Vahit ŞAHİN


ŞU ÇİFTÇİLER OLMASAYDI TARIM BAKANLIĞI NE GÜZEL İDARE EDİLİRDİ


Ne derece doğru olduğu kesinlikle bilinmemekle birlikte ünlü bir söz var; “Şu mektepler olmasaydı, ben bu maarifi ne güzel idare ederdim.”

Bu sözün kime ait olduğu belli değildir.

Kimileri Osmanlı dönemine ait olduğunu, kimileri, ise Atatürk sonrası Milli Eğitim Bakanlarına ithaf edilir.

Şimdi ise bu sözü "Zarar eden çiftçimiz yok" diyen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye uyarlasak tam yeridir. Ziraat mühendisi olmayan, özgeçmişinde ekonomist yazan Sayın Pakdemirli, 2015 yılında yaşama veda eden merhum eski bakanlardan  Ekrem Pakdemirli’nin oğludur. 10 Temmuz 2018'den beri Tarım ve Orman Bakanı olarak görev almaktadır. Yaklaşık 2 yıla varan Bakanlığı döneminde tarihe geçecek bir söz söyledi:

“Zarar eden çiftçimiz yok.”

CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Sayın Ayhan Barut da bu 4 kelimden oluşan cümleyi çok iyi yakalayarak Pakdemirli'ye oldukça sert tepki gösterdi.

Barut, Tarım Bakanı'nın tarımdan hiç anlamadığının bir kez daha görüldüğünü söyledi. Barut, "Tuzu kuru beyzade yanlış ve eksik açıklamalar yapıyor. Çiftçi zarar etmiyorsa niye feryat ediyor, kan ağlıyor? Çukurova'da tarlada kalan soğan ve patatesi görmüyor musunuz?" diye sordu.
Ayhan Barut, "Bakan bey, tarımı bilmediğinizi biliyoruz da, bu söylemlerinizle tarımı bilmediğinizi pekiştirdiniz. Eğer tarlada ürünü kalmayan çiftçi yoksa, Çukurova'da soğan tarlada kaldı mı, kalmadı mı? Neden soğan tarlada çürümeye terk edildi? Fiyatı 40 kuruşa kadar düştü mü, düşmedi mi? İşçi ve nakliye parasını bile karşılamadı soğan. Patates aynı şekilde tarlada kaldı. Bakanın iş bilmez politikaları ve koyduğu ihracat yasakları nedeniyle durum böyle oldu. Önümüzdeki dönem limonda da aynı şey yaşanacak. Buradan ikaz ediyoruz. Çukurova'da üretici 'yandım anam, bittim' diye feryat ediyor. Bakanlık koltuğuna oturup konuşmak kolay. Gelin çiftçinin halini Çukurova'da alanda, arazide görün. Zor durumda olan çiftçiye destek olalım, çiftçiyi kalkındıralım. Başka ülkelerin çiftçilerine değil kendi ülkemiz çiftçisine destek verelim. Hani siz yerli ve milliydiniz ya, gelin milli ve yerli çiftçimizi destekleyelim."

Sayın Bakan kendi açısından haklı olabilir. Ankara’dan Çukurova net görülmeyebilir.

Fakat Ayhan Beyin de dediği gibi Çukurova çiftçisi Sayın Bakan Bey gibi düşünmüyor. Her şey Ankara’dan, tepeden bakılarak olmuyor.

Eskiden başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri zaman zaman 8 köşeli başa kasket ayağına da şalvar giyer, tarlaya inerdi. Liderler tarla kenarlarında çalışan üreticilerin yanına gider, onlarla sohbet ederdi. Belki Sayın Pakdemirli de yapmıştır, tam emin değilim ama Çukurova’da eğer böyle yapsaydı, çiftçilerimiz korkmadan, gerçeği söylerdi.

Sayın Barut gibi her hafta tarımın sorunlarını gündeme getiren milletin vekilleri, muhalif olmalarından dolayı gerçekleri yansıtmıyor desek bile, gerçeği ve yalnız gerçeği size asiller, yani üreticiler söyleyecektir. Yeter ki bi zahmet tarlalara kadar ininiz Sayın Bakan.

Yoksa “Tarımdan anlamayan tarım bakanı” olarak tarihteki yerinizi alırsınız.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00