Mağduriyetleri hemen savaştan sonra İtilaf devletleri tarafından açılan Paris Konferansıyla başlamıştı. Meğerse bu İtilaf devletlerinin hepsinin birbiriyle gizli antlaşmaları varmış. Konferans, Almanya´nın bir daha savaşacak gücü bulamayacağı koşullarda bir barış antlaşmasına zorlanması, Osmanlının da savaş öncesi yapılan gizli antlaşmalar uyarınca bölüşülüp yok edilmesi kararıyla sona ermişti.
Alman ordusunda, iki kez madalya alarak onbaşı rütbesine kadar yükselmiş bir Avusturya vatandaşı olarak 28.Haziran.1919 tarihinde Almanya´ya imzalatılan Versay Antlaşmasıyla yıkılmıştı. Yaşamının ikinci önemli mağduriyetiydi? İlk önemli mağduriyetini 1907 yılında Viyana Güzel Sanatlar Akademisine alınmayınca yaşamıştı.
Savaş, Almanya´yı kelimenin tam anlamıyla yıkmıştı. Milyonlarca Alman Antlaşma gereğince uygulanan çeşitli ambargolar sonucu açlık ve sefalet içindeydi.
Yüce Alman ırkının da kendisinin de mağduriyetlerinin sona erdirilmesi için çalışmalara başladı. O sırada Almanya´da iktidarda bulunan siyasi partileri ve devleti yönetenleri sert biçimde eleştirmeye başladı. Konuşma alanları önceleri birahanelerdi. Bu mekânlarda kendisine çok seçkin bir yandaş örgüt oluşturdu. Genellikle suçlu veya suç işlemeye eğilimi olan insanlardan oluşan bir örgüttü bu.
Sıradan insanlar ileri sürülen mağduriyet gerekçelerine sonuna kadar hak veriyorlardı. Kendini ve örgütünü en kısa zamanda bir siyasi partiye ekledi. Bu parti hızla yükselmeye başladı yapılan birkaç seçimde çeşitli baskı ve hilelerle parlamentoda çoğunluk partisi haline geliverdiler. İktidara geldikten sonra ilk iş olarak, 30 Haziran 1934 gecesi ki o gece ?uzun kılıçlar gecesi? olarak anılacak geceydi kendisinin yolunu açan örgütü yok etti öldürülen SA görevlilerinin sayısını kimse bilmiyor.
Arkasında güçlü Almanya rüyasına inandırdığı sanayiciler, bankacılar ve 1.Dünya savaşından yenik çıkmanın ezikliğini yaşayan görkemli üniformaları içinde mareşalleriyle ordu vardı.
Tüm mağduriyet nedenlerini saptanmıştı: Başta Yahudiler, sonra sosyalistler, Marksist komünistler ve Çingeneler? Yok edilmeliydiler!
Parlamentodan aldığı yetkilerle ki bu yetkilerden en önemlisi ?Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisiydi? istediği her şey yasalara uygun olarak yapılıyor veya yasalara uyduruluyordu?
Öteden beri kendisini mağdur edenlerden hıncını almıştı. Ünlü şanlı, çalımlarından yanına yaklaşılamayan Prusyalı mareşaller kendisine selam duruyorlardı?
SA´ları yok ettikten sonra kurduğu SS leriyle Almanya´da dehşetengiz bir ihbar ağı kurmuştu. SS herkesi ?vatan haini? olarak ilan edebiliyordu. Bunların içinde çok ünü diplomatlar yazarlar sanatçılar ve bilim adamları da vardı.
Adamı çok yakından tanıyorsunuz adını zikretmeye gerek yok.
Bu günlerde aklıma takılıp duruyor: Acaba o günlerde Almanlar ?Yahu bu adamın diploması var mıydı yok muydu?? diyerek tartışmışlar mıydı?
Sahi; Hitlerin diploması var mıydı yahu?
