Şehitleri tane olarak eşya, elma armut gibi nitelemek ne denli ahlaklı, ne denli devlet büyüklerine yaraşır?
İdlip şehit haberlerini kim açıkladı? İmam Hatip çıkışlı Hatay Valisi. Ankara, neden suskundu? Milletin, en yetkili ağızlardan bilgilendirilmesi gerekmez miydi?
Niçin 2 gün sonra iktidar başı bir açıklama yaptı?
İktidarı anladık diyelim, peki, muhalefet nedenanında konuşmadı?İdlip faciası konusunda aralarında bir fark var mı?
Açıklamayla birlikte sınır kapılarınınsığınmacılara açıldığınıöğrendik. Niçin bugünlerde? Yunanistan’ın gidenleri almayacağını, Türkiye’ye geri gönderirse, almak zorunda olduğumuzu iktidar bilmiyor olabilir mi?
Gerçek amaç, akp iktidarının her sıkıştığı durumda yaptığı gibi gündem değiştirmek: Şehit acısını, olası halk tepkisininüstünü örtmek.
Bir de, milletin doğru haber almasını önlemek için internetin defişi çekildi.
İdlip faciasındayitirdiğimiz,rahmetle andığımız sayısı her günle artan yiğit38 şehidimiz ciğerlerimizi dağlıyor. Politikacılar eğer bir üzülüyorsa, biz, bin kez daha fazla acı çekiyoruz.Şehitlerimizin sorumlusu kim?
Birleşmiş milletlerce tanınan meşru bir hükümetin daveti üzerine uluslararası hukuka uygun Suriye’de bulunan Rusya’nın açıklamasına göre, Türk Taburu gözlem noktalarının dışında bulunduğundan vuruldu. Türkiye, askerlerinin orada bulunduğunu bize bildirmedi, dedi.
Bu açıklama, diplomatik bahane. Dezenformasyon. Neden mi? Bir ya da iki taburun gözlem noktaları dışında olduğupekala biliniyordu. Bırakın bir taburun hareketini, alınan solukları bile saptayacak teknolojileri var.
Türkiye’nin görevi, Soçi Mutabakatı’nın 5. ve 6. maddesindeki koşul olan cihatçı terör grupları ağır silahlardan arındırmak. Bu yerine getirildi mi? Sonuç ortada…
Türk Silahlı Kuvvetleri niçin İdlip’de,sorusunun yanıtı: “Esed’in daveti değil, Suriye halkının daveti üzerine oradayız.” Resmi bir belge,hukuksal bir dayanakvar mı?
İdlip’teki Suriye halkı kim? Abd, ab tarafından “terörist” olarak nitelenenler. Ne kadarı Suriye yurttaşı, belirsiz. Türk Cumhuriyetleri yurttaşları, Çeçen, fransız, alman vatandaşları ve dünyanın her yanından gelmiş azılı katiller olduğu söyleniyor.
Hadi diyelim bunlar Suriye yurttaşı. Oradaki mazlum halka yardım etmek uluslararası toplumun, kuruluşların görevi. Bizim işimiz değil…Başımızdaki dert az mı?
Gelelim Sarıkamış ileİdlip faciasının anabenzerliğine. Allahüekber Dağı’nda 70 bin askerimiz bir kurşun atamadan donarak şehit oldu. Neden?
Alman general Bronzard tarafından esasları saptanansavaş planı Enver Paşa’ca uygulanacaktı. Böylece rus ordusu oyalanacak, almanlar da Hazar petrol bölgesini ele geçirecekti. Özcesi, bizden çok almanlarınya da yabancı güçlerin çıkarı vardı.
İdlip’teki sayı konusunun hala bulanık olduğu 33 şehidimiz de hava saldırısıyla bir kurşun atamadan şehit düştü.
İdlip’i savunmak bir vatan savunması mıdır?Toprağımız, sınırlarımız Suriye ile rus ordusunca tehdit mi ediliyor? Hayır!
Uzman gözlemcilere göre, iktidar, ihvancı terör grupları desteklemek için orada. Niçin bu Müslüman Kardeşçi cihat gruplar korunuyor? Kimin işine geliyor? Sarıkamış’taki gibi Türkiye’nin değil, abd, israil, ab gibi yabancı güçlerin. Vatanını savunanEsad iktidarını devirmek!
Özcesi,Sarıkamış ile İdlip bir vekalet savaşı gibi kokmuyor mu?Oysa abd yetkilileriSuriye’de savaşı yitirdiklerini 2 yıl önce açıkladı.
Akp iktidarını abd, nato, ab’nin desteklemediği ve yapayalnız kaldığı bu koşullarda çözüm nedir? En kısa yoldan rusya ile Astana, Soçi Mutabakatı temelinde anlaşmak, eğer daha fazla şehit vermek ve çöken ekonomimizi enkaza döndürmek istenmiyorsa… Ardından da meşru Suriye iktidarıyla varolan diyaloğu güçlendirmek. Kaldı ki, Suriye iktidarı buna hazır olduğunu dünya kamuoyuna iki kez bildirdi. Çözüm, bu denli yalın. Bakalım, dünyada bittiği söylenen siyasal İslam söylemlerinden dönecek mi?
Bu, uluslararası arenada saygınlığımızı azaltmaz,tersine yükseltir! Özünde barış anlaşması, resmen ilan edilmeyen savaşın masada sürdürülmesidir!
Anımsayalım, Kurtuluş Savaşımızı askeri destekleyen ve Türkiye İş Bankası kuruluş sermayesinin bir dilimini karşılayan, demir çelik ve diğer fabrikalarımızı kuran Sovyetler Birliği’dir. Özcesi, Türkiye dostudur! Stratejik ortak denen abd/ab ise, dosttan başkaher şeydir!
Sevgiyle Atatürk ile kalınız!
