat oldu. Rusya ve İran ile yaptığımız anlaşma çerçevesinde Çatışmazlık Bölgesi adı altında İdlib´de sayıları bir milyon civarındaki Cihatçıları ve ailelerini korumak için asker konuşlandırdık. Oysa ki bu anlaşma ölü doğmuş çocuk gibi.Esad, bölgeye doğru ilerliyor. Rusya ve İran, bu ileri harekatı zevkle izliyor. Türkiye de buna tepki olarak, ikide bir Ankara´daki Rus ve İran büyükelçilerini dışişlerine çağırıp fırçalıyor ve sonra bunu kamuoyunu yatıştırmak için yandaş basına sızdırıyor.

Afrin halkının yarısı kürt, yarısı Arap. Bu bölge, Türk sınırındaki daha büyük kürt bölgesi ile arasında koridor kurmak istiyor. Türkiye ne pahasına olursa olsun, bu koridorun oluşmasını engellemek istiyor ve Afrin´in yanında diğer bölgeye de saldırmayı hedefliyor.

Buna karşı Kürtler, Amerika´ya güveniyor. Amerika, Türk sınırında güvenliğin sağlanmasını PYD-YPG milislerinden oluşacak 30.000 kişilik silahlı kürtlere ihale etmek istiyor. Bazı siyasi gözlemciler, bunun fiilen Suriye´nin taksimi anlamına geleceğini söylüyor. Türkiye, bu gücün oluşmasına engel olmak için elinden geleni ardına koymayacağını söylüyor.

Amerika ile ilişkiler, Ankara´ya göre tamiri mümkün olmayan yara alacakmış. Milli Güvenlik Konseyi açıklamasında ? Nato üyesi müttefikimizin teröristleri ortak olarak görmesi ve güvenliğimize aldırmaksızın onları silahlandırması esef vericidir? deniyor.

Allah encamımızı hayır eylesin.

HOLLANDA BASININDA AFRİN

Türkiye´nin Afrin´e karşı başlattığı saldırı dış basında geniş yer buldu. Hollanda´nın en büyük tirajlı ana akım gazetesi muhafazakar eğilimli de telegraaf´ın, 20 Ocak tarihli sayısında, dış haberler sayfasında saldırıyla ilgili bir haber/inceleme yazısı yayınlandı. Raph Dekker imzalı yazının Türkçe çevirisini aşağıda yorumsuz olarak sizlerle paylaşıyorum.

Metindeki parantez içindeki açıklamalar bana aittir.

"Ralph Dekers. 20 Ocak 2018. De Telegraaf.

Kürt Anklavına(*) karşı Türkiye´nin saldırısı

İnceleme

?SURİYE´DE PANDORRA´NIN KUTUSUNUN ADI AFRİN

Güya Suriye´de savaşın sonuna gelinmişti. İŞİD bitirilmiş, Esat rejimi kazanmıştı. Rusya´nın liderliğinde İran ve Türkiye arasında çatışmazlık bölgesi anlaşması imzalanmıştı ve Rusya soruna diplomatik bir çözüm bulmak üzereydi. Bu hayal suya düştü. Süper güçleri karşı karşıya getiren 7 yıldır süren savaş, yeni ve tehlikeli bir safhaya girdi.

Sınırına yakın ?terör yuvalarını? temizlemeye kararlı Türkiye, Washington´un ve Şam´ın uyarılarına rağmen, dün Afrin ankalvına(*) karşı topçu atışıyla saldırı başlattı.

Amerika başlangıçta Türkiye-Suriye sınırına 30.000 kişilik ?sınır gücü? yerleştirme planını yumuşatsa da, artık Kürtleri himayesi altına almış durumda. Buna kızan Ankara, Şam ve Moskova, Amerika´yı, Suriye´yi bölmekle suçluyor.

Moskova, Suriye´nin, İtlib´e karşı saldırısını destekliyor. Türkiye ise buna şiddetle tepki gösteriyor ve bunu çatışmazlık bölgesi anlaşmasının ihlali(**) olarak görüyor. Belki de orada sıkıştığı için, buna mukabele olarak Afrin´deki Kürtler´e saldırıyor. Bu saldırının, Suriye´nin diğer bölgelerine doğru genişlemesi ihtimali vardır. Ankara´ya göre, Amerika ilişkileri zaten büyük yara almıştır. Ankara, bu saldırıda Suriye hava sahasını kullanmak için Rusya´nın onayını alacağını umuyor.

Şimdi Rusya bir ikilemle karşı karşıya: Türkiye´nin Afrin saldırısına Şam´ın ve Tahran´ın karşı olduğunu bile bile NATO üyesi iki ülkenin(Türkiye ve Amerika kasdediliyor) arasını kesin olarak bozsun mu. Şam ve Tahran, Kürtler´in değil, Suriye rejimini düşürmek isteyen asilerin (İdlib kasdediliyor) hedef alınmasından yana. Burada tırmanmayı önlemek için en büyük iş, Rusya´nın diplomatik becerisini kullanmasına kalıyor?

--------------------

(Benim notum:

(*) Anklav: İngilizcesi Enclave:Diğer bir ülkenin arazisi içine mahmuz gibi giren yabancı arazi parçası

(**)Çatışmazlık bölgesi-İdlib: Türkiye´nin isteği üzerine Moslova, İran ve Türkiye arasında varılan anlaşmayla İdlib´de bir Çatışmazlık bölgesi kuruldu.Burada aileleriyle birlikte 1 milyon Cihatçı yaşıyor. Türkiye burada sayısı bilinmeyen miktarda asker bulunduruyor. Esat, 2018´in girişiyle birlikte İdlib´e karşı saldırıya geçti.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05