Rotterdam´ı hiç görmedim. Olasılıkla diğer Avrupa şehirleri gibidir; tertemiz pırıl pırıl geniş caddeleri, bir ?eski şehir? bir de ?yeni şehir? olmak üzere korunmuş tarihsel dokusuyla tipik bir Avrupa şehri?
Larousse, sözlüğün 1986 baskısında kent içi nüfusunu 500 bin, genel yerleşim alanındaki nüfusunu ise bir milyon olarak yazmış. Şimdilerde olsa olsa bu rakamlar yarı yarıya artmış olmalı. Aynı kaynağa göre, Dünyanın en yoğun yükleme ve indirme yapılan limanlarından biri zaten bu nedenle yapılmış. İş ticaret ve aynı zamanda bir kültür kenti. Ünlü resim ve heykel koleksiyonlarını barındıran müzeleri var mış! Bu ?mış? bir yanlış anlaşılmanın önüne geçmek için: Hiç görmedim ya!
Avrupa bu günlerde neşeli bir şamatayı yaşıyor: Yeni yıl geliyor ya! Yaz tatilinden bu yana geçen birkaç ayın yorgunluğu çıkarılıyor; ya kısa kış tatilleriyle ya da eş dost ziyaretleriyle değerlendirilen birkaç haftalık bir dinlenme. Yaşama küçük bir mola yeniden hızla başlayabilmek için?
Olasılıkla diğer Avrupa kentleri gibi Rotterdam da pırıl pırıldır. Normal zamanlarda bile aydınlık şehirler Yılbaşı nedeniyle reklam panolarıyla aydınlatılmış caddeler, özel olarak ışıklandırılmış tarihi yapılar ışıklarla süslenmiş büyük çam ağaçları? Hele bir de kar yağmışsa. İnsanlar o ışıklı ağaçların altında hep birlikte şarkılar söyleyip eğlenecekler.
Çalışan, üreten ve dolayısıyla yorulan insanın elleriyle yarattığı bu refahtan pay alarak dinlenmesi?
Hümeyra Ergincanlı´nın babası belki de dedesi umutlarını yorganına sarıp yorganını da sırtına vurup Rotterdam´a indiği vakit kent olasılıkla aynı kalabalık ışıltılı ve hareketliydi. Şaşırmıştır önce Konya´nın, o zamanki ilçesi Karaman´ın köyünden gelen biri bu kadar kalabalığı ışığı aracı nerede görecek Konya pazarı bile böyle olmuyordu ki. Ama alıştılar çalıştılar hatta yerleştiler? Doğal olarak çocuklar geldiler dünyaya; babalarının yada dedelerinin hiç görmeden el yordamıyla yaşama tutundukları bu kentlerde onlar yani Hümeyra Ergincanlı´lar kendilerini, kendileri için hazırlanmış gibi rahat bir dünyada buldular.
Karaman artık il olmuştu ama Rotterdam başkaydı yani! Hümeyra olasılıkla kabuğunu kırmaya çabalıyordu. Ezilmiş yok olmaya yüz tutmuş anneler, zaman zaman işsiz kalma korkusuyla sakallı avurtları avurtlarına geçmiş baba veya dedeler, kimliğinden önce dinini öğrenmeye zorlanan erkek kardeşler, belki de uyuşturucu alışkanlıkları da olan erkek kardeşler?
Hümeyra Ergincanlı karar vermiş kabuğunu kıracaktı 16 yaşındaydı ?Tasarım? okuyordu. Demek yetenekli bir çocuktu oraya yönlendirilmişti? Ama her şey tasarlandığı gibi olmuyordu? Belki kızcağız ayırtında değildi işin ama o artık bir kadındı! Tasarım okuyup kariyer yapıp ne olacaktı sanki baksana anavatandaki büyük Türk büyükleri ?Kadının en üstün kariyeri karılıktır? demiyorlar mıydı?
Okulunun önünde sanki İbret-i Dünya olmasını istemişler gibi insan ismi koyulmuş 31 yaşındaki bir yaratık tarafından sekiz kurşunla öldürüldü!
Dedelerin belki de babaların simit haline getirip sırtına sardıkları yorganlarının içine kör inançlarını yanlış geleneklerini ve bağnazlıklarını da koyup terki diyar ederken yanlarına almayı ihmal etmedikleri Karaman´a cansız bedenini getirip gömdüler? Medya haberi kafiyeli başlıkla vermişti: Rotterdam´da öldürüldü/Karaman´da gömüldü! Neşeli değil mi?
Rotterdam yeni yılı karşılıyor. İnancına alışkanlıklarına geleneklerine göre?
Hümeyra´gillerde yas var olasılıkla? Yas olmasa da ?Müslüman Noel Kutlamaz? ya! Kapılarını sımsıkı kapatıp erkenden yatarak yarın kaç paralık fazla mesai yapacaklarını düşünüyorlardır. Akıllarına Hümeyra gelince de ?ne yapalım ömrü bu kadarmış? diyeceklerdir?
Not: Haber Korkusuz´da 22 Aralık 2018 cumartesi günü çıktı fotoğraflı kısa bir haber. Biraz kurmaca oldu ama aksini söylemek olası mı?
