Bazı psikiyatristler psikoterapi yani terapi adı altında, terapi ve çözüm kelimelerini istismarlarını gizlemek yani saklamak için kullanırlar. Örneğin bazı psikiyatristler sözde hastalarının kendilerine duydukları aşk ve farklı sevgi gibi hisleri deşifre etmelerini bekler. Hatta sadece bununla kalmaz bazıları sözde hastalarının kendilerine karşı olan dürtülerini bile yani cinselliğini ve cinsel arzularını da deşifre etmesini de bekler. Kısacası; sözde hastalar, bu tip psikiyatristlerin olumsuz çıkarlarına (kötüniyetli çıkar) hizmet etmek için araç olarak kullanılırlar yani istismar edilirler.
Bu tip psikiyatristler, bu, yani deşifre etme yoluyla -ki buna teknik dilde aktarım denebilir- çözümün gerçekleşeceğine sözde hastaları, onlara tek çare manipülasyonu da uygulayarak yani onlara başka seçenek bırakmadan aşılamaktadırlar. Bu, etikdışı zamanla insanlıkdışı hâle dönüşecek sadece sözde hastalara değil bunu uygulamayı ısrarla tercih eden psikiyatristlerin kendilerine karşı da zarar hâline gelebilme olasılığı da azımsanmayacak ölçüde yüksek de olabilen -ki bu yol maalesef yol değil çıkmaz sokaktır- kaotik ve travmatik bir sürece işaret etmektedir. Gerçi bu tip psikiyatristler sözde hastalar ne kadar çıkmaza girerse o kadar kendilerine bağımlı hale geleceklerdir bilgisine sahiptirler.
Bu yolda sözde hastalarından ve onların kendilerine yönelik hassasiyetlerinden nemalanan ve bu yolu ısrarla tercih eden psikiyatristler vardır. Bu tip gerçekte istismar olan sürece manipüle edilen sözde hastalarda psikolojik yani duygusal ve akli yani zihinsel sorunlar da başgösterecektir.
Sözde hastalar ilk planda rahatladıklarını sanacaklar oysa gitgide psikiyatristlerine maddi ve manevi katkı sağlamaya başlayacaklardır. Yalan olan psikoterapi yani terapidir. Gerçekte olan ise tek taraflı maddi ve manevi sömürüdür. Bu tip psikiyatristlerin kendilerini tek taraflı olarak tatmin etme yolunda en büyük sahtekârlığı terapi kelimesini de çözüm kelimesiyle birlikte kullanmasıdır. İşte sessiz taciz başlıca örneklerinden biri de budur.
O kadar soğukkanlı bir şekilde bunu ifade ederler ki sadece sözde hastalar ve çevreleri değil belki kendileri bile buna bir süre sonra inanırlar.
BİLİNMELİDİR Kİ BAŞARILI BİR YALANCILIK VE DÜZENBAZLIK İLE SAHTEKÂRLIK VE DE DOLANDIRICILIK İLK ÖNCE KİŞİLERİN KENDİLERİNE YALAN SÖYLEYİP KENDİLERİNİ KANDIRABILMESİYLE BAŞLAR!
