Ahmet Yaşar Aktaş


Spor ile İstanbul Sözleşmesi!


“Ne alaka?” demekte haklısınız ama en ilgisiz görünen şeyler arasında her an gizli bir bağlantı vardır.

Birbiriyle görünüşte hiç ilgisi olmayan konuları bir araya getirip sonuç çıkarma, bilimde yaratıcılık olarak tanımlanıyor. Bu yazının böyle iddiası hiç yok. Amaç, yalnızca siyaset, spor, kadın öğelerine işaret etmek.

Sporla hiç ilişkiniz olmasa da,geliniz endüstri koluna dönüşen futbola bir bakalım. En çok gol atanlara bakınız, hemen hepsi yabancı. Yalnızca üç büyüklere değil, Süper Lig (SL) takımları oyuncularının adına bakınız, Türk olanı bulabilmek, han yolunda deve izi aramak gibi. Bu takımların çoğu maça ya bir ya da hiç “yerli, milli” futbolcuyla çıktı. Türk futbolunun, politikasının büyük başarısı!!!Atletlerimiz bile ya Afrika ya da Azerbaycan kökenli!

 

Başkanı yandaş yüklenici olan futbol federasyonu, nasıl olduysa alkışlanacak bir karar aldı: 2020-2021 sezonunda sahada 8 yabancı olacak. Sayı giderek altıya indirilecek! Yukarıdan bir buyruk mu?

SL takımları sevinecek diye bekledim. Neden mi? Yabancı oyuncu transferindeki milyara varan döviz ödemeleri azalacak, borçlarından kurtulacaklar. Nerede?

Yalnızca kulüp başkanları mı, karara, ateş püskürdü? Rıza Çalımbay, Hikmet Karaman dışında yerli + milli tüm teknik direktörler de! Yabancı sevdası almış başını gidiyor! 5 milyon suriyeli sığınmacıya (!) hiç girmemeyim.

Türk takımlarını çalıştıran yabancı teknik direktörlere de hiç değinmeyeyim! Bir ara, milli takımı bile yabancı teknik direktör yönetti!!!

 

Yeryüzü küçüldü! Yerlisi yabancısı birbirine girdi. Ne zaman başladı dersiniz? Amerikan çocuklarının darbesiyle tohum atıldı. Rastlantıya bakın 1980’ler, eşsürede Yeni Dünya Düzeni (YDD) ya da neoliberalizmin başladığı tarih.

 

Ülkede hiç yabancı sporcu ya da teknik direktör olmasın sonucunu çıkarmak yanıltıcı olur! İkincisi, temel sorun sayıda değil, sistemde diye düşünebilirsiniz. Sistem de, YDD’nin kötü bir ürünü!!!

İzleyici ile naklen yayın bedelleri olmayınca, SL takımları pandemi döneminde günlük giderlerini bile karşılayamaz duruma düştü.

Kulüpler indirim istiyor, özellikle yabancı sporcular yanaşmıyor. Dahası, yurdumuzun ekonomisi gibi borçlarını ödeyemeyecek durumundalar. İflas haberleri kapıda!

Çözüm mü? Yetenekleri ortaya çıkaracak altyapı sorununun çözümü ve siyasetin spordan el çekmesinde. Bir örnek: Kökü ittihatçılara dayanan Altınordu takımı altyapısından yurtdışında oynayan sporcu yetiştirdi. Candan kutlarım!Umarım, örnek alınır!

Hem döviz ödemeleri azalacak, hem de sınırlı kaynaklar yerli, milli sporcularımıza aktarılacaktır!!!

SL takım yöneticilerine bakın, içlerinde kaç tanesi profesyonel spor oynamış?Kim yitirmiş ki siz bulasınız! Politika ve endüstri el ele!

 

İstanbul Sözleşmesi (İS)

Kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik olan uluslararası İS’ni hükümet 2011’de çekincesiz imzaladı; 2014’de yürürlüğe girdi.

Bir akp kadın vekili, akp gelene kadar Türkiye’de kadının adı yoktu, görüşünü ileri sürdü. Dahası mı?

Bilinen çevreler, son zamanlarda “aile bütünlüğü bozuluyor” iddiasıyla İS’ni hedef aldı. Bu, özünde izlenen Türkiye’yi islam cumhuriyetine dönüştürme stratejinin yalnızca bir öğesi!

Akp merkez yürütme ve il başkanları toplantılarında konunun gündeme geldiği, akp genel başkanı ve cumhurbaşkanı İS için “Çalışıp hızlıca gözden geçirin. Halk istiyorsa kaldırın” dediği basına yansıdı.

Akp genel başkan vekili “imzalanması yanlıştı” dedi.Son 6 yılda ne değişti?

Vahşi yöntemlerle her gün bir bir katledilen kadınlara seyirci kalmayıp kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan İS uygulansın diyorsanız, www.change.org/p/k’a göz atabilirsiniz!

 

Kadın Eli

Kayserispor’un başkanı, SL’in ilk kadın başkanı! Kulüpler Birliği Vakfı’nı harekete geçirerek kadınlara yönelen şiddete “Dur De” projesiyle kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla kapsamlı medya kampanyası projesi hazırlığı başlattı.

Yukarıda değinilen koşullar karşısında aile, çalışma ve sosyal hizmetler bakanlığının kadın bakanı İS’ni destekleyebilir mi dersiniz?

Sağlıcakla sevgiyle Atatürk ile kalınız!

 

Durmuş Sığırcı
23.07.2020 23:52:46
Kadınlardan yanayım diyen insanlar gereğini yerine getirmelidir. Lafla peynir gemisi yürümez. Kadınlarımız öldürülen kız ve kadınlarımızı protesto etmek için toplanıp yürüyüş veya açıklama istddiklerinde, neden karşılarına polis barikatı kuruyorlar. Ellerinde silah, bomba, ok, kılıç veya patlayıcı maddeler mi var ki? Konuşacak, dağılacak, seslerini duyuracaklardı...

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22