Cumali KARATAŞ


sanat gündemi


LİSE DERGİLERİ (1)

Okul çağlarında gençlerin bir ürününün dergi ya da gazetelerde yayımlanması onlar için, beraberinde yoğun bir heyecan getiren büyük bir olay olduğu kadar bazen de sanat okyanusuna açıldıkları o limanın ilk rıhtımlarından biri olabiliyor. Bu da, doğal olarak, bizler de dahil olmak üzere, ?sanat ölüyor?? sanısına kapılanları mahcup edebiliyor; iyi ki de edebiliyor? Sonuçta okullarda hâlâ dergiler çıkarılıyor, sanat yolculuklarına hâlâ çıkılıyor.  Aslında gençler için fazla karamsar olmak doğru değil galiba.

           /resimler/2018-7/26/1518139820312.jpg Bu ilk rıhtım olayı aynı zamanda özgüven de sağlayan çok güzel bir nostaljik anı olduğu kadar, söz konusu kişinin sanat seyrinin ciddiyeti oranındaki bir değere endeksli olduğu da,  somut örnekler verecek kadar bir doğru ve gerçektir?.

Bu konuda, kendimden bir örnek vermeden geçemeyeceğim?

Anımsıyorum da; o Hababam Sınıflarının yer yer tekin olmayan haylazlığında, doğaldır ki, olası bir vukuatı önleyebilmek için apansız ve eli sopalı girilen sınıf aramalarının hüküm sürdüğü ortaokul öğrenciliğimizde bizim de böyle bir okul dergisinde nostaljik anımız olmuştu?

Son deminde ne yazık ki yetişemediğim sevgili ortaokul öğretmenim Nabi Alıcıgüzel´in her seferinde sırtımı sıvazlayarak:?Sana bir kitap çıkaracağız?? diyerek keyiflendiği o günlerde, benim de mutlu olmadığım söylenemezdi? Orta bir de ki o yaz bir destan çıkarmış olmamız da duyulmaya başladığın da bir de işin içine şiir girmişti. Aslında birkaç yıl önceydi de bu şiir konusu. Dördüncü sınıfa kadar uzanıyordu. Kaybettiğim o beyaz deftere Seyhan nehri kenarlarında yazdığım eşkıya dörtlükleri vardı. Hamido, Koçero, Hakimo ve Tilki Selim gibi eşkıyalardı bunlar. Belki de, Yaşar Kemal´ın dayısı Mahiro da vardı bu eşkıyalar içerisinde. Halk sempati duyardı ki biz de çocukça dörtlükler yazmıştık onlar için.

Evet, Hababam Sınıfı diyorduk ya aslında ondan pek çok öteydi. Tehlikeli sonuçlar doğuran tatsız olaylar yaşanıyordu?. Resim yazılısında, engeline rağmen pencereden bahçeye atlayıp, yazılısını orda yaptıktan sonra aynı yoldan sınıfa geri dönenler; sustalı bıçaklarla okula gelenler; öğretmene kafa atıp, pencereden bahçeye atlayıp giderken, sevgilisini de götürenler, daha neler neler? İşte böyle günlerin birinde idareye çağrılmak tekin değildi. Bu yüzden bende de soru işaretlerine yol açmıştı. Olumsuz bir davranışımı da bulamıyordum, öğretmeni yere seren Ahmet´in arkadaşı olmam dışında. Müdür Yardımcısı Adem Bey:?Bunları sen mi yazdın?.? deyince mesele anlaşılmıştı. Gösterdiği şiirlere bakınca, ?Evet ben yazdım? demiştim. Bunlar, ?Benim Bahçem? ve ?Bayrağım? adlı şiirlerimdi. Her ikisi de daha sonra okul dergisi ?Beşocak?ta yayınlanmıştı. Ne yazık ki, olayın ciddiyetini anlamam için çok zaman geçecekti. O zaman da, ne o şiirlerin yayınlandığı dergilerden, ne de o yıl yayımlanan destandan bir eser kalacaktı. İşte bizim de böyle bir okul dergisi maceramız var sonuçta.

/resimler/2018-7/26/1519117165406.jpgBu nedenle, kendi sanatsal yaşamımızdan biliriz ki sanatın, özellikle şiir ve edebiyatın ilk çıkış noktası olan dergiler gençler için son derece önemlidir. Gençler, öğrenciliklerinin bu yıllarında değerini pek bilmezler belki ama ileride sanat yollarındaki ciddiyetlerini anlamaya başladıklarında geriye dönüş gereksinimi duyabilirler. 

İşte bu nedenle ki, gençlerin, öğrencilerin dergi çıkarmaları son derece güzel, yararlı, sanatsal seyirlerine özgüven kazandırabilen anlamlı bir hoş girişimdir. Bu tip hareketlerin bilinçli bir biçimde desteklenip, yüreklendirilmesi gerekir. Gerekir ki, çok uzun olan sanat yoluna koyulabilsin. O uzun sanat yoluna doğru bir yönde koyulabilsinler. Olay bu işte.

Ayrıca, bireysel olarak bir dışavurum yoluyla oluşturduğu terapi kadar, okulda öğrenciler arasındaki sosyo/kültürel iletişimi, paylaşım ve dayanışmayı bir anlamda da güçlendiren girişimlerden biridir de sanat ve dergicilik? Özellikle ortaokul ve lise yıllarında yeteneksel kaynaklı önleyemedikleri bir yaratıcı dürtüyle edebiyatın uzun yoluna koyulma gibi sevinçli bir telaşın peşine düşen gençler için dergicilik yapmak, kendi okul dergilerinde şiirlerini, öykülerini, yazılarını, çizimlerini yayımlatabilmek, onların yaşam boyu unutamayacakları bir olay olduğu kadar, sosyalleştirip, yaşamlarına da özgüven duygusu katmaktadır. 

Özellikle, bizde erken yaşta sanatsal yönlendirme yapabilecek bir eğitim sistemi  yokluğunun bulunması gibi bir olumsuzluğu adeta dengeleyen bu kaynaktan pratik girişimi bu yüzden ki oldukça önemlidir. Bazı okulların birden de çok dergi çıkarmaya yönelmeleri, bu heyecana gençleri ortak etmeleri son derece güzel bir girişimdir. Bu yüzden ki, biz de bu gün gençlerin bu güzel uğraşının peşinden giderken, gençleri yüreklendirip, bu izlenmesi zevkli ve insana katkı sağlayan dergileri paylaşmanın da gerektiğine inanıyoruz.

*?AFLNÂME?:

Adana Fen Lisesi Yayın Dergisi olan ?Aflnâme? 13. sayıyı bulmuş. Okul adına Gaffar Dağdaş´ın (ok. md.) adının geçtiği dergide Mahmut Dündar (edb. öğr.) Genel Yayın Yönetmenliğini; Halil Çinkur, Abdurrrahman Köse ve Mahmut Çakar gibi edebiyat öğretmenleri de yayın danışmanları olarak yer alırken; Emre Arslanhan, Yalçın Karpuzcu, Furkan Emre, Sena Sofuoğlu, Leyla Nur Karaytuğ, Kadir İnip, Rüveyda Serdaroğlu ve Beyzanur İspir gibi öğrenciler de, güzel bir şekilde yazı ve inceleme kurulunu oluşturmuşlar. Kapakta tarihi Adana Taş köprü ile Adana Fen Lisesi´nin tarihi Taş Bina´sının verildiği derginin sayfa tasarımı Rahime Dilmen, kapak tasarımı ise İlker Gül tarafından gerçekleştirilmiş. Abdurrahman Köse ve Şükrü Gedik öğretmenler de dergiye fotoğraflarıyla renk katmışlar. Derginin Yazı ve İnceleme Kurulu´nda ise sekiz öğrencinin birden yer alması gençler ve edebiyat açısından hayli olumlu ve anlamlı bulunurken, ?Keyifli Okumalar? başlığıyla Beyzanur İspir adlı öğrencinin de sevimli yazısıyla editör bağlamında giriş yapması diğer bir kazanım.

             Okul Müdürü Gaffar Dağdaş, J.Mallach´ın ?Dünyadaki en büyük güç, ateşlenmiş insan gücüdür? sözüne dayanarak gönderme yaptığı ?Ağzınla Kuş Tutsan? adlı kısa bir üst bölümle başlamış ?Eğitimde Motivasyon? (Güdülenme) başlıklı yazısına. ?Motivasyon, okuldaki öğrenci davranışlarının yönünü, şiddetini, kararlılığını ve eğitim ortamlarında istenilen amaca ulaşmada hızı belirleyen en önemli güç kaynaklarından biridir.? Vurgusunu yapan Gaffar Dağdaş; ?Araştırmalar, güdülenme ve başarı arasında kuvvetli bir pozitif ilişki olduğunu göstermektedir.? demekle birlikte, ??Okul eğitimindeki yaşanan çeşitli sorunları ortadan kaldırmak ve sürekli olarak okul eğitimini geliştirmek için etkili, yaratıcı, vizyoner, isteklendirici, bilgili, ilkeli liderlerin rehberlik ettiği yöneticilerin varlığı hayati derecede önemli olduğu unutulmamalı, bu yönde çalışma yapılmalıdır.? (s.5) demektedir.     

            /resimler/2018-7/26/1519570291042.jpgTarih Öğretmeni Yusuf Koyuncuoğlu, Atatürk´ün, ?Biz her şeyi gençliğe bırakacağız? Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.? sözü ile Konfüçyüs´ün ?Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik, yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir? sözleriyle giriş yaptığı ?Umudumuz Gençlik (s.6-7) adlı yazısında, ?Bugün genelde milletimizin, özelde ise gençliğimizin içine düştüğü olumsuz durum ?hazırcılık kültürü´dür?? yakınmasıyla eleştirel yaklaşırken, ??Kültürel alanda yaptığımız en önemli uğraş; onların senaryolarını yazıp sipariş ettiği filmleri izlemek ve onların işaret ettiği kitapları okumaktan ibaret. Bu durumun bize kazandıracağı bir şey olmadığı gün gibi ortadadır. Unutulmamalıdır ki; başkalarının yazdığı senaryolarda büyüyen bir nesil bu senaryoda bir oyuncu olmak zorundadır?? demektedir. Sözünü sürdüren Koyuncuoğlu konuyu şiir ve sanata da getirerek; ??Üzülerek belirteyim ki bugün bir araştırma yapılsa acaba okullardan mezun olan öğrencilerimizin ya da diğer yetişkin insanımızın yüzde kaçı ya da kaçımız değişik şairlerimizden on tane şiir okuyabilir. Yine kaçı, geçmişteki Türk devlet adamlarının güzel faaliyetleriyle ilgili on tane hikâye anlatabilir. Ya da dünyaca ünlü yerli yabancı kaç gerçek bilim adamının çileli hayatını okumuştur. Kaç tane doğu klasiği okumuştur, kaç tane Batı klasiği?.? (s.6)  

            Tarih Öğretmeni Yusuf Koyuncuoğlu böyle derken, öğrenci Kadir İnip´in hazırladığı ?Adana Fen Lisesi Taş Binası (Eytamhane) Tarihi?nde (s.23/25), okulun kuruluşunu gerçekleştiren Hamdi Aksoy´la bir röportaj yer alır. Okulun tarihinden de Çukurova merkezli Klikya Ermeni Krallığını kurmak için Adana´daki Ermenilerin 14 Nisan 1909 tarihli isyanı çıkar? Bu isyanda amaçlarına ulaşamazlar tabii ki. Olaylar sürerken Adana´ya Cemal Paşa atanır. Bittikten sonra kentte imar çalışmalarına başlar.  Yetim olan Ermeni çocukları için de şimdiki Adana Fen Lisesi binası olan Eytemhane inşa edilir. Daha sonra da bu Ermeni Eytemhanesi´ne atanan Vahakyan adlı müdürün, devletin kesesinden beslenen bu çocukları birer Ermeni komitacılar gibi yetiştirerek ileriye yönelik bir tehlikeli potansiyel yarattığı da ayrı bir konu olduğunu belirtip Eytemhane´ye dönersek, binanın daha sonraları Kızlar Okulu, Enver Paşa Mektebi, Eytemhane İlkokulu, Erkek Öğretmen Okulu, Kız Öğretmen Okulu, Eğitim Enstitüsü (1975-1980) ve son olarak Fen Lisesi olarak kullanıldığını görüyoruz. Hatta yapılan röportajda, bu tarihi yapıyı Fen Lisesi binası olarak hazırlayan Hamdi Aksoy´a okulun mimari yapısı ile ilgili konuya girilerek, binayı yurt dışından inceleme amaçlı bir heyet gelip gelmediği sorulduğunda, Aksoy: ?Evet, binanın fotoğraflarını çeken, çizimini yapan bir heyet geldi ama sonra onlardan haber alamadım.? demektedir. Diğer bir ilginç konu, Tarih öğretmeni Cezmi Yurtsever tarafından tespit edilen okulun karolarının altındaki Türk bayrağıdır. Yurtsever´e göre bu Türk bayrağına yapılan bir hakarettir. Ayaklar altına alındığını göstermektedir. Tarih öğretmeni Yusuf Koyuncuoğlu´na göre ise karoların yapıldığı yerde vurulan bu baskı, karoların nereye gönderileceğini göstermektedir. Sonraki dönemde, alınan izinler sonucunda bunun değiştirildiği belirtilmektedir.(s.25)

*AFL VE SANAT:

?AFLnâme´de sanat ne durumda dediğimiz zaman da önce şiir algılanabiliyor her yönüyle. Soma´ya duyarlı olan ?AFLnâme? şiire de duyarlı. Sonradan gördüğüm için, bunu baştan garipsemiştim. Oysa derginin girişinde kara bir sayfa var? Beyzanur İspir adlı öğrenci ?Yas´ın 2. Günü-15.05.2014? üst göndermesiyle Soma´daki ekmek kavgasında şehit verdiğimiz insanlarımız için bir şiir yazarken, taşı gediğine koymuş? Ve hemen sol tarafındaki sayfada da AFL´nin Soma´da yitirdiğimiz işçilerimiz için verdiği bir başsağlığı ilanı var.  

-Merhaba ey büyük adam.

Üşüyorsun görüyorum?

Niye?

Kalbini ısıtacak kömürü

İstemeye yüzün mü yok?

F:SEN KİMSİN?

Petek Doğrul´un ?İstanbul Gibi? (s.54) şiiriyle karşılaşıyoruz önce. Sonrasında, derginin son yaprağı olan ?Şiir? köşesinde görüyoruz ki; Melisa Büyüknisan ?Bir Satırlık Duygu?; Kadir İnip, ?Gözyaşlarım?; Sıla Tatlısu, ?Çocuk Değil midir??; Özlem Kurt, ?Sen?; Ayşe Betül Yaşar, ?Ne Acı?; Yağız Efe Şabanoğlu, ?Nisan?; İlayda Alıcı, ?Üzülme?; Sena Sofuğlu, ?Elveda?; Umut Can Dündar, Şeyma Gökdemir ve Fatma Nur Keleş´in ortak yazdıkları algılanan ?AFL´ 17? adlı şiirleri yazmışlar. (s.79-80) Bununla birlikte, bir ironi gibi yansıyan, ?dergi kurulunun uğraşıp didinip okurlar için seçtiği? şiirler de var. Bu seçkinin (!) fotoğraflı olarak bir büyük gazetede de yayınlandığı düşünülebiliyor.  ?Mizah? köşesinde yer veren kurulun bakış açısı da onu gösteriyor olmalı. Burda yer vermeye bile değmez. Çok berbat yazılmış doğrusu. Gülemiyor bile insan o saçma dizelere. Şiiri ne hale getirmişler?

           /resimler/2018-7/26/1520314510518.jpg ?Mizah? köşesinin yansımaları sürüyor? Sena Soğuoğlu (9-D) ?AFL´de Çöm Olmak?(s.8) köşesinde, M.Furkan Pan (10-A) ?Eşek Yükü? yazıda (s.8); Şükrü Gedik, Nursima Ersoy, Mahmut Dündar, Halil Karataş, Abdullah Öden, Habib Şahin, Yusuf Koyuncuoğlu, Mahmut Çakar, Taner Bulut ve Ömer Şahin gibi öğretmenlerle sıcak, neşeli diyalogların serpiştirildiği *?Öğretmenlerin İnciler?de çizimlerle yerini belirlemede. (s.35-38) ?Mizah?ta ilerleyince ?Sen Kimsin? (s.48-49),  ?Örgütlü Toplum? (s.51),   Yalçın Karpuzcu ve Emre Arslanhan    ?Merak Ettiklerimiz? (s.52-53) ile sürmekte. Sena Sofuoğlu, Rüveyda Serdaroğlu ve Yalçın Karpuzcu gibi öğrenciler ?Okulun Enleri?ne (s.58) takmışlar biraz. ?Elimizi Ayağımızı Dolaştıran 15 Panik Durumu? ve ?Büyüdüğünüzü Anladığınız 15 An? da (s.74) bu makaranın sarmasına dolanmış durumda. @rslanhanemre imzalı gibi duran yazıda da ?Halayın Faydaları? (s.77) bir güzel sıralanmış. Örneğin:?Flash Tv yayınlarının % 99´unu oluşturur.?; ?Evlenip,  balayına gidemeyenler için idealdir.? Ya da, ?Kız kime çeker sorusunun cevabıdır.? Mizahi dalgalanma sürüyor? Tabii bir de ?Komik Adlar ve Soyadları? (s.52) var. ?Ali Geber? örneğin. Bir Ali´niz varsa Allah korusun diyeceksiniz biliyorum. Sonra bir de bu kinayeli isimlerde ?Meliha Enişte?, Ramazan Öldürür? ve ?Ali Gel?, ?Ahmet Gelme? gibi isimler burdayım diyor hemen.

            Yağız Efe Şabanoğlu (9-C) ?Bir Kadın Destanı?, Beyzanur İspir ise ?Kapı Komşumuz Olan Bir Dünya? (s.75) adlı yazılarıyla ?Öykü? köşesine renk katmışlar. ?Deneme?de ise Emine Öz (11-B) ?Sinestizi nedir? (s.21) yazıyla yer almakta.                                                                                                             

            ?Resim? köşesi de kalabalık biraz. Güzel de resimler var. Maide Dilay, Leyla Karaytuğ ve Merve Deniz Şenelen gibi öğrencilerin hazırlamış olduğu ?Kalemden Kâğıda? adlı köşede sanatsal nitelikleri olan 11 güzel resim yer almakta. Leyla Karaytuğ ile Merve Deniz Şenelen ise kuru boya ve kara kalem resimlerle bu kervana katılmış. (s.74) Leyla Karaytuğ ise yaptığı bir resimle birlikte, Balzac´ın ?Her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir?? veciziyle ?Sinema? köşesindeki ?Sinemanın ?Baba´sı? adlı yazıda, ilginç portakal sahneli vurgularından da söz ettiği ?Baba? filmini anlatmakta. (s.59-61) ?Anı? köşesinde Murat Arslan ?20 Yılın Ardından Okulumuzla İlgili Düşüncelerim? (s.10-11) demiş. ?Gezi?de Semanur Demirel ?Uzakdoğu´nun Yakın Halleri? adlı gezi yazısıyla izlenimlerini yansıtmış. (s.63-65) Dergide ayrıca, Nilay Acar´ın iki fotoğrafıyla (s.20-32) karşılaşılmakta.

?Derleme? önemli tabii. Bu yönde de bir çalışma mevcut? Emre Arslanhan  (11/B) ?Kıyafetname? adlı yazısında önemli bir şair ve bilim adamı olan Erzurumlu İbrahim Hakkı´dan (1703-1780) alınan bir yazıyla son bulmuş. Manzum ve düzyazı olarak toplam 15 kadar yapıt veren İbrahim Hakkı´nın en önemli eserleri olarak ?Divan? ile birlikte; astronomi, fizik, psikoloji, sosyoloji, tasavvuf ve dini alanlarda  400 kadar kaynaktan yararlanarak hazırladığı ve ?Marifetname? adlı ansiklopedik özellik taşıyan yapıtı da bulunmaktadır. Bu kitapta ilk kez bir bilim adamı tarafından Güneş Sistemi´nin (hey´et-i cedide) anlatıldığı vurgulanmaktadır. (Vikipedi) Erzurumlu İbrahim Hakkı´nın şiirleri de vardır. İbrahim Hakkı remil mi attı bilmiyorum ama onun işte o şiirlerden biri olan ?Kıyafetnême?den alınan dizeler şöyledir:

Boyu uzun olan saf temiz kalpli olur.

Saçı sert olan akıl ile cesaret bulur.      

Başının tepesi yassı olan kimse üzüntü çekmez.

Saçı kumral ise güzel, sahibi ise eşsizdir.

Kaşı yay gibi eğri olan her zaman güzel olur.

Burun ucu yuvarlak olsa sahibi sevinçli olur.

Güler yüzlü ve tatlı sözü olan kimse muhterem olur.

Dişi normal olanın işi doğruluk ve neşedir.

Hızlı konuşan kimse çabuk anlayışlı olur.

Normal omuzlu olan sırları ve işaretleri anlar.

Sırtı geniş olanın kuvveti çok olur.(s.43)

               /resimler/2018-7/26/1521057792391.jpg İnsanın, zamanın ışığı kuşkusuz ki bilgi, bilim ve kitaptır. Bu konuda da verilacek yanıtlarımız bulunmaktadır? ?Bilgi? köşesi ?Merak Ettiklerimiz? (s-52-53); Fizik Öğretmeni Şener Şahin ?Cavendısh Deneyi - Dünyayı Tartmak? ve ?Işık Hızının Ölçülmesi? (s.34-35) adlı yazılarıyla bu alandaki yerini almakta. Rüveyda Serdaroğlu ve Buse Karakuş adlı öğrenciler ise  ?Kitap? başlıklı sayfada, ?AFL´de En Çok Okunan 5 Kitap? adlı güzel bir köşe hazırlamışlar? Bu kısa kitap tanıtım yazılarında ?Yüzüklerin Efendisi?nin yazarı İngiliz şair, filolog,  Profesör  John Ronald Reuel Tolkien´in (1892-1973) ?The Hobbit? ile Amerikalı senarist-yazar Suzanne Collins´in ?Açlık Oyunları? adlı kurgu romanları ile birlikte; Peyami Safa´nın (1899-1961) ?Yalnızız?ı; Amerikalı yazarlar Adam Fawer´in on sekiz dile çevrilen ve en iyi ilk roman dalında ?2006 İnternational Thriller Writers Ödülü?nü kazanan ?Olasılıksız?ı ile Yine Printz Ödülü´nü (2006) kazanan John Michael Green´in  ?Aynı Yıldızın Altında? romanları yer almaktadır.

?Demokrasi? yaşamımızın temel zeminlerinden biri, bilgi, bilim ve sanatın yanı sıra, onun da gençlerimizin hazırladığı sayfalarda yer alması güzel bir şey. Okulun Meclis Başkanı olan Melike Bayar bu konuda ?Seçim? adlı bir yazı hazırlamış. (s.27)

Sonrasında, evet vefa? Son zamanlarda unutulmaya başlayan bir sözcük. Değerlerini yitiren bir toplum olmaya doğru yavaş yavaş giderken, yozlaşmanın bu insancıl duygumuzu da deforme etmeye başladığını görüyoruz.  İşte böyle? ?Bir dokun, bin ah işit?? ?Vefa? adlı köşede Türk Dili ve Edebiyat Öğretmeni Mahmut Dündar´ın ?Kadîr Yazısı?ında yaşamını yitiren okulun eski öğretmenlerinden Kadir Öz anlatılmış. (s.12/14)

?Spor?da ise Beden Eğitimi Öğretmenleri Raif Doğan ile Mahmut Şahin ?Okulumuzda Spor? (s.16-20) adlı köşeyi hazırlarlarken; Emre Arslanhan ile Onur Selek adlı öğrenciler ?AFL Şampiyonları?nı (s.15) hazırlamış.  Bunun dışında ?Haberler? var?

 Rüveyda Serdaroğlu (9-A) ?Kebap Günü? ve ?Kan Bağışı?  (s.44-47),

 ?Hafize Ceren Durukan (9-D) AFL´den ?Mezuniyet Töreni?ni (s.55) hazırlamış.  ?Mezuniyet Fotoğrafları? (s.56) var ayrıca. Ayşegül Demir ?Veda? başlıklı sayfada ?Kalanlara selam Olsun? (s.57) demiş. Bunun dışında, hani şu cep telefonlarla yapılan ve günün modası olan selfi yapmak mı ne, ona yönelik görüntüler var. Tabii adı da güzel, öz Türkçe bir sözcük hiç olmazsa. İşte bu ?Özçekim?lerde sıcak ve samimi görüntüler var. (s.76)  Ayrıca, ?Okulumuz? sayfasında

Sena Sofuoğlu´nun (9-D) ?AFL Ailesi?

 adlı bir yazısı var.

            Gezilerin de yer aldığı, ?haberler? adlı bölümde okuldan çeşitli fotoğraflı haberler, kutlama ve etkinlikler yer almakta. (67/72) İngilizce Öğretmeni Şükrü Gedik´in ?Okulumuzda Avrupalı Konuklar? adlı yazısıyla birlikte ?Gelenler/Ayrılanlar? adlı köşede okula gelen ve giden öğretmenler yer almış.  (s.78) ?Başarı? adlı bölümde ise ?2013 Gurur Tablomuz?, ?2014 YGS Başarısına Ödül? (s.32 ) verilirken; Nida Nur Çömelek´in (10-A) ?Öğretmenler Günü? (s.22) yazısı ve Nisanur Bayiş ile Emine Ebru Çulha adlı öğrencilerin hazırladığı ?İstiklâl Marşımızın Yazılış Macerası?nı görselleştiren ?İstiklâl Marşı Doğuyor´ filmi? (s.40-41) görselleştirilmiş. Bunun dışında, ?Mezunlardan Hayat Dersi? (s.72) verilmesi sağlanırken; ?5 Ocak Konferansı?(S.9), ?23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı?nı Kutladık?(s.9) ve ?Bilim Fuarı? (s.32-33) gibi haberler okulda gerçekleştirilen etkinlikler adına bir yoğunluk sergilemekte.  

*?AFL NÂME?(16):

Okul Müdürü Gaffar Dağdaş´ın ?Öğretmen? konulu giriş yazısından sonra Kimya Öğretmeni Erhan Ağcabay, Nobel Kimya Ödülü´nü alan  (2015) Prof. Dr.Aziz Sancar´ın hayatını inceleyen bir yazı yazmış.  ?Mehmet Akif´e, (İrem Fatma Şahin) başlıklı yazılar bulunmakta.  Eylül Özkan´ın ?Penguen?, Berkay Akpınar´ın ?Yiğit Özgür?, Kadir İnip´in ?Üç Nokta? adlı yazıları bulunmakta. Leyla Nur Karaytuğ ile İrem Dinçkuyucu yurt dışında öğrenim gören AFLmezunu Hatice Nur Eken´le; Sena Sofuoğlu ve Elif Gül Koyuncuoğlu´nun AFL´den mezun Betül Kubat´la irdeleyici röportajlar  yapmışlar. Biyoloji Öğretmeni Fikret Alıç, ?Minik Dünyam?; Tarih Öğretmeni Murat Ercan, ?Yalnızca Bir Çocuk Bayramı Değildir 23 Nisan?; Leyla Nur Karaytuğ ?394. Mektup?,   adlı bir yazı yazmış.                                                                                                                                                                                                                                       /resimler/2018-7/26/1521474043109.jpg                                                                        

İlerleyen sayfalarda Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Mahmut Dündar´ın ?Edebiyatımızda Çanakkale?, ?Ruhi Su?, Tarih Öğretmeni Yusuf Koyuncuoğlu´nun ?Gün Ola ?Geçmiş´ Beyaz Perde Aktarıla?, (Leyla Nur Karaytuğ), ?Karikatüristliğe Dair?,  Ecem Tokgöz ile Özlem Yıldız adlı öğrenciler ?Şiir Hikâyeleri?nde Attila İlhan´ın aşkını ?Pia?, Necip Fazıl´ın ?Beklenen?, Cemal Süreya´nın ?Üvercinka?, Sezai Karakoç´un ?Mona Rosa?, Özdemir Asaf´ın ?Lavinia?  başlıkları altında irdeliyorlar. William Shakespeare (Eyüp Taşçı), Yönetmen Ahmet Uluçay´ın sinema aşkını anlatan ?Karpuz Kabuğundan Gemi Değil Titanic Bile Yaparsın?, Ubedydullah Özdoğan, Nuri Bilge Ceylan´ın sinemasının anlatıldığı ?Ceylan´a Dair Bir Pencere? (Rahime Nisa Aslan), ?Bizim? Gözümüzle? (Ayşe Betül Yaşar), bir başka AFL mezunu Ebru Sargın Kocanın ?Maden Sergisi?nin haberine yer verilmiş.  Dergi yayın kurulu, doğumunun 100. Yılında Cemil Meriç´i anarken; Nilsu Gülseven, ?Kültür Aşkı? adlı yazıyla dergide yer almış. Bunun dışında dergide, şiir dinletisi dahil çeşitli etkinlikler yer alırken; şiire ayrılan iki sayfada Yaşar Bolat´ın ?Kapama Gözlerini?, Cansu Çoksert´in ?Hayat Yolculuktur?, Hatice Nur Çetin´in ?İnsanlık Nerde?, İrem Akgül´ün ?Nefret İmaları?, Nilgin Avcı´nın ?Yağmur?, Eda Deliosmanoğlu´nun ?Yarım Kalmış İnsanlar? ve Elmas Bozdoğan´ın ?Yağmur? adlı şiirleri yer almaktadır.

            HAYAT YOLCULUKTUR

Başı ve sonu olmayan yolculuktur hayat.

Yürürsün nereden geldiğinibilmeden.

Koşarsın nereye gittiğini düşünmeden.

                ***

Çelişkilerle doludur hayat.

Geleceğinikaybedesin geçmişe özlem duyarak.

Geçmişinikaybedersin;gelecek için kaygılanarak.

                ***                                                                                                              

Bir curcunadır hayat.

Bir yanda sevinçlerin, bir yanda hüzünlerin yaşandığı;

Kimilerinin düştüğü, kimilerinin kalktığı.

                ***

Ama şunu unutma; renklerin uyumudur hayat.

Beyazı beyaz yapan siyahtır.

Siyahı siyah yapan da beyaz.

                                                               Cansu Çoksert

*ALA DERGİ?:

Adana Anadolu Lisesi´nin yayın organı olan ALA´nın 2017´de yayınlanan 9. sayısı. ALA´nın İmtiyaz Sahibi: Okul Müdürü Erdal Sevim. Yazı İşleri Müdürleri: T.Dili ve Edebiyat Öğretmenleri Refika Eren ile Seyfettin Taş. Editör: BT Rehber Öğretmen Gökhan Baştürk, İnceleme Kurulu: Mdr.  Yrd. Mustafa Harput, T.Dili ve Edb. Öğr. Sevim Gedik, Fizik Öğretmeni Sibel Duymaz. Fotoğraflar: Kimya Öğretmeni Arslan Köle, Gökhan Baştürk, Bedenb Eğt. Öğr. Özlem Kaçmaz. Kapak Tasarım ise Gökhan Baştürk´e ait. ?Dergi ve Yazmanın Önemi? adlı Seyfettin Taş´ın başyazısında, ?Dergiler, bizlere hayatı daha geniş bir perspektifle görmemize olanak sağlar?? notu düşülürken, Okul Müdürü Erdal Sevim, eğitimin kalitesinden söz etmektedir. ALA´lı gençlerin kazandıkları okul listesi de verilerek sergilenen başarı grafiğinin yanı sıra okuldaki etkinlikler fotoğraflanarak dergideki yerlerini almaktalar.

?Kitap Eleştirisi? bölümünde Seher Ulutaş Vıctor Hugo´nun ?Notre-Dame´ın Kamburu? adlı kitabı konu edilirken, Zal Yıldırım´ın ?İşkaryot? adlı şiiri de yer almaktadır. R. EmirDemir´in Durmuşağzıaçık´la yaptığı bir röportaj var. ALA´da son olarak yer alan yazılar, Nisa Filiz´in, öykü yarışması birincisi olan ?Sessiz Akasya Ağacı? adlı öykü ile Aynur Şenyürek´in ?Seni Cumhuriyetimden Tanıyorum? adlı  yazıdır.

*?CİNGÖZ?:

/resimler/2018-7/26/1522324829116.jpgŞehit Temel Cingöz Anadolu Lisesi´nin yayın organı olan Cingöz Edebiyat Kültür ve Araştırma Dergisi yıl:2, Sayı:2, Mayıs 2017 tarihini taşımaktadır.  Okul Müdürü Ali Galip Temel´in imtiyaz sahipliğinde çıkan dergide, Yazı İşleri Müdürür: Hülya Yener, Yayın Kurulu: Mehmet Mert Gönen, Nail Demir; Yazı İnceleme Kurulu: Mert Alyagut, Görkem Keser ve Fulya İncirliler olarak yer almışlar.

Mehmet Akif Ersoy´un İstiklâl Marşı´yla başlayan dergide Muhammed Emin Döner, ?Konuşuyorsun?; Dilek Kayhan, ?Ben Kimim??; Büşra Akçal, ?Ben??, Erdem Uslu, ?Serbest Resim?; Okul Müdürü Ali Galip Temel, ?Eğitim ve Öğretime Dair?? bir yazı yazmış. Yaren Bayluk, ?Bahardı, Havada Portakal Çiçeği Kokusu Vardı??, Nail Demir, ?Şirin Sokak Kedimiz ?Hediye?; Fulya İncirliler,?Nisan´da Adana´da Karnaval!!!? ve ?Sınav Günü Hasta Olmayın?; Fizik Öğretmeni Yüksel Metin, ?Dünya Neden Yavaşlıyor?; Mert Alyagut, ?Obezite?; Emine Akkapulu, ?Üniversite Sınavına Girecek Arkadaşlarımıza İpuçları?; Eçine Açıkgözlü, ?Adana Musiki Derneği´nden Hocam Serdar Bilgetekin, Bize Musiki Geçmişinden Bahsetti?; Mustafa Keskin, ?Okulun Tiyatrocu Çocuğu?; Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Hülya Yener, Onurlandırmanın Gücü Adına?; Ayşegül Kaplan, Berke Kızılyel ve Görkem Keser ?Magarsus Ziyaretinden Gezi Notlarımız??? ?Kemal Atatürk ve Adana?;Eğitimci/Sosyolog Gökmen Can, ?Ne Olacak Şu Öğrencilerin Hali?; Abdullah Coşkun, ?Güneş Sisteminin Sonu Nasıl Gelecek Merak Ettiniz mi??; Muhammed Emin Döner, ?Emin Box?; Din Dersi ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Songül Karakuş, ?Tercihlerimiz ve Biz?; Nail Demir, ?Sihirli Kartlar?; Batuhan Hasan Demirci, ?Filler Üzerine Yazı!?; Ebru Başer-Ezgi Genç, ?Erasmus?; Englis Home Kurucu Müdürü Şadi Alyeni, ?İngilizce Nasıl Öğrenilmez?; ?Hepimizin İçinde Bir Şans Mıknatısı Var?; ?Buse Özcan-Kutluay Kale, ?Limit Sizsiniz?.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00