Ahmet Yaşar Aktaş


Se400’lerin Hizmeti Kime?

Geçen hafta kaldığımız yerden sürdürelim. Başlıktaki bu soruyu yanıtlamadan önce, lütfen bana birkaç soru sormama izin veriniz.


-Türkiye, nato üyeliği süresince ödediği bedellere karşın batı emperyalizmine ve rusya’ya bağımlı olma yolunda değil mi?

-Silahlanma, dışa bağımlı teknoloji için tüketmek, Türkiye’nin mali kaynaklarını, geleceğini ipotek altına alma değil midir? Bilime, teknolojiye, sağlığa aktarılması gereken kaynaklar, silahlanmaya mı kurban edilmektedir?

- Şimdiye değin oluşan Suriye kaynaklı sorunları azaltmak için, iktidar, Se400’lerin ortaya çıkardığı olumlu atmosferle, acaba Kuzey Suriye’de yeni girişimler için mi kullanılacaktır? Yeni Osmanlıcı, mezhepsel düşler, hala yön mü veriyor?

-Se400’lerin alımı, egemenlik göstergesi olabilir mi? Acaba iktidarın kendi çıkar ve endişelerinden kaynaklanan tercihlerini, “ulusal çıkar” bahanesiyle meşrulaştırmaya yönelik değil midir?

Sorun, Fe35 ile Se400 ikilemi değildir. 17 yıldır süregelen Türkiye’nin bağımsızlığına, gelişimine, kalkınmasına katkısı olmayan dış politika sonuçlarının Türkiye’yi getirdiği uluslararası durumu değil midir?

 

Kuşkular ve belirsizlikler

Yetkililerin yaptığı açıklamalar neyi gösteriyor? Se400’ler, kendi kutusunda paketlenmiş biçimde bekletilecek. Bu, yaptırımların şiddetini azaltmak için verilen koca bir peşin ödün!

Bu saptama, Se400’lerin nereye kurulacağını da yanıtlıyor. Se400’ler, Mürted Üssü’nde kalacak. Ne zamana dek? 2020’ye kadar. Kısaca, bir yıl sonra deniyor ama o tarihte, hayata geçirileceği konusu da kesin değil.

Bu yorum doğrusuysa, ortaya başka bir soru ya da belirsizlik ete kemiğe bürünüyor. Se400’ler hangi tehlikeye, tehdide, daha doğru söylemle, kime karşı satın alındı???

 

Nasıl bir dönüşüm?

İktidar, bir eksen sapması mı öngörüyor, belirsiz. Abd-nato ile rusya-çin’in küresel egemenlik çatışmasının arasında kalmak, Türkiye’ye ne kazandırır? Tersine büyük olasılıkla bir dizi olumsuz sonuç…  

Bir yandan, Se400 al, diğer yanda ulusal tank palet fabrikasını, 50 milyon dolar için, dolaylı yollarla, katarlılara 25 yıllığına vermekle savunma sanayimiz ne denli güçlenebilir? Tek adam rejimini de güçlendirmez!

 

Yaptırım Belirsizliği

            Yaptırımların kapsam ve yeğinliğini belirleyecek olan bir dizi ulusal ve uluslararası etken bulunmaktadır. İşte size birkaçı:

-Japonya’daki G20 doruğundaki görüşmeyle başlayan yaptırım belirsizlikleri gidermedi. Özcesi, bugüne değin, abd yaptırım kartını, hangi kapsamda, ne kertede devreye sokacağı henüz dillendirilmedi. İki tarafı da fazla üzmeyecek diplomatik ortak bir yol arama süreci hala sürüyor. Özcesi, belirsizlik bitmedi!

Bunun anlamı şu mudur? Abd, Türkiye’ye karşı kapsamlı bir yaptırıma taraf değil. Öyleyse neden?

-Türkiye ile abd arasındaki asıl mesele, Soğuk Savaş sonrasında iki tarafın üzerinde birleşebilecek ortak çıkarlar azalmış görünse de, Ortadoğu ya da petrol-doğal gaz gereksinmesinden dolayı, abd’nin elini, bağımsız Türkiye’ye mahkum ediyor.

-Kongre’de Türkiye aleyhine geçen yasalarda yapılan oylama sonuçları, abd’nin tehdit ve şantaj içeren politikalarının geri tepeceğini düşünenlerin sayısının hiç de azımsanmayacak kertede olduğu basına yansıdı.

-Sert, kapsamlı abd yaptırımları, İstanbul BB seçimini yitiren, ekonomiyi uçuramayan, üstüne üstlük A. Babacan’ın yeni bir parti kurma girişimiyle iktidarı iyice zayıflayan Erdoğan’ı güçlendirecek. Tek adamı, mağdur duruma düşüren abd emperyalizmine karşı, geniş halk yığınların desteğini -elbette chp’nin de- alıp açılan iktidar gediklerini doldurabilecektir.

Bu da, abd’nin tek adamı zayıflatıp iktidardan uzaklaştırmasıyla ilgili hedefiyle çelişmektedir.

Yukarıdaki çözümleme ya da değinilen belirsizlikler, bir şeyi belirli hale getiriyor. O da, abd yaptırımdan vazgeçmeyeceği ama çok sert ve kapsamlı bir yaptırım olmayacağıdır.

Özünde, sert, kapsamlı yaptırım, görünüşte abd’nin silahı. Abd, sert bir yaptırımla, Türkiye’yi, kendi denetiminden uzaklaştıracağının bilincinde. Bu da, diğer ülkeler için çok kötü bir emsal olacaktır. Abd, o ülkeleri, görünüşte rakibi olan rusya’ya, çin’e, kısaca Avrasya’nın kucağına itecektir. Bu olgu da, zaten siyasal-ekonomik bir kriz içinde olan abd’yi rahatlatmaz. Tam tersine krizi daha da derinleştirebilir.  

Sevgiyle Atatürk ile kalınız.

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00